Türkiye’deki külliyeden sonra şimdi yavru vatan Kıbrıs’a bir külliye yapılıyor.

Sosyal medyada Kıbrıs’ta yapılmakta olan külliye inşaatının iktidara yakın bir firmaya verildiği yolunda haberler yer alıyor.

Evet, Türkiye’ye külliye yapılmakla yetinilmiyor!

Şimdi de Kıbrıs’a bir külliye yapılıyor!

Bunlar yapılırken hep “itibardan tasarruf olmaz” anlayışı ile hareket ediliyor.

Hem “itibardan tasarruf olmaz” deniliyor hem de genelge üstüne genelge yayınlayıp “tasarruf kurallarına” uyulması isteniyor.

Bu kafa ile daha doğrusu bu anlayış ile tasarruf yapılması mümkün değil ama ülke ekonomisini yönlendirenler bu gerçeği kabul etmeye hiç yanaşmıyorlar.

Onlar yaptıkları bu külliyeler ile ülkemize gelen yabancıları etkilediklerini düşünüyor olmalılar.

Ancak yapılan külliyeler ne ülke ekonomisini düzeltiyor ne de “çok büyük külliyeleri var” dedirterek dış dünyada ülkemizin itibarını artırıyor.

Yani yapılan her külliye yeni bir israf kapısı olmaktan öteye bir anlam ifade etmiyor.

Türkiye’ye yapılan külliye ülkemize dış dünyada ne kadar itibar kazandırdıysa Kıbrıs’a yapılmakta olan külliye de Kıbrıs’a ancak o kadar itibar kazandıracaktır.

Hiçbir ülke “bunların muhteşem külliyeleri var” diyerek Kıbrıs devletini tanımaya yanaşmayacaktır.

Eskiden nasıl davranıyorlarsa yine öyle davranacaklardır.

Yani “itibardan tasarruf olmaz” anlayışıyla ülkenin karşı karşıya kaldığı x sorunların üstesinden gelmek mümkün değildir.

Bu anlayış sorunların üstesinden gelmek bir yana mevcut olan sorunların daha da büyümesine hatta katmerlenmesine yol açan bir anlayıştır.

Keşke külliye yapma yerine daha makul ve mantıklı işler yapma yoluna gidilebilse!

Gerek Türkiye’nin gerekse Kıbrıs’ın üretime yönelik yatırımlara ihtiyacı bulunuyor.

Üretime ağırlık verilmeden, israfın önüne geçilmeden karşı karşıya kalınan sorunların altından kalkmak imkânsız.

Çünkü bir külliye değil onlarca külliye de yapılmış olsa mevcut sorunlar yine orta yerde duruyor olacak.