Her darbeci, balyozunu/baltasını kendi eliyle hazırlar. Günü geldiğinde kendi elinin eseri olan balyoz/balta, darbecinin tepesine iner. Bu durum değişmez. Bugün Türkiye’de yaşananlar yarın Mısır’da da yaşanacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye’nin balyozcuları balyozlandı. Şimdi sıra Mısır’ın Baltacılarında...

Darbeciler, acımasız planlarını hazırlayıp tatbik etmeye başladıklarında;

Birçok masumun canını yakarlar, sonra kendi canları yanar.

Birçok aile perişan olur, sonra kendi aileleri perişan olur.

Birçok can hapislerde çürür, sonra kendileri hapislerde çürürler.

Bu durum böyle devam eder gider.

Sadece Balyozcular değil, tüm darbeciler aynı. 28 Şubat 1997 yılında darbeciler halkın oylarıyla iktidara gelmiş olan Refah Partisi’ni kapattılar. Öz be öz milli olan ve öz be öz yerli olan bir Başbakan’ı ölene kadar parlamentodan uzak tuttular. Yılların kazanımı olan kadroları dağıttılar. Kolay kolay elde edilemeyecek birikimi yok ettiler. Sadece Refah Partisi’ne ve Milli Görüş anlayışına zarar vermekle kalmadılar. Bankaların içini boşalttılar, ekonomiye büyük darbe indirdiler, okul çağındaki bir nesli mahvettiler, ülkenin geleceğini kararttılar...

Neresi olursa olsun, özellikle İslam ülkelerinde cereyan eden bütün darbeciler benzer fonksiyonları icra etmek için darbe yaparlar. 3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır’da da benzer şeyler yaşandı: Halkın oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanına karşı askerler darbe yaptı. Modern Firavunların baskısı altında inim inim inleyen Mısır halkı yıllardır beklediği seçim ve oy hakkını ilk defa kullanmıştı. Ama buna izin verilmedi. Seçilmiş Cumhurbaşkanı görevi başında bir yılını bile doldurmadan bu hak ellerinden alındı. Darbeye direnen, barışçıl gösteriler yapan masum halkın üzerine kurşun yağdırdılar. Ordu birliklerinin yanı sıra kendi kontrollerindeki baltacı milisleri de devreye soktular. Her iki silahlı güç, vicdansızlıkta adeta birbirleriyle yarıştılar. Eli silahlı-sopalı gözü dönmüş vahşiler, şok sayıda masum insanın kanına girdi. Tablo çok vahim; binlerce şehit, binlerce yaralı...

Türkiye’de, balyozcuların balyozu kendi tepelerine indi. Karanlık emelleri uğruna iç karışıklık çıkarmayı, ülkeyi kana bulamayı hedefleyen gözü dönmüş darbeciler geçtiğimiz hafta balyozlandılar. Darısı, affedersiniz balyozu, diğer darbecilerin başına...

Şu bir vakıa; darbeciler yalnız değil.

Peki, kim bunların suç ortağı

Suç ortakları, darbeye darbe diyemeyenler. Bunlarınki suç ortaklığından daha ileri. Direkt emir komuta merkezi desek daha doğru olur. Komut aynı Merkez’den geliyor. Bizimkiler tetikçi. Küresel haydutların seçtiği yerli işbirlikçiler. Uygar Batı! Pis işlerini bunlara yaptırıyor. Kendisi efendi. O da demokrasi filan gibi laflar ediyor. Hatta adamlar açıklamalarıyla, tetikçilerinin işlediği cinayetleri bile örtbas edebiliyorlar. Canilerin işlediği cinayetleri dünyanın gözü önünde savunuyorlar. Mısır’da askerler sivil halkın üzerine kurşun yağdırırken ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 2 Ağustos 2013’te yaptığı açıklamada “Mısır’da askerler demokrasiyi inşa ediyor” demişti.

Askerlere halkı öldürme talimatı verenle, yargıya darbecileri yargılama talimatı veren aynı merkez. Bu döngüyü tersine çevirmek ve bu tuzaktan kurtulmak lazım. Ama nasıl ..