SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…
ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…
Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve Koronavirüs!
Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!
Koronavirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız (Adil Düzen Çalışmaları) merkezli değerlendirmeler yaptık. 24 yazımızı geride bıraktık...
***
Nihayet, önceki gün, Yeni Şafak’ta, İsmail Kılıçarslan, “Toprağı ekmek, geleceği planlamak” başlıklı yazısında şunları yazdı: “Unutmayalım. ‘Zoru gelirse hayatta kalmak’ için yapılabilecek şeyler listesinin ilk sırasında ‘gıdaya erişim’ vardır. / Bu bakımdan korona salgını kapsamında alınan ‘ekilebilir tüm tarım arazilerini üretime katmak’ tedbirini alınan diğer tüm tedbirlerden daha önemli ve hayati buluyorum. / Fakat açık konuşmak gerekirse bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı paketi ilk basamak için bile olsa yetersiz buluyorum. Zira pakette sadece 21 ilde, çiftçiye tohumların yüzde 75’inin hibe edilmesi var. / Projenin amacını anlıyorum elbette. Buğday, arpa, kuru fasulye, mercimek, mısır, ayçiçeği ve çeltik gibi ürünlerin desteklenmesi rekolteyi artıracak, gıda arz güvencesi sağlanacak. Tabiri caizse ‘zoru gelirse’ elimizde hayatımızı idame ettirecek kadar ürün olacak. Bu elbette iyi, çok iyi bir şey. / Yetersiz bulduğum kısım ise şu. Bence ‘ekilebilir tarım arazilerinin tamamının ekilmesi’ projesi bir ‘destekleme planlaması’ olarak değil bir ‘seferberlik’ olarak ele alınmalı bu yıl için. 81 ile matuf, tohum destek kısıtlaması olmadan ve iyi planlanarak. Bu yıl Türkiye’nin ekim yapılabileceği halde ekim yapılmayan arazi büyüklüğü ‘sıfır metrekare’ olarak belirlenmeli ve tüm tedbirler buna göre alınmalı. / Devlet arazilerinin çiftçilere kiralanması projesi kapsamında kiralanan arazilerden gerekirse bu yıl kira alınmamalı. Henüz kiralanmayan devlet arazileri ivedilikle tarımsal üretim için planlanmalı. Gerekirse tohumların yüzde yüzü ücretsiz dağıtılmalı. / Bunlar ya da başka tedbirler, orasını bilemem. Ancak bildiğim şudur. Bu yıl bu seferberlik ‘gelecek yıl zorda kalmamamız’ için her yıldakinden daha önemli bir haldedir. / Biz tedbirimizi ‘en üst düzeyden’ alalım da sonunda ‘boşuna almışız bunca tedbiri’ diyelim. Her halükârda ‘keşke tedbir alsaymışız’ demekten iyidir.”
***
Bizim geçen haftaki haftalık ana yorumumuzun başlığı şöyleydi;
“Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!” dediklerimizin özünü verelim…
“Şimdi siz virüs (koronavirüs) sebebiyle bugünlerde dışarıya çıkmayı yasaklarsanız, insanların iş yapmalarını engellerseniz, özellikle çiftçilerin tarım yapmasına mani olursanız, insanları ölüme terk etmiş olursunuz. Eğer bunu bir köye yaparsanız, diğer köyler o köye yardım eder de yaşarlar. Ama bütün köylerde bu yasağı uygularsanız, ihracat ve ithalat da yoksa bir yıl içinde bir milletin topluca intihar etmesine sebep olmuş olursunuz.
Bugün Sermaye (faizci tekel sömürü sermayesi) koronavirüs ile bu işi yapmaktadır. Nisan ayındayız ve bütün Anadolu’da bir yıllık üretim bu aylarda planlanır. Dünyada da çok farklı olduğunu sanmıyorum. Eskiden bir kimse tarlasını ekmediği zaman kendisi aç kalıyordu. Şimdi ise tarlayı ekmeyenlerle beraber tüm insanlar aç kalmaktadır. Bu şekildeki uygulamalarla veya sözde tedbirlerle insanlık intihar etmektedir.
Bir bakanlık herhangi bir konuda başarısız olunca hükümet başarısızlığı o bakana fatura eder ve onu görevden alır. Böylece halk yeni bakanlarla yeni çareler aramaya başlar ve başarıya ulaşılır. Virüste uygulanan yanlış siyaset sebebiyle Türkiye ölüme gitmektedir.
Savaşı düşünün; savaşta insanlar ölür. İnsanlar ölecek diye içinde bulunduğumuz savaştan kaçamayız. Kaçarsak, düşman gelir hepimizi öldürür. Virüsten korkup tarlayı ekmezsek açlıktan hepimiz perişan oluruz, hatta ölürüz...” Selam ve sağlık dualarımızla…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Nr - amaçları insanları. ülkeleri. virüs bahaneleriyle öldürmek yok etmek. Allah bir an evvel uyanıp kendimize gelmeyi nasip etsin.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.