Baştan beridir korkum; çok masum başlayan Taksim Gezi
Parkı protestolarının Laik-antilaik savaşına dönüşmesiydi.
Her ne bahane ileri sürülürse sürülsün, işin bu raddeye
gelmesi-getirilmesi korkunç...
Türkiye yi iç savaş pozisyonuna sokanlar, ellerini
ovuşturup kıs kıs güldüler emin olun.
Tıpkı daha önce tezgahladıkları provokasyon benzeri
sahneler gibi.
Bani en çok şaşırtan, Gezi Parkı protestolarında
Beşiktaş taki Bezm-i Alem Valide Sultan Camii ni üs olarak kullanmalarıydı.
Tam 3 günde camiyi çöplüğe çevirdiler. Görüntülere
bakınca öylesine insani ki Güya yaralılar tedavi ediliyor. Darp edilmiş
insanlar doktor nezaretinde kontrol ediliyor.
Peki, o bira kutularına ne demeli Buruşmuş sigara
paketleri, sağlık malzemeleri Kocaman çöp poşetleri
Üç günde camiyi ne hale getirdiler
Bu nasıl aymazlık
İçlerinde doktor, mühendis, bankacı ve eğitimli insanlar
var.
Peki, bunlar cami kültürü nedir hiç bilmez mi
Hayatlarında hiç mi cami ile ilgili anıları olmadı
Ayakkabıyla girilemeyeceğini, yarı çıplak bir bedenle
caminin kirletilmeyeceğini kafaları basmadı mı
Çöpleri caminin tam ortasına yığmak ne demek
Camiyi pisletenlere bir tavsiyem olacak:
Bundan sonra cami yerine kilise veya havra yı deneyin.
Üç gün Hıristiyanların ve Musevilerin kutsal yerlerini
kullanmak için izin isteyin. Pardon, işgal edin Tedavi sürecinden sonra
mümkünse kilisenin veya havranın tam ortasına çöpünüzü yığın Yerlere gelişi
güzel bira kutuları ve sigara paketleri bırakın.
Ümit ediyorum, onlar size kucak açmak için dört gözle
bekliyor!
Ne olur, onları bu zevkten mahrum etmeyin, olmaz mı
Ne diyor Mevlana;
Gel, gel, ne olursa ol yine gel,
İster kafir, ister Mecusi, ister puta tapan ol, yine gel,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir.
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan yine gel.
Ama rica ediyorum, Böyle gelmeyin!
Türkiye yi laik-antilaik savaşına sokmak isteyenlerin
gayretleri yeni değil.
Ergenekon 3. İddianamesinde, örgüt üyelerinin,
Yargıtay da bir üst düzey yetkiliye suikast girişimi ile Danıştay saldırısında
olduğu gibi laik-antilaik çatışmayı çıkarmayı hedefledikleri belirtilmişti.
Planın ayrıntılarında dikkat çekici ifade aynen şöyle:
Eylemlerin özelliklerine bakıldığında; her eylemde
farklı amaç ve hedefler gözetildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay da üst düzey bir
yetkiliye yapacakları suikast girişimi ile Danıştay saldırısında olduğu gibi
ülkede laik-antilaik çatışması hedeflenmiştir.
...
Medya ve özellikle sosyal medya bu olaylardaki
dezenformasyonun görevini yine başarıyla(!) üstlendi.
Medya tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi etkin bir şekilde
kullanılarak farklı mecralara kaydırıldı.
Gerçi Türkiye de laik-antilaik çatışma çıkaran, darbelere
zemin hazırlayan yapılar kısmen deşifre edildi. Ancak görülüyor ki, daha bu
yapılanmanın faaliyetleri halen sürüyor.
Aman dikkat!