VAHŞİ KAPİTALİZM ile ilgili son zamanlarda bile çok

önemli şeyler öğrendim, sırası geldikçe onları da siz değerli okuyucularımla

paylaşırım. Ama önce Türkiye deki iki büyük kapitalist aileden (KOÇ ve

ECZABIBAŞI) iki kişi KAPİTALİZM aleyhinde söz etmişken, bize göre kapitalizmin

biricik alternatifi ADİL DÜZEN ve ADİL EKONOMİK DÜZEN i hatırlatmış olayım;

başka yazarlarla birlikte!

Ben sadece iki yazar tespit edebildim; Hilmi Yavuz ve

Ergün Diler!

Önce Hilmi Yavuz un dünkü (Zaman, 29.11.2015)

KAPİTALİSTLER SOSYALİST OLDU!!! başlıklı yazısından: Sayın Ali Koç un,

Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir sözü

bir ironi değilse eğer, gerçekten üzerinde durulmaya değer. / Zira bir

kapitalistin, sınıfsal konumuyla düpedüz çelişen, başka türlü söylersem, onu

var eden sınıfın yok olması gerektiğini öneren bir argümanı öne sürmesi, hiç

kuşkusuz, olağan bir duruma işaret etmiyor! / Olağandışı ve elbette tuhaf ve

manidar! Şundan dolayı: Bu argüman, yani eşitsizliğin ortadan kalkması için,

kapitalizmin ortadan kalkması gerektiği, Ali Koç gibi kapitalist sınıfa mensup

biri tarafından değil, işçi sınıfı tarafından öne sürülmek gerekirdi Yazı

şöyle bitiyor: Kısaca eşitsizlik kapitalizmin fıtratında vardır: Ali Koç

doğru söylüyor: Kapitalizm ortadan kalkarsa, eşitsizlik de ortadan kalkar!

Adil Ekonomik Düzen kavramını Ergün Diler in (Takvim)

köşesinde ilk defa gördüm; demek ki biliyormuş! Neyse DAEŞ tiyatrosu

başlıklı ve 24 Kasım tarihli yazısı değil de, yazının sonundaki NOT dikkatimi

çekti NOT: Bazı güçlü aileler (KOÇ ve ECZACIBAŞI aileleri / RNE) son günlerde

ADİL EKONOMİK DÜZENİN gerekliliğinden söz eder oldu. Kapitalizmi getirip

yerleştirenler kapitalizme vurur oldu! Kapitalizmi korumak için var edilen

cemaatin tasfiyesinden sonra bu çıkışlar çok ama çok önemli... Makas değişiyor,

yeni oyun başlıyor gibi... Benden bugünlük bu kadar; grisini siz düşünün

YVM yani Yerli ve Millî ANAYASA meselesine gelince;

bu da Mustafa Kutlu nun beş gün önceki (Yeni Şafak, 25.11.2015) yazısının

başlığı. ADİL DÜZEN E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI nı -hem de her maddesini

KUR AN dan delillendirmiş olarak- hazırladığımızdan; Yerli ve Millî ANAYASA

talebi dikkatimizden kaçmadı

Mustafa Kutlu diyor ki: AK Parti nihayet ülkenin

tarihine, geleneğine, ahlâkına ve geleceğine dair bir vizyon koydu: Yerli ve

milli . Şimdi sıra bunun anayasasında. / Şu esaslar anayasanın ruhunu teşkil

etmeli: Ahlâk, adalet, merhamet ve şefkat. Burada seküler ile seküler olmayan

tartışması bizi bir yere götürmez. Kadimden bu yana ahlâka ve güce ADİL bir yer

biçen, hükümdarı (devleti, hükümeti) ait olduğu yere koyan ilkeler şöyle dile

getirilmiştir. / (Bunu birkaç kez yazdım ama önemli metinler tekrar

edilmelidir). / Bir çember çizilir. Bunun adı Daire-i adalet veya ADALET

dairesi dir. Altına şu metin ilave edilir: Adldir mucib-i salah-ı cihan /

Cihan bir bağdır dîvarı devlet / Devletin nazımı şeriattır / Şeriata olamaz hiç

haris illa mülk / Mülk zapt eyleyemez illa leşker / Leşkeri cem edemez illa mal

/ Malı cem eyleyen raiyettir / Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. / (Mülk

kelimeleri melik diye de okunabilir). / Şimdi metni açıklayalım: / 1. İnsanoğlu

tek başına yaşayamaz (Yalnızlık Allah a mahsus). Çünkü medeniyyetün-bit tab dır.

Yani yaratılış itibarı ile cemiyet halinde yaşaması gerekir. 2. Cemiyet halinde

yaşayan insana bütün fertlerin tabi olacağı bir mevzuat lazımdır. Bu töre

olabilir, kanun, örf, şeriat olabilir. 3. Bu mevzuatı ayakta tutacak, bir

teşkilata lüzum vardır. Bu padişahtır, devlettir, hükümettir. 4. Fertler

cemiyet halinde yaşayabilmek için yani medeni olabilmek için örfe, padişaha,

hükümete itaat etmek zorundadır. 5. Padişaha (devlete-hükümete) itaati mümkün

kılan padişahın (devletin, hükümetin) adil olmasıdır. 6. Çünkü ADALET mülk ve

devletin salahının teminatıdır. (ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR) 7. Mülkü korumak için

askere ihtiyaç vardır. 8. Askerin varlığı için mal (toprak-mahsul-üretim) ve

para gerekir. 9. Üretimi yapan, parayı sağlayan (vergi veren) raiyettir (Yani

halktır). 10. Vergiyi adaletle toplamak ve harcamak padişahın (devletin,

hükümetin) görevidir. 11. Cihanın ayakta durmasının (yani nizam-ı âlemin) asıl

sebebi ADALETtir.