Eskiden dedeler, nineler, oğullar ve torunlar hep bir arada yaşardık. Ataerkil aile şeklinde bir yaşam sürerdik. Şimdi yalnız yaşamaya başladık. Aileleri parçalayıp, tüketimi arttırdılar. Eskiden bir buzdolabıyla üç nesil idare ederken, şimdi ailelerin parçalanmasıyla her aileye bir buzdolabı sattılar. Her şer kapitalizmin yaşaması için, oynanan oyunlar, yıkılan hükümetler, işgal edilen ülkeler, satılan silahlar hep kapitalizmin beslenip, semirmesi için. Bizler bu sistemin oyuncuları ve bu sisteme kazandıran piyonlarız. Biraz başkaldırsak, istediklerimizi verirler ama karşılığında daha fazlasını alırlar. Bir düşünün başörtüsü serbestliği karşılığında ne aldılar. On yıldır ülkemizde kapitalizmin bütün enstrümanlarıyla uygulanmaktadır. On yıldır kurulan sistem, insanların daha çok tüketime ve borçlanmaya teşvik etmekten başka bir şey getirmemiştir. Onca yapılan yeni yol, yabancıların daha çok araç satmasından başka bir şeye yaramamıştır. Belki ulaşım süresini kısaltmıştır ama karşılığında ödenen bedel ne kadardır Bakılması ve görülmesi gereken kısım burasıdır. Kapitalizm insana insan gözüyle bakmaz, tüketici olarak görür. Ve kazanma adına yapılan her şeyi mubah olarak görür. AB’ye girmek uğruna sürekli yasalar çıkarıyoruz. On yıldır bankaları kazandırdık ve nihayet tüketici yasası çıktı. Çıktı çıkmasına da bakalım nasıl uygulanacak.
Ülkemizde vahşi kapitalizm uygulanmasına rağmen o bile eş dost ve akraba üzerinden yürümektedir. Soma’daki maden kazası bunun en bariz örneğidir. Soma’daki madeni 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan kaza öncesinde denetleyen İş Başmüfettişi Emin Gümüş’ün söz konusu maden şirketinde Projelendirme ve Etüt Müdürü olarak çalışan Hayri Kebapçıların eniştesi olduğu ortaya çıktı. Martta Gümüş liderliğinde 4 günde tamamlanan denetim ‘kusursuz’ olarak raporlaştırılmıştı. Böyle bir rapor vermek cesaret ister. Sadece cesaret mi ister Arkasında güçlü bir siyasetçi ister. Başka ne ister, güçlü işveren ister, anlayacağınız ister de ister. Bu kazanma hırsı o kadar büyük bir hırstır ki; holdingin “Kurs Takip Yoklama Çizelgesi”ne göre; hayatını kaybeden 14 işçi 3 gün önce işe başladı ve kazanın olduğu 13 Mayıs günü eğitimdeymiş gibi gösterildi. Siyaset bile böyledir. Ya akraba ya da eş dost sayesinde bir yerlere gelirsiniz. On yıldır uygulanan belediyecilik anlayışı bile rantçı belediye anlayışıdır. Deprem toplanma alanlarında bugün çağdaş tapınak dediğimiz AVM’ler yer almaktadır.
Ne İstiyorsanız Veriyorum Hâlâ Sizi Memnun Edemiyorum
Başbakana diktatör diyorlar. Bence bu doğru değil. Doğru olan” ben istediğiniz her şeyi veriyorum, neden bana minnet duymuyorsunuz Başbakana yuh çekersen tokadı yersin”, Herkesin minnet duymasını beklemek ne kadar doğrudur. On yıldır insanlar borçtan başka ne gördüler. Bir ülkede özel sektör kârlılıkta banklardan sonra geliyorsa, burada yanlış giden bir şeyler yok mu Bankalar bu gücü nereden almışlardır. Yıllardır bu ülkede kanunlar hükümetlere göre dizayn edilmiştir. Mesele bir yasanın çıkarılması değil, onun işlerliğinin sağlıklı olarak yürütülmesidir. Çıkan yasalar bile kişiye göre uygulanmıştır. Üstünlerin hukuku her zaman egemen olmuştur. Hukukun üstünlüğü kurulacaksa bunu ancak Allah korkusu olan Saadet Partisi yapabilir. Ayrıca çıkan yasalar vatandaşı gerçekten koruyor mu Yürürlüğe yeni giren tüketici yasasını incelediğinizde; düzenlemelerin çelişkileri, yoruma açık ifadeleri, belirsizlikleri ve tüketici aleyhine gelişebilecek maddelerle dolu olduğunu göreceksiniz. İlerleyen tarihlerde bu yasayı ele alıp satır satır inceleyeceğiz.
Ülkemizde Bulunan Sol Sendikalar Bile Solcu Kapitalisttir
İşçi ve emekçiyle alakalı yasaların yeterli derecede çıkmaması, kapitalizm ülkemizde bu şekilde uygulanmasının en büyük nedeni, sendikasızlıktan gelmektedir. Ülkemizde bulunan sendikacılık, işçinin hakkını koruyan değil, birilerine makam mevki sağlayan bir sistem haline gelmiştir. Sol sendikalar bile kapitalist solcudurlar, Laikler kapitalisttir, ulusalcılar kapitalisttir. Kemalistler kapitalisttir. Dolayısıyla işçi hakları her zaman kapitalistlerin çıkarları uğruna harcanmaktadır. Türkiye Maden İş Sendikası Ege Şubesi Başkanı, yaptığı basın açıklamasında, Soma holdingi övmüştü. Şimdi bu sendika işçinin sendikası denilebilir mi Yoksa kapitalizmin sendikası mı Bundan dolayı Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın ardından, çalışma şartlarının düzeltilmesi ve madenlerde iş güvenliğinin alınması için eylem yapan ardından işçiler, bu kez de işyerlerinde örgütlü olan Türkiye Maden İş Sendikası yönetiminin istifası için eylem başlattı. Sendikadan toplu halde istifa kararı alan işçiler, Kaymakamlık hizmet binası önündeki eylemlerini sürdürüyor. Bu eylemden sonra Ege şubesi tamamen istifa ettiler. Ülkemizde uygulanan bu anayasa değişmediği sürece, imanlı, Allah korkusu olmayan ve yasalara uygun çalışmayan devlet memurları olduğu sürece, insanımız rahat etmeyecektir. Yoksa çıkarlar uğruna birçok işçimiz ölmeye devam edecektir.