AKP’li dostlarımız sonunda kendileri açısından “acı gerçeği” kabulleniyor ve “ortaya çıkan sonucun sorumlusu biziz” diyorlar.

        Ortaya çıkan sonucun sorumlusu olduklarını itiraf etmeleri olumlu bir gelişme olarak düşünülebilir.

        Böylelikle “nerede hata yaptıklarını daha iyi fark edebilirler” diye düşünüyoruz.

        Ortaya çıkan sonuç ne?

        Ortaya çıkan sonuç hiç kuşkusuz geçmişte izlemiş oldukları politikaların yanlış olduğunu itiraf etmeleri!

        Demek ki bu gerçeği fark edebilmeleri için böyle bir seçim sonucu yani hezimetle baş başa kalmaları gerekiyormuş.

        Oysa kendileri ne kadar çok uyarılmıştı.

        İzledikleri politikaların yanlış olduğunu söylemekten muhalefet bıktı usandı ama onlar hiç oralı olmadılar.

        Muhalefetin eleştirilerimize kulak verme yerine hainlikle suçlamayı tercih ettiler.

        Kendilerini eleştirenleri düşman gibi görüp bölücü örgütlerle iş birliği yapmakla suçladılar.

        Sonuç ortada:

        Büyük bir hezimet!

        Şimdi bu büyük hezimetin sorumlusunun kendileri olduğunu itiraf ediyor ve buna göre önlem alacaklarını söylüyorlar.

        Ama su testisi bir kez çatlamaya görsün!

        Çatlak testi su tutar mı?

        Kaldı ki iktidar partisi AKP’nin yaşadığı büyük hezimeti anlatmak için çatlak tabiri yeterli değil!

        İktidar testisi kırıldı hem de fena halde kırıldı!

        Bundan sonra alacakları her önlem “züğürt tesellisi” kabilinden bir şey olacak!

        “Hatalarımızı düzelteceğiz, milletin gönlünü yeniden kanacağız ve yine bizi seçecekler” türünden laflar kendi kendilerini avutmaktan öte bir anlam taşımıyor.

        Çünkü bir taraftan acı gerçeğin farkına varıyorlar ama bir taraftan da benzer yanlışlara imza atmayı sürdürüyorlar.

        Yani huylu huyundan vazgeçemiyor!

        Keşke CHP’nin bir önceki başkanı Kılıçdaroğlu’nun helalleştiği gibi AKP’li dostlarımız da gönüllerini kırmış oldukları kadim dostları ile helalleşme yolunu deneseler!

        “Sizi düşman ilan ettik ama gerçek dostlarımız sizlermişsiniz” diyebilseler güzel olmaz mı?