Beşiktaş ın ligin başındaki bir iki maçı hariç hiç bir
gün şampiyonluğun güçlü adayı olduğunu ne yazdım, ne de konuştum. Her şeyden
önce teknik direktörüne hiç bir gün prim tanımadım, onu hiç mi hiç beğenmedim.
Hele hele değil mi ki Brugge maçını çift santrforla oynadı, o gün tam sildim.
Tabii ki saha koşulları, turistik gezi maçları da Beşiktaş ın yolundaki en
ciddi engellerden biriydi. Bu arada ismini bile unuttuğum Sivok bu maça çıkar
mıydı Bu ne büyük(!) bir buluş idi...
Sonra Başakşehir e baktım. Avcı, artık kendi kadrosu ile
rakibin kadrosunu teraziye oturtarak takımı hazırlıyor. Bu doğruyu bulmak da
bir önemli doğrudur. Orta ikilinin önündeki üç yabancı biraz daha verimli
oynayabilse, maçı alırlardı. Ama onlar bir varlardı... bir yoklardı...
Maçın başlama düdüğü ile birlikte ilk çeyreğinden sonra
elimdeki not kâğıdıma bendeniz çoktan 0-0 ı koymuştu bile... Bu maçta pozisyon
bile zor oluşurdu. Hani şu çok net dediğimiz türden olanı... Ancak uzak şut
denemeleri, kaza pasları, saha azizlikleri veya duran top kargaşası belki de,
ceza sebebiyle, boş stadı ve ekran başındakileri heyecanlandırabilirdi. Öyle
oldu. İki kalecinin kurtardıkları da o cinsten olanlardı.
Şimdi bir yere daha geleyim ki, daha önce de değinmiştim.
Beşiktaş ın Tolgay transferi öyle takıma hayat verecek cinsten değildir.
Liverpool ağlarına giden müthiş şut dışında öyle Beşiktaş ı sırtına alıp
taşıyamaz. Olcay da ciddi form düşüklüğü gösteriyor. Zaten öyle ahım şahım bir
oyuncu da değildir. Gökhan Töre şayet böyle oynamaya devam edecekse, ona bir
top daha gerek... Sosa bir yarım saat sonra, beyaz mendil sallıyor. Atiba tek
başına savunma-orta alan-ileri üçlü köprü görevini sırtlamış gidiyor. Şayet
Veli nin ceza bitip de orası iki kişiye teslim edilemezse, bilmiyorum dördüncü
ile puan fark kaçtır ama üçüncülük tehlikededir.
Gelelim baş maddeye... Bu Demba Ba, artistik penaltıları
hariç, attığı bir maç efor golünden sonra kontağı kapattı. Yürümüyor, koşmuyor,
zıplayamıyor. Zaten Chelsea bunları devamlı yapabileceğini bilse sana yollar mı
adamı Biz bir-iki gol, bir iki seyirciyi mest eden tavırlardan sonra
emeklileri baş tacı ediyoruz. Uyanalım artık lütfen! Cenk diye bir adam alındı,
yok olmak üzere Bay Biliç!
Bu arada kaleci Günay ı da kutluyorum. Yüreği de varmış,
refleksi de...
Biliyorum şu malum Otobüse saldırı meselesinin sonrası
çok merak ediyorsunuz. Yazacağım... Zaten maç da yok. Aklımın almadığı ise ki,
geniş yazacağım, koca Savcı öldürüldüğünde mahkemelerde duruşmalara devam
edildi de, şoförümüz yaralandı diye ligi erteledik. Sizce tutarlı mı