İstanbul Zeytinburnu… Merkezefendi’de bulunan Erbakan Hoca’mızın kabristanındayız…

Hava serinden bir tık daha soğuk… Yağışlı bir ortam… Yağmur çiseliyor… Şemsiyelerimizle geldik.

Allah (cc) bilir elbette; kar yağdı yağacak deniliyor İstanbul’a! Eli kulağında…

Her 12 Ocak tarihinde olduğu gibi, Millî Gazete ailesi olarak, sabah erken saatlerde ilk durağımız Merkezefendi oldu; Millî Görüş lideri, Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın kabrini ziyaret ettik, Kur’an-ı Kerim okuduk, okuduğumuz hatimlerin duasını ettik. Dualar, salavatlar…

Erbakan Hocamızın yol ve dava arkadaşlarından Osman Yumakoğulları, Lütfi Kibiroğlu ve Mehmed Şevket Eygi’nin aynı yerde bulunan kabirlerinde Kur’an-ı Kerim okuduk, dua ettik.

Daha sonra yıl dönümü kutlama programı merkez binada devam etti; ‘Hayırlı olsun’a gelen misafirlerle eski anılar, hatıralar tazelendi, yenileri dile getirildi. Gün boyu sohbetler, muhabbetler… Hayırlara vesile olsun…

***

Erbakan Hoca, politikalarıyla, icraatlarıyla kötülüklere, haksızlıklara meydan okudu.

İşte bu meydan okuyuşa tanıklık yapmak için dün Zeytinburnu Merkezefendi’deki kabristanındaydık, Hoca’nın.

12 Ocak’ın tarihi anlamı tam olarak işte budur!

 

İŞTE MERKEZEFENDİ’DE OLMANIN ANLAMI!

Erbakan Hoca’mızın Merkezefendi’deki kabristanında olmamız ne anlam taşıyor;

* Erbakan Hoca’nın huzurunda olmak demek; milyonların ezilmesi, fakirleşmesi ve milli ekonominin tahrip olması politikasına son vermek demektir.

* Ekonomide faiz sistemine esastan ve essahlı karşı çıkmak demektir.

* Memura yüzde 130, asgari ücrete yüzde 102 oranında zam yapılması demektir.

* Memur emeklilerine yüzde 116 reel zam, işçi emeklilerine yüzde 121 reel zam, Bağ-Kur emeklilerine yüzde 221 reel maaş zammı verilmesi demektir.

* “Önce ahlak ve maneviyat” demektir.

* “Yaşanabilir bir Türkiye”, “Yeniden büyük Türkiye” ve “Yeni bir dünya” ideallerini yine ve yeniden hatırlamak demektir.

* Ve… Erbakan Hoca’nın huzurunda olmak demek; “Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım” cümlelerini bir kez daha idrak etmek demektir.

MİLLÎ GAZETE YAYIN İLKELERİ!

Dün… 12 Ocak 2025, Pazar idi… Gazetemizin doğum günü…

Gazetemiz 12 Ocak 1973 tarihinden bugüne kadar nasıl bir yayın politikası izledi? Yayın ilkeleri nelerdi?

Bu vesileyle Millî Gazetemizin yayın ilkelerini bir kez de burada deklare etmek istiyorum;

* Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınamamak, aşağılamamak,

* Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapmamak,

* Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet etmemek,

* Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer vermemek,

* Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu yapmamak,

* Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberleri, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlamamak,

* Saklı kalması kaydıyla verilen bilgileri, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayınlamamak,

* Bir basın organının dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği ürünü, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna sunmamak, ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen göstermek,

* Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimseyi “suçlu” ilan etmemek,

* Yasaların suç saydığı eylemleri, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfetmemek,

* Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korumalıdır. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal, ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.

* Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınmak,

* Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınmak,

* İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu niteliklerini, tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtmek,

* Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı göstermek,

* Basın organları olarak, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duymak.

MİLLÎ GAZETE NASIL KURULDU?

Erbakan Hocamız, aralarında Saadet Partisi eski Yüksek İstişare Kurulu (YİK) başkanı, Millî Görüş Vakfı başkanı ve önceki içişleri bakanlarından merhum Oğuzhan Asiltürk’ün de bulunduğu bir grup yol ve dava arkadaşıyla birlikte 1973 yılında Millî Görüş’ün sesi olması gayesiyle Millî Gazete’yi kurdu.

1973 yılından bu yana zikzak yapmadan, hak yolunda dosdoğru ilerleyen ve yayın hayatını ‘Önce ahlak ve maneviyat’ ilkesi doğrultusunda devam ettiren Millî Gazete’nin tarihsel süreci hakkında da kısa bilgi vermek istiyorum. Okuyalım; 

* Millî Gazete, 12 Ocak 1973 tarihinde İstanbul Cağaloğlu’nda kiralık bir binada yayın hayatına başladı. Kendi matbaası olmadığı için baskısını bir süre diğer gazetelerin tesislerinde sürdürdü.

* 1978 yılında Topkapı’da kendi tesislerini kurarak yayınına buradan devam etti. 1999 yılında Sefaköy’deki tesislerine taşınan gazete, yayınını halen 40.000 metrekarelik arazi üzerine kurulmuş olan bu tesislerden sürdürmektedir. Günlük 16 sayfa olarak çıkan Millî Gazete’nin yayın ilkeleri; "Önce Ahlâk ve Maneviyat” sloganıyla özetlenmektedir.

* “Hak Geldi, Batıl Zail Oldu” ayetini, çıktığı günden itibaren logosunun üzerine yerleştiren Millî Gazete, Hakk’ı üstün tutan ecdadımızın görüşünü temsil eder. Bu görüş, kısaca Millî Görüş diye adlandırılmaktadır.

* Millî Gazete, iki sayfasını ekonomiye, iki sayfasını dış haberlere, bir sayfasını spora, beş sayfasını da güncel haberlere ayırmıştır. Bir sayfasını bölge haberlerine ayıran gazete, ülkemizin çeşitli bölgelerine ait sıcak haberleri bu sayfasında toplamaktadır.

* Millî Gazete, toplumu ilgilendiren çeşitli konularda hazırladığı dosyalar için müstakil bir sayfa ayırmaktadır. Düşünce ve kültür sanat dünyamıza birer sayfa ayıran Millî Gazete, bu alanda önemli hizmetler yapmakta ve düşünce hayatımıza büyük katkılar sağlamaktadır.

* Bir sayfasını aile ve hayat konularına ayıran Millî Gazete, bu alanda hiçbir gazetenin yarışamayacağı bir içerikle milletimizin öz benliğinden kopmaması için çok büyük bir gayret göstermektedir.

İSLAM’I HAYATA HÂKİM KILMAYA ÇALIŞAN GAZETEMİZ: MİLLÎ GAZETE!

* “İslam’ı hayata hâkim kılmaya çalışan Millî Gazete’mizin doğuş gününü canı gönülden tebrik ediyor, başarılar diliyorum.” (Mahmut Apaydın, Şanlıurfa)