Eskilerin laflarına öteden beri bayılırım. Bunu da

defalarca yazılarımda, ekranlardaki programlarımda dile getirdim.

Şimdi konuya geçelim. Yılmaz Vural hocamız ki, bu ülkede

teknik adamlık diploması en yüksek seviyede olan kişidir, tutmuş yeni istifa

eyleminden sonra yine dökülmüş. Yılmaz Vural, aslında bu ülkede çok daha üst

seviyelerde görev yapmalıdır ama dilin kemiği yok kuralına kurban gitmektedir.

Biraz da özel hayatı tabii. Ama bu defa öyle bir iki cümle etmiş ki, tam

günümüz futbolunu çerçevelemiş. Demiş ki, Günümüzde futbolumuz kimin yönettiği

belli değildir. Aslında parası olan birileri gidip golf oynasınlar, daha

yararlı olurlar... Harika! Kimin hedefte olduğu belli. Yılmaz hocam; bu defa

ağzına sağlık...

Devam edelim... Merkez Hakem Komitesi Başkanı Yusuf

Namoğlu kardeşim, Antalya daki seminerde, bundan böyle 5. ve 6. hakemlerin

yetkilerinin daha üst seviyede olacağını, birçok saha içi eyleminde maçın

hakemini uyarıp kararlarda pay sahibi olacaklarını açıklamış. Güzel! Peki, biz

bu sezonun geçenlerde biten ilk bölümü için bazı kendiliğinden yetkili bu 5.

ve 6. hakemlerin nelere mal olduklarını görmedik mi, yaşamadık mı Olmayan

penaltılar attırmadılar mı Burunlarının dibinde elle oynamalara pas geçmediler

mi Şimdi de doğrusunu yapacaklar Bir soru daha; maçın hakemi maç öncesi

soyunma odasında bu arkadaşlardan yardımcı olmalarını istemiş midir, istememiş

midir İşin zor Namoğlu. Bence önce hakemlere birer çelik yürek temin et. Aksi

takdirde altı hakemi de ağır yasalarla donatsan bile yürek olmadıkça neyi

uygularlar

Abdi İpekçi salonunda Efes, bence Eurolig in favorisi

olan CSKA ya yenildi. Salon tıklım tıklım doluydu. Buradan o maça koşan

basketbol seyircisini kutlayıp teşekkür etmek istiyorum. Futbola çok ciddi bir

ders veriyorlar. Maçı, hava muhalefetinin verdiği rahatsızlığım sebebiyle

ekrandan izlemek zorunda kaldım. Allah sağlık ve ömür verirse Olimpiyakos,

Fenerbahçe ve diğer maçları kaçırmamaya gayret edeceğim, tıpkı diğerlerinde

olduğu gibi. Ancak ne var ki, yayıncı kuruluşuna ve maçı sunan arkadaşıma

sitemim olacak. Bu yenilgimizi hakeme bağlamak ayıp değil mi Sen ki, Murat

kardeşim, Amerika da bu işin içinde yaşamış bir kişi olarak bunu nasıl yaptın

Draper in adamın şortuna asıldığını nasıl görmezsin Yoksa şorta asılıp rakibin

kımıldamasını engellemek geçerli kurallar içine mi alındı Yapmayın, etmeyin!

Her maçı hakemlere bağlarsanız ayakta kalan sporlarımızdan basketbola da ayıp

etmiş olursunuz. Haaa az kalsın unutuyordum. Şu pota ile çember ayrımını da

artık becerin yahu! Pota, eskiden tahta olan şimdiki camdır, çember de (panier)

zaten malumdur, topun içinden geçip sayı olduğu yer diyelim hadi...