Dünkü yazımızda Rusya’nın müdahalesiyle Suriye’de işlerin iyiden iyiye karıştığını ifade etmiş ve “Ne kimin elinin kimin cebinde olduğu ne de kimin kimi vurduğu belli değil” demiştik!

Meğer Suriye’de işler bizim tarife çalıştığımız durumdan da karışıkmış!

Rus savaş uçaklarının iki de bir Türk hava sahasını ihlal etmesi ve dahası Türk savaş uçaklarına tacizde bulunulması sanki işin tuzu biberi haline gelmiş bulunuyor!

Rusya Türk hava sahasını ihlal etmelerinin “yanlışlıkla” olduğunu ileri sürüyor ve birkaç saniye sürdüğünü iddia ediyor! Ama ne Türkiye ne de NATO bu açıklamaları inandırıcı bulmuyor!

NATO yapılan ihlallerin yanlışlıkla yapılmışa benzemediğini dile getiriyor! Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “sabretmemizin mümkün olmadığını” söylüyor!

Amerikalı yetkililer Türkiye hava sahasının ihlalinin Moskova’ya bakışlarını sertleştireceğini açıklıyor!

Evet, Suriye konusu giderek daha karmaşık hale bürünüyor!

Suriye olayları ilk zuhur ettiğinde olayın içine balıklama atlanılmasaydı bugün bu sıkıntılar yaşanıyor olur muydu

İlk günlerde zannedildi ki bir “Höt” denilince Suriye’de yeni bir düzen kurulur ve herkes rahat nefes alabilir!

Ama öyle olmadığı ortaya çıktı!

Çünkü Suriye üzerinde hesabı olan pek çok ülke vardı!

Amerika’sı, Almanya’sı, Fransa’sı, İran’ı, Rusya’sı derken şimdi bir de işin içine Çin’in müdahil olmak istediği görülüyor!

Sanki “Bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz” denilebilecek bir emr-i vaki ile karşı karşıyayız!

Dış politika konuları özel ihtisas gerektiren konulardır!

Yeterli tecrübe sahibi olmayanların dış politika konusunda sağlıklı kararlar almaları da beklenemez!

Nitekim yaşadığımız olaylar bunu açıkça göstermiyor mu

Bugün yaşananlar tamamen tecrübesizliğin sonucu değil mi

Korkarız ki yaşanan sıkıntılar Suriye ile sınırlı kalmayıp başka yerlere de sıçrayacak!

Ve sorun iyice altından kalkılamaz hale gelecek!

Böylesine kapsamlı sorunlar Rusya’nın savunduğu gibi “basit bir yanlışlık” sonucu ortaya çıkmış olabilir mi