Dindar nesil yetiştirme iddiası ile yola çıkıp da dini emir ve kurallarla hiç bağlantısı olmayan bir nesil yetiştirenler “Bu hale nasıl geldik?” sorusuna cevap arıyorlar.

Elbette böyle bir sorunun birden çok cevabı olabilir.

Ama en önemli nedenlerden birini hiç kuşkusuz ebeveynlerin tutarsızlığı oluşturuyor.

Evlatlarına iyiyi ve doğruya anlatanlar özel hayatlarında bu kurallardan uzak yaşamaya başlayınca ortaya bugünkü gibi bir sonucun çıkması kaçınılmaz hal alıyor.

Kendilerine nasihat edilen evlatlar dönüp ebeveynlerinin yaşam tarzlarına baktıklarında sırtlarını dayayacak başka değerler arayışı içine giriyorlar.

Bu tür nasihatler tıpkı ağzında sigara ile evladına sigara içmenin kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışan ebeveynin haline benziyor.

Yani ebeveynlerdeki söylem ve eylem tutarsızlığı evlatlarını olumsuz yönde etkiliyor.

Sigara içmeye meyleden evladın “kötü bir şey olsa anam babam içmezdi” diye düşünmesi gibi iyiyi ve doğruyu tavsiye ederken kendileri bu kurallardan uzak yaşayanlar şüphesiz kötü örnek oluyorlar.

Evlatlar ana babalarındaki tutarsızlığı gördükçe kendilerine tavsiye edilen iyi ve doğru şeylerden şüpheye düşüyorlar.

Sonra da yaşam tarzlarına yön verecek yeni arayışlar başlıyor.

Şüphesiz insanlar durduk yere uyuşturucu kullanmıyorlar.

Yine şüphesiz insanlar durduk yerde yasa dışı bahisler yoluyla zengin olmaya çabalamıyorlar.

Ve adına kara para denilen kazanç yolu durduk yerde onlar için meşru bir yol halini almıyor.

Ebeveyn yaşamlarındaki milim sapmalar evlatlarda çok daha büyük açılara ulaşıyor.

Elbette ebeveynlerin söylem ve eylemleri birbirine zıt olmasa evlatlar kendilerine tavsiye edilen iyi ve doğru şeyler konusunda şüpheye düşmeyeceklerdi.

Yeni arayışlar içine girmeyeceklerdi!

Bugün geldikleri nokta konusunda sadece evlatlarını sorumlu tutan ebeveynler önce kendi yaşam tarzlarını gözden geçirmeliler.

İşte o zaman evlatlarının neden bu hale düştüklerinin cevabını net bir biçimde bulacaklar.