Bismillahirrahmanirrahim;

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamd, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Bakara 27: “Fasıklar, kulluk sözleşmesinde kesin söz verdikten sonra, Allah'a verdikleri misakı bozanlar, koyduğu İslam düzenine aykırı hayat yaşayanlardır. Allah'ın, riayet edilmesini, birleştirilmesini, bütün olarak düşünülüp, uygulanmasını emrettiği, İslam’ın devamlılığını sağlayan hükümleri bir kenara atarak, ayrı din ve düzenler icat edenler; Kur’an nizamının bütünlüğünü bozarak İslâm'ı tesirsiz kılmaya çalışanlardır. Yeryüzünde fesat çıkaranlardır, bozgunculuk yapanlardır. İşte asıl zarara, hüsrana uğrayanlar bunlardır.” Bu ayet, fasığın tanımını yapıyor. Buna göre fasık, Allah'la olan ilişkilerini kesip ayıran, insanların arasını bozan ve toplumda karışıklık çıkaran kişi, birlik, düzen ve devletlerdir. Böyle olanlar; toplumu ve aile kurumunu yıkıma uğratmak ve çökertmek için çalışırlar. Bu ayetten çıkarılacak hüküm ise, Avrupa Birliği’nin, ABD ve İsrail’in, faizci kapitalist düzenin, Batı felsefesi ve filozoflarının, bizi ifsat etmeye çalışan fasıklar olduğu sonucudur. İstanbul Sözleşmesi fasıkların birlikte üretip insanlığın başına bela ettiği bir fesat sözleşmesidir. Bu sözleşmeyi milletimizin başına bela eden AK Parti iktidarıdır. Çünkü AK Parti ve kadroları Avrupa Birliği’ni üstün medeniyet olarak tanımlamışlar ve bu fasık medeniyetin içinde yer alabilmek için gereken her şeyi yapmışlardır. Bu gerçeğin görülmesi, bizi bu beladan kurtaracak neticeye götürecektir. Bu netice Milli Görüş’tür ve Saadet Partisi iktidarıdır. Bu sözleşme karşısında, haklı olarak ciddi bir toplumsal muhalefet oluştu. Bu sözleşme, acilen yürürlükten kaldırılsın isteniyor. Zina, 2004 yılında AK Parti iktidarı tarafından değiştirilen Türk Ceza Kanunu ile suç olmaktan çıkarıldı. Bununla yetinilmedi 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul Sözleşmesi imzalandı. 14 Mart 2012 tarihinde ise AKP, CHP, MHP ve BDP’nin oybirliğiyle Meclis'te onaylandı. Bu sözleşme ile eşcinsellere büyük haklar tanındı ve kadının anneliği, erkeğin de kocalığı ve aile reisliği elinden alındı. Bütün bunlar AK Parti iktidarı döneminde oldu. Toplum, bu sözleşmenin acilen iktidar tarafından yürürlükten kaldırılmasını talep ediyor. İktidar bu adımı atar mı, atmaz mı hep birlikte göreceğiz. Benin kanaatim iktidarın bu sözleşmeyi yürürlükten kaldırmaya yanaşmayacağıdır. Bunun sebeplerini Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan gayet iyi bilir. Biz işin manevi boyutuna değinmeye devam edelim. Fasıklık her toplumu yok olmaya götürmüştür. Milletimizi de yok olmaya götürüyor. Enam 6: “Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görüp ibret almıyorlar mı? Yeryüzünde size vermediğimiz imkânları, gücü, itibarı ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara gökten bol bol rahmet, bereket ve nimet yağdırmış, altlarından akan ırmaklar planlayıp hazırlamıştık. Fakat onları günahlarından dolayı helâk ettik. Ve onlardan sonra başka nesiller meydana getirdik.” Bütün bunlar, kişi ve toplumların Allah ile yaptıkları misaka muhalefet etmeleri yüzündendir. Demek ki fısk, sadece ölüm sonrası sıkıntılar getiren bir sapma değil; dünya hayatında da felaketlere yol açan bir yozlaşmadır.

