Siz değerli Milli Gazete okuyucuları için, 01–02 Kasım 2025 tarihlerinde Frankfurt/Bischofsheim’da gerçekleştirilen Genişletilmiş Saadet Eğitim Kampına katıldım.
İki gün süren bu buluşmada, Avrupa’daki teşkilatlarımızın azmini, samimiyetini ve adanmışlığını bir kez daha yakından gördüm.
Aşağıda, orada yapılan konuşmalardan ve dikkatimi çeken bazı notlardan kısa bir derleme sunmak istiyorum.

Birlik, Disiplin ve Dava Şuuru

Bu üç kavram, kamp boyunca dile getirilen her cümlenin, yapılan her konuşmanın ve atılan her adımın ortak paydasıydı.
Her biri, gurbette yaşayan bizlerin kalbinde aynı inancı yeniden tutuşturdu:
“Biz bu davanın sadece tanıkları değil, taşıyıcılarıyız.”

Bilgi, Disiplin ve Adanmışlık

Saadet Avrupa Eğitim Başkanı Aydın Baz, açılış konuşmasında katılımcıları selamlarken, eğitimin teşkilat ruhunu diri tutmadaki önemini vurguladı.
Sözleri kısa ama derindi:
“Biz bir kadro hareketiyiz; her kadro da bilgi, disiplin ve adanmışlıkla ayakta kalır.”

Avrupa’da Dava Bilinci

Avrupa Başkanı Samet Sami Temel, Avrupa’daki teşkilatların sadece bir temsil değil, birlik, dayanışma ve milli şuuru yaşatma misyonu taşıdığını hatırlattı.
“Bu topraklarda yapılan her faaliyet, hem ülkemize hem davamıza bir değerdir,” diyerek kararlılıkla yürütülen çalışmaların önemine dikkat çekti.

Adil Düzen’in Güncelliği

Saadet Partisi STK ve Halkla İlişkiler Başkanı Doç. Dr. Musa Öztürk, “Adil Düzen”in temel ilkelerini yeniden hatırlatarak, insan merkezli siyaset anlayışının bugün dünyada en çok ihtiyaç duyulan çizgi olduğunu güçlü örneklerle anlattı.
“Biz günü kurtarmaya değil, adaleti yeniden tesis etmeye talibiz,” dediğinde salondaki herkesin yüreğinde aynı heyecan yankılandı.

Konfor Alanından Çıkmak

Avrupa Saadet Sekreteri Yakup Özdoğru, teşkilat çalışmalarında zamanla oluşan “kör noktalar”a dikkat çekti.
“Rehavet ve rutinleşme, davanın en sinsi düşmanıdır,” diyerek bizleri konfor alanlarımızdan çıkmaya çağırdı.
Gerçek ilerlemenin, cesur ve samimi adımlarla mümkün olacağını vurguladı.

Disiplinin Gücü

Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Muhittin Hamdi Yıldırım, “Bu dava sözle değil, disiplinle taşınır,” diyerek hem geçmişin tecrübesini hem bugünün heyecanını birleştiren bir konuşma yaptı.
Gençliğin bu davanın motor gücü olduğunu belirtti ve vaktinde, tam kadro yapılan toplantıların teşkilatın ciddiyetini yansıttığını ifade etti.

Medyada Ahlaki Duruş

Tanıtım, Medya ve İletişim Başkanı Mustafa Yılmaz, çağımızın en önemli meselesine dikkat çekti:
“Doğru iletişim, doğru davanın taşıyıcısıdır.”
Medya çalışmalarının sadece teknik değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu belirtti.
“Bizim görevimiz anlatmak değil, hakikati duyurmak,” dediğinde salondaki sessizlik, söylenenden daha çok şey anlattı.

Kadın Kolları: Gönül Gönüle

Kampın birinci bölümünün sonunda, Genel Başkanımız Mahmut Arıkan, Kadın Kollarımızla bir araya geldi.
Fedakâr kadınların gönül emeğini takdir ederek,
“Bu dava omuz omuza değil, gönül gönüle taşınacak,” dedi.
Kadınlarımızın toplumun her alanında öncü bir rol üstlendiğini ve bu azmin teşkilata ruh kazandırdığını vurguladı.

