KABİNE üyelerine, hükümet programına ve yapılan icraata
baktığımızda ortada yeni bir seçim sonucu gözükmüyor. Hatta son yaşadığımız
hadiseler, Yeni Türkiye nin rafa kaldırıldığını hissettiriyor. Halkımızın 1
Kasım daki yeni bir dönemi başlatma arzusu açıklanan kabine ve programla yok
edilmiş, dış politikadaki yanlışlıklarla yeni hedef ülke maalesef Türkiye
olmuştur.
Hükümet programında demokratikleşme ve yeni anayasa
kapsamında net ifadeler ve zaman aralığı belirtilmemiş olması gösteriyor ki,
olaylar sürecin akışına bırakılacak ve beklentiler karşılanmayacaktır. Dönüşüm
programları ile reel ekonomide bir şeyler değişebilir ancak yapısal reformlar
gerçekleştirilemez. Bu olmadan da istihdam sağlanamaz. Gençlik ve eğitim
kapsamında hükümetten beklenen atılımlar hükümet programında yer almamıştır.
Sosyal politika açısından onurlu yaşama kriterleri geliştirilmemiştir. Dış
politikada 64. Hükümetin programında D8 in geçmemesi üzüntü vericidir. İSEDAK
toplantılarına ev sahipliği yaptığı halde programında D8 e yer vermeyen bir
hükümet nasıl vizyoner ve öncü bir ülke olabilir!
Hükümetin vaatlerinde konu başlıklarına bakıldığında
reform içeren hiçbir yaklaşım bulunmuyor. Büyüme oranlarını %5 in üzerine
taşıyamayan bir ekonomide gençlere kredi desteği verileceğinin söylenmesi sığ
bir yaklaşımdır. İlk kez iş bulan gençlerin bir yıl boyunca maaşlarının devlet
tarafından ödenmesi ise, yatırımları artıramayan hükümetin işsizlik rakamlarını
gizlemeye çalışması olarak yorumlanabilir. 64. hükümet, sosyal yardım kanunu
çıkarmak yerine bir istihdam seferberliği başlatmalıdır. Dönüşüm programları
ile reel ekonomide bir şeyler değişebileceğine inanmak saflık olabilir.
Üniversite öğrencilerinin eğitim ve yaşam standartlarını
geliştirmek yerine burs oranlarını artırmak geleceğe yatırım olamaz. Dış politikada giderek yabancılaşan ve
yatırım çekmekten uzaklaşan bir ülke, günü kurtaran politikalarla orta gelir
tuzağını aşamaz. Bu durumda iş dünyası ve eğitim dünyası hükümete gerçek reform
ve icraatlar konusunda yardımcı olmalıdır. Sivil topluma gereken yeri vermeyen,
katılımcılık ve yönetişim konularında süreci şekillendirecek adımlara
değinemeyen bir programla gelecek inşa edilemez. Gittikçe derinleşen ve çok
boyutlu bir hal alan sorunlarımızın sembolik açıklamalarla çözülemeyeceği
ortadadır. Eğer bütün bu gerçekler başkanlık la örtülecekse; iyi uykular
Türkiye! Her nerede uyanacak ya da uyandırılacaksan