Zaman nasıl da çabuk geçiyor.
Çok eskilere ait bu sözü her defasında duyduğumda içim ürperir
zaman, mekân, uzayın gerçekliğine bir daha inanırım.
Yazın sıcak vakitleriydi Tunceli Valiliği nden bir paket
kitap aldım, gelen kitapları masama yakın bir yere yerleştirerek bakmaya
başladım o kitapların bir vakit sonra yavaş yavaş sesleri bana ulaşmaya
başlayacaktı, bekledim durdum yaz geçti derken güz geldi kitapların sesleri
odada duyulmaya başladı. Kitapların kapağını açtım yavaş yavaş içlerine nüfuz
etmeye başladım. Kitap böyle okunur her kitabın vakti vardır kitap sizi
çağırır, davet eder ondan sonrada halvet başlar. Kitaplar Pandora nın kutusu
gibidir onlara ulaşmanın da ayrı bir hikayesi vardır. Aman Allah ım ne güzel
kitaplar gönderilmiş .
Kitapların adlarını şöyle yazayım
1- Bir tutam Tunceli
2- Tunceli Folkloru
3- Tunceli El Sanatları
4- Tunceli Mutfağı
5- Tunceli Doğası
6- Tunceli Halk Müziği
7- Tunceli Atlası
8- Fotoğraflarla Tunceli
9- Tunceli İl Yıllığı.
Hepsi bir arada tutulduğunda ansiklopedik bilginin
tamamlanması için üç dört esere daha ihtiyaç olduğu görülüyor ondan sonrada
kapsamlı bir Tunceli kitabı yazılabileceğini söyleyebilirim.
Memleket sevdası için coğrafyanın VATAN a dönüştürülmesi
gerek. Coğrafya insanın kaderini belirler içinde varlığımızı bulduğumuz
mekanların insani motiflerle bezenmesi gerekiyor. Doğu ışığın geldiği yer
oradan doğan gün önce kendini daha sonrada bütün dünyayı aydınlatır.
Yazılacak hikayeleri, söylenecek şarkıları ile Tunceli
anladığım kadarı ile bakir bir alan. Bölgenin saklı yapısı incelenip
araştırıldıkça nice saklı cevherler ortaya çıkacak insan yazgısının evrensel
kodları görülebilecektir. Doğuda hakimiyet olgusu önemli çünkü bu bir
zorunluluk. Başta tabiat şartları olmak üzere bütün varlıklar kendi özellikleri
ile hayat döngüsünün üzerinde yer alıyor oradan da nice sırlar fısıldıyor.
Tarihin gözü kulağı doğuda.
Yüzlerce yıldır varlık nişanesinden izler taşıyan doğu
bölgemiz şu anda yarınların umut muştularını bağrında besliyor.
Hozat, Kalan, Dersim, Tunceli, Çemişgezek, Mazgirt,
Nazimiye, Ovacık, Pertek, Pülümür adlarını duyunca şiir imgelerini bulduğumu
anladım. Rakımın binin üzerinde olduğu bu yerlerin ehline diyecek ne sözleri
vardır ne sözleri. Aşklar, ayrılıklar, hüzün, bahar, güz, kış, umutlar ve
insanın varoluş çizgisinin diriltici ruhu.
Kitapları incelediğimde fotoğraflar arasında kendimi buldum
hayallere daldım oralarda gezinip şiir peteklerini imgelerle doldurdum. Bu
kitaplar önemli bir de yazarlar Tunceli ye davet edilip mekânlarda insanlarla
buluşsa bakın ortaya ne güzel edebi yazılar çıkar.
Tunceli TERS LALE si ile görsellikte farklı bir boyutu
yakalayabilir. Resim, minyatür sanatçıları muhakkak bu çiçeği yerinde görmeli
ondan sonra da bazı festivaller düzenlenebilir.
Tunceli Valiliği ne teşekkür ediyorum buradan Tunceli deki
okurlarıma saygılar sunuyorum.