Kampın İkinci Gününde Manevi Yolculuklar ve Kardeşlik

Selam Tours Hac ve Umre Sorumlusu Celil Yıldız, planlanan Umre ve Hac programları hakkında bilgi verdi.
Katılımcıların huzur içinde ibadet edebilmeleri için titizlikle hazırlanan programları anlattı.
Ayrıca, sadece Hac ve Umre değil; farklı coğrafyalarda gönül bağlarını güçlendirecek kültürel gezilerin de planlandığını belirtti.

Teşkilatın Gücü

Avrupa Saadet Teşkilat Başkanı Emre Kuzhan, hedeflerinin Avrupa’nın her noktasına ulaşmak olduğunu ifade etti.
Bugün itibarıyla 37 bölgede teşkilatlanmış olduklarını belirterek, bu güçlü yapının disiplinli çalışma ve sahadaki aktif duruşla büyüdüğünü söyledi.
“Toplantıların düzenli, zamanında ve eksiksiz yapılması teşkilatımızın dinamizmini korur; istişare ise başarının anahtarıdır.”

İletişimde Üslup ve Nezaket

Tanıtım, Medya ve İletişim Başkanı Adem Aydoğdu, davamızı üsluplu, nezaketli ve doğru bir şekilde anlatmanın önemine değindi.
Saadet Avrupa Bülteni’nin teşkilatın sesi olduğunu belirterek, sosyal medyada düzenli ve istikrarlı bir duruş sergilemenin gerekliliğine dikkat çekti.
“Davamızı her platformda açık, kararlı ve nezaketli bir dille anlatmaya devam edeceğiz.”

Adalet Merkezli Siyaset

İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya, Milli Görüş’ün adalet, hakkaniyet ve barış merkezli siyaset anlayışını hatırlattı.
D-8 ve Kuzey Kıbrıs gibi stratejik alanlardaki çalışmalar üzerinden,
“Zulme karşı, hakkın ve barışın yanında duruyoruz,” dedi.
“Hedefimiz, İslam Birliği ve herkes için adil, huzurlu bir ‘Yeni Dünya’dır.’”

Değerlere Sahip Çıkmak

Ankara Milletvekili ve Siyasi İşler Başkanı Mesut Doğan, eğitimin önemine dikkat çekti.
“Dünyanın herhangi bir yerinde zulüm varsa, bu Türkiye’nin sorunudur,” diyerek Milli Görüş’ün evrensel duyarlılığına vurgu yaptı.
“Asıl hedefimiz, güzel dil ile davamıza insan kazanmaktır,” diyerek istikametinden sapmayan bir hareket olduklarını ifade etti.

Basının Önemi

Milli Gazete Avrupa Halkla İlişkiler Sorumlusu Mehmet Ergün, Milli Gazete’nin teşkilat için taşıdığı öneme dikkat çekti.
Gerçeği yaymada gazetenin kritik bir görev üstlendiğini belirterek, abone olmanın ve yeni aboneler kazandırmanın bir dava sorumluluğu olduğunu söyledi.

Siyasette Güven ve Bilgelik

Ekonomik İşler Başkanı Prof. Dr. Sabri Tekir, başarılı liderliğin temelinde güven ve güvenilirliğin yattığını belirtti.
“Siyaset halkı yönetme sanatıdır; devleti yöneten tarih bilincine sahip olmalıdır. Arkasını bilmeyen, önünü göremez,” dedi.
Halkın güveninin, istikrarlı, şeffaf ve doğru uygulamalarla kazanılacağını vurguladı.
Güzel konuşmanın ve güzel düşünmenin siyasette yol gösterici bir erdem olduğunu ifade etti.

Kapanış: Gurbetten Memlekete Bir Ses

Kampın son bölümünde Genel Başkanımız Mahmut Arıkan, kapanış konuşmasını yaptı.
Sözleri, bütün bir kampın ruhunu özetler gibiydi:
“Bizler gurbette olsak da, kalbimiz hep aynı hedefe dönüktür: Hakkın, adaletin ve milletin sesi olmak.”

Bischofsheim’daki bu eğitim kampı, yalnızca bir teşkilat programı değil; bir dirilişin ve yeniden doğruluşun işareti oldu.
Her konuşma, her selam, her dua, hep aynı mesajı taşıyordu:
“Biz buradayız. Dava ayakta, ümmetin umudu diri!”

Şaban Turhal
2.11.2025