Atmış yaşlarında bir adam, kucağında altı aylık bir bebek

ve yanında genç bir bayanla alış veriş yapıyordu. İlk bakışta genç bayanın

adamın kızı bebeğin ise torunu olabileceğini düşündük. Fakat az sonra, adamın

uzun yıllar bekâr yaşayıp, bir buçuk yıl önce evlendiğini ve altmışında baba

olmanın heyecanını yaşarken, ölüm korkusunu daha yoğun hissettiğini öğrendik.

Günümüzde, evliliği geç yaşlara kadar erteleyen ve bunu

özgürlük kavramı ile ilişkilendiren birçok insan var. Oysa büyüklerimizin Her

şey vaktinde güzel sözü bizlere bir şeyi ertelemenin meşakkat olduğuna işaret

ediyor. İlerlemiş yaşta baba olmanın getirdiği heyecan kadar meşakkatleri de

vardır. Kişi önce bunu göze almalıdır.

Altmış yaşında bir babanın tek evladı olmak elbette bazı

zorlukları beraberinde getirecektir. Eskiden gençler ergenlik sorunlarını iç

dünyalarında yaşar ve bu gün olduğu gibi yoğun çatışma ortamlarına zemin

hazırlamazlardı. Böyle bir sorun olsa dahi, anne baba bu sorunu ortadan

kaldıracak enerji birikimine ve tecrübeye sahip olur ve kendi imkanları ile

sükuneti sağlarlardı. Bu gün bu olanaklardan bahsetmemiz neredeyse mümkün

değil.

Atmışında baba olan bir kişi, bir yandan yaşının

getirdiği sağlık sorunları ile mücadele ederken diğer yandan tek ve şımarık

çocuğun ergenlik sorunları ile başa çıkmak zorunda kalacaktır. Bu kolay bir iş

değildir.

Eskiden gençler, büyüklerin otoritesini kabul eder ve

anne babaya tabi olurlardı. Bu gün ise gençler her konuda itiraz ediyor ve anne

babanın otoritesini kendileri için bir baskı aracı olarak görüyorlar. Gençler,

arkadaş ortamından, aileden ve toplumdan şikayetleniyor ve her şeyin bir üst

modelini istiyorlar. Bu çocuklarla başa çıkmak büyük emek istiyor.

Bütün bunları düşündüğümüzde, on beşinde bir gencin

yetmiş beş yaşındaki babayı, bitmeyen talepleri ve aşırı hırçınlığı ile

yoracağını kestirmemiz zor olmayacaktır.

Gençle baba arasındaki uçurum arttıkça yeni sorunlar

ortaya çıkıyor ve baba yorgun düşüyor. Yetmiş beşinde sağlık sorunları ile

mücadele eden babanın enerjisi tükeniyor ve on beşine yeni basmış bir gençle

mücadele edecek güç bulamıyor.

Yaşınız kaç olursa olsun anne baba olmak güzel bir

duygudur ancak şunu da unutmayalım her şey vaktinde güzeldir. Bu nedenle en

güzel yıllarınızı bekârlık sultanlık deyip, boş işler peşinde tüketip, yaşlık

döneminizde baba olmaya kalkarsanız bunun bedeli size ağır gelebilir.