Rabbim lütfetti, bir kere daha hacca gitmeyi nasip etti. Haccın güzellikleri saymakla bitmez. Bu güzelliklerden birisi de “hac arkadaşlığı”dır. Tıpkı “asker arkadaşlığı” gibi ömür boyu unutulmaz ve devam eder. Öyle ya, hacılar nice zorluğu birlikte atlatmış, nice sıkıntılı durumlarda omuz omuza vermiş, kardeşliğin o güzelliklerini birlikte yaşamış ve paylaşmış, Kâ’be-i Muazzama’da birlikte tavaf etmiş, Safa-Merve arasında birlikte sa’y etmiş, zemzem çeşmelerinden birlikte su içmiş, Kâ’be’yi birlikte seyretmişlerdir. Ya o Arafat’ta başlayan o zorlu yolculuk… Arafat’tan Müzdelife’ye, Müzdelife’den Mina’ya gidiş. Mina’da camarat mahallinde şeytanı taşlama, oradan otele kadar yürüyüş…

Önceki hac yolculuğumuzdaki arkadaşları her zaman hatırlarım. Fırsat buldukça telefonla görüşürüz. Bu hac seferinde de çok zarif, nezih, samimi, ihlaslı hac arkadaşlarım oldu. Biz basın ekibi idik. 41 basın mensubu. Bir de bize yardımcı olmak için çırpınan Diyanetin Basın ekibi var. Bu iki ekip birbiriyle kaynaştı, kardeş oldu. Bütün vazifeleri aksaksız yapmak hususunda el ele verdi.

Bizim ekip güzel bir ekipti. Herkes hacla ilgili haberleri, görüntüleri, yaptıkları röportajları, yorumları gazetelerine ve televizyonlarına yetiştirmek için koşturuyor, Diyanetin Basın ekibi de onlara yardımcı olmak için didiniyordu. Basın görevini yapanlar, bu defa ibadet için koşturuyordu. “Harem’e gelen var mı?” çağrısına icabet edenler, buluşuyor, birlikte Kâ’be’ye gidiyorlardı. Arkadaşlarımın tamamında büyük bir ibadet aşkı ve şevki gördüm. Bu da yekdiğerini teşvik eden bir unsurdu. 2000 yılında da yine basın olarak hacca gelmiştim. O vakit aramızda sınıfın yaramaz çocukları, ibadetten kaytaranlar vardı. Ama bu defa hiç fire yok, Maşallah…

Diyanet Hac bölümünden Kenan Esen Bey bizimle değildi, ama onun hepimizin üzerinde büyük hakkı var. Bir orkestra şefi gibi, 41 kişiyi, sâlimen Cidde’ye giden uçağa bindirdi. Hac bedeli nereye yatacak?, Pasaportlar nereye gönderilecek, nasıl alınacak?, Pasaport harcı nereye yatacak?, Aşılar nerede vurulacak? Aklımıza ne gelirse Kenan Beye soruyorduk, o da bize cevap veriyor ve yönlendiriyordu. Allah razı olsun. Ya Diyanet Basın bürosunun canhıraşâne çalışmaları unutulur mu? Başta Diyanet Basın Müşaviri Halil Erdoğan Bey olmak üzere bütün ekibi canla, başla çalıştı. Canlı Yayın sorumlusu Hasan Özdemir, Bilal Taşdemir, Cem İskender Özbalı, Mustafa Yılmaz ve diğerleri… Ekibimizde Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden iki güzide sima da var: Muhammed Akgün ve Tuncay Karabulut Beyler… Genel Müdürlük adına, Medine’de hurma bahçesinde verdikleri ziyafeti bütün ekip unutmayacak…

Askerlikte, nasıl bölük arkadaşları, takım arkadaşları, manga arkadaşları varsa, hacda da öyle. Bütün ekipten ayrı olarak, bir de kaderin sevkiyle sık sık birlikte olanlar var. Meselâ kendimden misal vereyim: Oda arkadaşım Yeni Akit’ten Adem Şahin, Tokat TV’den Hüseyin Kömür, Bursa Kanal 16 TV’den Hasan Özdemir, Karar’dan Fatih Yüksel Beyler’le birlikte tavafa, şeytan taşlamaya gittik. Konya Büyükşehir Belediyesi Basın Müşaviri Ahmet Köseoğlu, Kanal 7’den Serkan Üstüner ve Oğuz Sivri Beylerle Arafat’tan Mina’ya kadar olan zorlu yolculukta beraberdik.

Bir de tevafuken tanıştıklarımız vardı. Arafat’taki çadırımızda, RP’den Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve vazife yaptığı devrede Diyarbakır’ın bir huzur şehri olarak bilindiği Ahmet Bilgin Bey’in oğlu Selami Bilgin’le tanıştık. Değerli dost Nevzat Çiçek Bey’le yine bizim çadırda karşılaştık ve muhabbetle kucaklaştık. O da başka bir organizasyonla gelmişti.

Dönüşte THY’nin güzel bir sürprizi oldu. Kur’an’ı Kerim hediye ettiler. Baktım, hattatı, kadim dostumuz Muhsin Demirel. Bu da güzel bir sürpriz oldu. 40 yıllık dostlarımız Şükrü Cihangir, Fahreddin Karagüzel, Ali Sinoğlu, Dünürüm Veysel Kara Beyin babası Abdullah Kara, kadîm okuyucumuz Burdur Bucak’lı İsmail abi de hacda idi. Ama görüşemedik. Öyle ya, orası mahşerin provası gibi. İnşeAllah hac arkadaşlığımız ömür boyu devam edecek. Diğer hacılarımıza da bunu tavsiye ederim. Bu arkadaşlık, çok güzel bir arkadaşlık. Devam ettirilmeli…