Bir haftadır kabuğumdan yeniden çıkmış bulunuyorum. Uzun zamandır İstanbul dışı programlarımı iptal etmiştim. Geçen hafta sonu Ankara’da AGD’nin düzenlediği Medya Akademisi’nde edebiyat-medya ilişkisi üzerine bir dersimiz oldu. Gençler ile bir araya geldiğimiz bu verimli eğitimin ve toplantının ardından ayağımızın tozuyla İstanbul Üsküdar’daki İslâmcı Dergiler Sempozyumu’nun son toplantısına katıldık.
Aziz dostum Lütfi Sunar Bey önemli bir çaba içinde. İslâmcı dergilerin dijital alana aktarılması ve arşivlemesinde önemli bir mesafe kaydedildi. Önemli bir çalışma.
24 ila 25 Mart 2018 tarihleri arasında DAP (Doğu Anadolu Kalkınma Projesi) kapsamında yazarları öğrencilerle buluşturma programının davetlisiydik. İl Milli Eğitim komisyonunda görevli Selim Akalın Bey’in davetlisi olarak Muş’a gittik. Bu davet çok önceden yapılmıştı, sağlık sorunlarımdan ertelemiştim. Nasip bu zamana imiş. Bu, gibi davetlerde Anadolu Gençlik ile buluşmalarımız mutlaka oluyor. Selahaddin Eyyubi Öğrenci Yurdu’nda öğrencilerle bir buçuk saati bulan bir sohbetimiz oldu.
Öğrencilerin yazar ve kitapla buluşması önemli. Bu, Doğu Anadolu illerinin tamamında yapılıyor. Geçen yıl da Erzurum’daki programa dâhil olmuştuk. Aziz dostum Şahin Torun bu anlamda önemli bir gayret gösteriyor.
Muş Öğretmenevi’nde konakladık, toplantılar öğretmen evinin salonunda yapıldı. Katılım yüksekti. Öğrencilerin dikkati, heyecanları bizleri de mutlu etti. Öğrencinin eline kitap alması bir yazar ile yüzleşmesi önemli bir hamle.
Kitapları imzalarken gençlerin isimlerinin iki boyut üzerinde yürüdüğünü gördüm. Bu, toplumun bir bakıma sosyolojisini de oluşturuyor. Şilan, Dilan, Berfin, Roja, Rojber gibi çok sayıda Kürtçe isimler var. Diğer taraftan İslâmî duyarlığı olan kesimlerin çocuklarında Elif, Fatma, Merve, çokça Nur sıfatlı isimler ağırlıkta. Senanur, Mervenur, Ayşenur gibi.
Öğretmen arkadaşlarla Öğretmenevi’nin lobisinde, çay bahçesinde oturduk sohbet ettik. Bölgenin sorunları öncelikleri. Muş doğası gereği uygun olmasına karşın çokça göç veriyor. En çok da Bursa’ya, bu dikkatimizi çekti.
Muş’un demografik özelliği çok farklı. Kafkaslar’dan, Karadeniz’den hatta Balkanlar’dan geçmişte çok göç almış.
Muş’un bahar doğası çok güzel. İnsana ferahlık veriyor.
Muş Şeker Fabrikası’nın özelleştirilme girişimi oldukça düşündürüyor. Bir başka işletmesi bulunmuyor Muş’un. En çok göç veren illerin başında bulunuyor.
Muş halkı hakşinas, kadir kıymet bilir.
Siyasal konuların değerlendirmesini burada yapmayı uygun bulmuyorum. Devlet memuru arkadaşların ciddi endişeleri bulunuyor. Özellikle ırkçılık başlıca sorun. Çözüm süreci sonrası olan hatalardan Kürt ırkçılığının daha yoğunlaştığı, dağa gidenlerin sayısının arttığı ifade edildi. Buna neden olan yanlışlıklar süreci hızlandırıyor.
İslâmî duyarlıklı olanlar ikilem içinde.
Her yerde olduğu gibi insanlar çok da konuşmaktan yana değil. Derin bir sessizlik var.
Doğu insanı çok misafirperver. Konuklarını gerekirse evlerinde ağırlamaktan asla kaçınmazlar.
Bu milletin ortak değeri İslâm. Buluşmanın tek alanı. Ulusalcı ırkçı yaklaşımlar ayrılıkları derinleştirir.
Haksızlıklar ve adaletsizlikler hemen her yerde başlıca sorun.
Sohbet ortamlarında bile insanlar gergin. Göz ucuyla ve dikkatle bakılıyor, konuşmaktan kaçınıyor.
Doğu ile batı birbirinden çok uzak ve çok da kopuk değil. Manevi bağları çok güçlü. Ortak dilleri sağlam. Yeter ki bu bağlar kopmasın, güçlendirilsin.