YILBAŞI gecesini nasıl değerlendirelim
Bırakın hindiler yaşasın.
Hele çam devirmeye hiç gerek yok.
Bir yaş daha yaşlandım oh ne güzel! diyenler hiç
olmazsa bugün boy aynasına bakıp boylarının ölçüsünü alsınlar.
Boy aynası da kâfi gelmiyorsa, o zaman iç aynasından
temaşa etsinler hallerini.
Sevgili dünya mensupları, ben de yarım asırdır sizin gibi
bu gök kubbe ve bu yerküre üzerinde yaşıyorum. İnanın bana, her günün bir
önceki ya da bir sonrakinden farkı olduğunu görmedim. Ömür dediğimiz şey, aynı
günü defalarca yaşamaktan başka bir şey değil. Yaratıcı bizim üzerimizdeki mühletini artırıyor sürekli. Sanki bir
ricada bulunmuşuz da Azrail e (a.s) o da bizi kıramamış da son nefesimizi
ertelemiş gibi bir şey yaşıyoruz senelerdir. Gelecek günler dünyayı tapulu malı
gibi görenlerin olsun.
Ben düne ve bugüne uyarlı yaşamayı seçtim kendime. Böyle
yaşadığım zaman zaten geleceğimi oluşturmuş oluyorum. Gelecek diye bir şey var
mı gerçekten Gelecek ne malum gelecek
Siz bugününüzü geçmişinizle uzlaştırıp barıştırın yeter
ki, nur topu gibi bir geleceğiniz olacaktır. Yılbaşı hassasiyeti iki taraftan
da göz yaşartıyor. Oh be bir yaş daha yaşadım! diyenler, o gece felekten bir
gün çalmak istiyorlar. Felek dedikleri 365 gün daralan nefislerinden başkası
değil. Yılbaşı bize uymaz diyenler ise
meseleyi içki-kumar-eğlence teslisinin ötesine taşıyamıyorlar bir türlü. Bizi
biz yapan değerlere sahip çıkmanın bir kültür ve medeniyet meselesi olduğu ne
camilerde anlatılıyor ne de hoca efendilerin böyle bir yaklaşımı var. Söz
konusu adetler hayatımızın içerisine o kadar sokulmuş ki normal zamanlarda
bundan ne rahatsız oluyoruz ne de bunun farkındayız.
Demem o ki, yılbaşı gecesi eğlence cemaatinin müşterek
kutlamaları, yıl ortasında münferiden ya da grup olarak yapıldığında neden bu
hassasiyet gözetilmiyor İçki de kumar da, şans ve talih oyunları da hatta
televizyon karşısında fındık fıstık yeme ritüeli de yıl içinde ve yıl ortasında
rutin tekrarlanan şeyler arasındadır. Şimdi ortaya bir soru fırlatıyorum:
Hacım, senin çocuklarına ve ailene önerebileceğin bir eğlence zamanı ya da
eğlenme biçimi var mı Türkiye de Müslüman ca yaşamayı kendine ilke edinmiş
insanların günlük hayatın geniş koridorlarında gençler ve çocuklar için modern
ve cahili eğlence şekillerine alternatif bir dinlence ve eğlence teklifi var
mıdır Sanmıyorum. Şayet olmuş olsa muhafazakâr ailelerin çocuklarını dış
uyarıcılara karşı eğitmekte zorlandıkları en zor süreçleri yaşıyor olmazdık.
Tanzimat tan bu yana bütün değişimler eğlence yoluyla
toplumda yer bulmuştur.
Eğlenen insan kendine servis edilen eğlence şekli
üzerinde düşünmez, sadece keyfine bakar. Siz sadece çoluk çocuğunuzu ikaz eder,
korumaya çalışır ve telkinde bulunursunuz. Bütün bu gayretleri küçümsemiyorum
elbette. Ama hayata geçmiş bir negatif, hayat bulmamış, teoride kalmış pozitiften
her zaman daha çok etkindir.
Kitleleri bir kuşakta olmasa da bir sonraki kuşakta
kendine çeker.
Televizyonunuzdan şikâyetçi misiniz Ya
bilgisayarınızdan, internetinizden
Alış veriş merkezleri sizden neler alıyor ve siz onlara
gerçekte neler veriyorsunuz hiç düşündünüz ya da kendinize dert ettiniz mi
Toplu konutlar, çok katlı site yaşantısı, gökdelenler acaba yerli ve milli
hassasiyetlerimizin dışa yansıması mıdır ki kimsenin bu konuda sesi çıkmıyor
Yılbaşı tepkisi yılbaşı kutlamaları gibi senelik bir
ritüele dönüşmüştür. Bu yılbaşını bütün bunları düşünmeye vesile kılabiliriz
pekâlâ. Felekten çaldığımız günü kendisine iade ederek ve ömrümüzü bir sermaye
bilerek. 2016 yılı güzelliklere ve hayırlara vesile olsun. Bu taze yıla
ulaşamayan Müslüman yüreklere rahmet olsun.