MÜMİN VE FASIK

Mümin ile fasık bir değildir. Secde 18-20: “Öyle ya mümin olan kimse, İslam’ın, İslam’ca düşünüp yaşamanın dışına çıkan fasık, bozguncu kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar. İman ederek, İslam’ca düzeni hayata geçirenlerin, salih ve hayırlı iş yapanların, işlemeye devam ettikleri amelleri sebebiyle, yerleşip ağırlanacakları, huzur içinde kalacakları cennet konakları vardır. İslam’ca düşünmenin ve İslam’ca yaşamanın dışına çıkan fasıkların, bozguncuların mekânları ise ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde geri çevrilirler, kendilerine; ‘Yalanlayıp durduğunuz, cehennem azabını tadın bakalım’ denilir.” İnkârcılar, müşrikler ve münafıklar büyüklenme ve fıskın cezasını görecektir. İnsana yakışan Allah ile arasında gerçekleşen misaka sadık kalmaktır.

FISKIN SEMBOLLERİ

Kur’an; Allah ile misakını bozan fısk ehlinin öne çıkan sembol kişi ve topluluklarını bize örnekleri ile anlatır ki korunabilelim. Bunlardan bazıları şunlardır. 1-İblis-şeytan: Allah'ın, “Âdem’e secde edin” emrine, büyüklenerek ve ateşten yaratıldığını öne sürerek boyun eğmeyen İblis, fıskın ilk sembol tipi olmuştur. Şeytan, bu davranışı ile ilahi gazaba ve lanete uğramıştır. 2-Nuh kavmi: Nuh kavmi, peygamberi yalanlayan, mesajını dinlemeyerek fıskın sembolü olmuş, yoldan çıkmış bir topluluktur. Bir tufan ile helak edilmiştir.

3-Lût kavmi: Allah’ın haram kıldığı, israf olarak tanımladığı çirkin eşcinsel ilişkinin sembolü olmuş fasık, yoldan çıkmış başka bir kavimdir. Üzerlerine taş yağdırılarak ve batırılarak helak edilmişlerdir. 4-Nemrut: Nefsini ilah edinmişlerin, şirkin, şımarıklığın, azgınlığın, fıskın sembollerinden birisidir. Hz. İbrahim’i ateşe atan kimsedir. O da belasını bulmuş, kendisine musallat edilen bir sinek ile helak edilmiştir. 5-Firavun ve yandaşları: Firavun, Haman ve ordusu ve itaat eden kavmi, Hz. Musa'ya inanmayan, fasık, yoldan çıkmış bir topluluktu. Bu yüzden Kur’an’da fıskın önemli sembolleri arasında zikredilmiştir. Suda boğularak helak edilmişlerdir. 6- Yahudiler ve Hıristiyanlar: Yahudiler Kur’an’da Allah ile misaklarına muhalefet eden topluluk olarak anılır. Allah’a iftira etmekten çekinmezler.  Çeşitli şekillerde gazaba uğramışlardır. Hıristiyanlar da Hz. İsa’ya Allah’ın oğludur diyerek fıskın sembolü olmuşlardır. 7-Karun, Samirî ve Belam: Karun servetiyle, Samirî sanatıyla, Belam ise ilmiyle şımaran kimseler olarak fıskın sembolü olmuşlardır. Bu üç isim de yine farklı şekillerde helak edilmişlerdir. Günümüzde bunların her birisini temsil eden kişi topluluk, birlik ve devletlerin olduğu göz ardı edilmemelidir. Bunların sonu da yine yok olmakla bitecektir.

Kurtuluş İslam’dadır. Hadid 8: “Size ne oluyor ki, Peygamber sizi Rabbinize iman etmeye çağırıyorken Allah'a iman etmiyorsunuz? Oysa O, sizden kesin bir söz almıştı. Eğer mümin iseniz.” Selam hidayete tabi olanlara…