Muhterem Müslümanlar!
Hangi zaman ve mekânda olursa olsun, haklıların hakkı
gasbedilirse orada adaletten eser kalmaz. Zayıf da olsa hak, sahibine
verilmeli, kuvvetli de olsa haksız olan cezasını çekmelidir.
Hak denilince günümüzde herkesin aklına kul hakkı gelir.
Buna rağmen bu mesele geniş mânâda ele alınmalıdır.
Tarih boyu cereyan eden huzursuzlukların, cinayet ve
fitnelerin hak ihlâllerinden kaynaklandığı açık bir gerçektir. Bundan dolayı
dinimiz bütün hakları dokunulmaz kabul etmiş, ihlâl edenlere birçok müeyyide
getirmiştir. Aykırılıklar büyük günahlardan sayılmıştır. (Nisa S.A= 93)
Hak kavramı Kur’an ve hadislerde çok geniş yer tutmaktadır.
Dinimiz, Kelime-i Tevhid’den sonra hak ve adaletin tesisini emreder. Mesele bu
kadar ciddidir. Ve bu meseleyi her Müslüman’ın bilmesi de farz-ı ayndır.
Muhterem Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim’de HAK kelimesi: 20’si harfi tarifsiz olmak
üzere, 247 yerde geçmektedir.
Buna aynı kökten türeyen 14 isim ile 26 fiil sigası
eklenince, sayı 287’ye ulaşır. Bu ne muazzam bir neticedir.
Muhterem Müslümanlar!
İslâm hukukçuları Kur’an-ı Kerim’de hak kelimesini onbir
şekilde kullanıldığı üzerinde ittifak etmişlerdir. Şöyle sıralamışlardır:
Allah, Kur’an, İslâm, adalet, tevhid, sıdk, gerekli olma, bâtılın zıddı, mal,
daha lâyık, pay/hisse-nasip.
Şu hususa da dikkatinizi çekmek istiyorum: “Kul hakkı” anlayışı
ile “İnsan hakları” terimi tamamen birbirinden farklıdır. “İnsan hakları”
kavramı dünyevi bir bakış açısı ürünüdür. “Kul hakları” kavramı ise insan,
Allah, insan ilişkileri içinde ele alınır. Bu çok daha etkilidir. Kul hakkı
tövbe ile gözyaşı ile ödenemeyen haklardır. Dünyada hak sahibi ile
helâlleşmekle ödenir.
Kul hakkına tecavüzlerden bazıları şunlardır:
Rüşvet, yalancı şahitlik, hortumculuk, yetim hakkı gasbı,
yalancılık, gıybet, dedikodu, iftira, kötü lakap takmak, alay etmek, çirkin
tavır takınmak... (Hucurat S.A= 11–12) Zina etmek, aldatmak, hile yapmak,
borcunu zamanında ödememek, sövmek, dövmek, yaralamak, çalmak, çevreyi
kirletmek, emanete ihanet etmek... gibi hususlar kul hakkına tecavüzdür.
(Bakara S.A= 188) Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
“Kıyamet gününde üç kimse affedilmeyecek:
1- Allah’ın azabından korkmayanlar.
2- Allah’ı hatırlamayanlar/unutanlar.
3- Affedilmemiş kul hakkı ile oraya gidenler.
Allah’ın azabından korkmayanlar şirk yoluna sapanlardır.
Allah’ı hatırlamayanlar zulmedenlerdir. Allah’ı
hatırlasalardı zulmetmezlerdi.
Hakk tarafından affedilmeyenler de zâlimlerdir.