Ayol şekerim Taksim de Gezi Parkı eylemine katılıyoruz

kııızzz. Dört dal ağacı bahane edip Müslümanlara hakaret edeceğiz. Hem bizim şu

yan komşu var ya, hani iki tane televizyon dizisinde oynadı, neredeyse adını

ben bile bilmiyorum o kadar büyük sanatçı yani, onlar da gelecek. Hem eğleniriz

hem de hakaret ederiz vakit geçer. Şu internet çocukları da gelecek. Tivit

atmaktan, feys çekmekten bir haller olan çocuklar. O çocuklar da kendini

göstermek istiyor. Akşama kadar internet başından kalkmıyorlar, birbirlerine

tivit atıp duruyorlar ya, o çocuklar. Hep beraber gidelim televizyonlar gelir,

bizi çeker, Türkiye bizi tanır, ay kız ben çok şöhret olmak istiyorum. Tivit

ata ata nereye kadar. Meydanlara çıkalım bizi tanısınlar, şöhret oluruz. Birkaç

slogan da ezberleyelim şekerim. Boş boş olmaz.

Kız komşu yanına tava-tencere al. Tava-tencereyi ne

yapacağız, pikniğe mi gidiyoruz Rakı içmekten sesimiz kötü çıkıyor şekerim,

gürültü yapmak için lazım tava-tencere. Ay Tayyip kız ülkeyi niye bu kadar kötü

yönetiyorsun. Ne kadar kötü mesela Bilmiyorum kötü işte. Neden kötü Ben ne bileyim

ayol kötü diyorlar kötü işte. Şey alkol yasası mı Hah evet alkol yasası. Alkol

yasasını niye çıkardın. Sabaha kadar içip içip sevişiyorduk biz, yasa yapma

kız. Şekerim ben solcuyum. Şuradan slogan yazmak için karton alalım. Alalım. Ay

kahrolsun nereye koydum ben banka kartlarımı, kredi kartlarını bulamadım kız.

Hah şuradaymış, çantamın şu gözünde.

Sosyetik kokanaların çoğunlukta olduğu, sanal Nişantaşı

çocuklarının eylemleri bu şekilde devam ediyor. Akşama kadar internetin

başından kalkmayan; tivit atan, feys yazan bir gençlik ancak sosyete eylemleri

yapabilir. Ancak bayatlamış sloganlar atabilir. İnternet ortamında her

istediğini yazan korkaklar yüz yüze geldiğinde yazdıklarını inkâr ederler.

Çünkü klavye başında serbest atış kabadayısı olanlar yüz yüze gelince süt

dökmüş kedi gibi oluyorlar. Nedeni ise açık; insana hürmet denen yürekliliği

zaman içinde kaybediyor sanal gençlik. Sosyal medyada hayâsız bir gençlik var.

Herhangi bir ahlâk anlayışı olmayan, solcu, Kemalist bile olmayan bir gençlik. Sosyal

medya gençliği haber hamalıdır. Her şeyden haberli ama hiçbir şey bilmeyen bir

gençlik. Bu genç arkadaşlar artık Türkçe yazamadıkları gibi Türkçe konuşmasını

da unuttular. Okumuyorlar. Eylemlerde kitap okuma numarası çekmelerine

bakmayın. Evlerine gitseniz; tek kitaplığı dolduracak kitapları yoktur.

Laik kokanaların çocukları 1940 lı yıllardan kalma bayat,

bayağı sloganlar atıyorlar. Örneğin, Mustafa Kemal in askerleriyiz sloganı

bunlardan biridir. Mustafa Kemal in askeriymiş. O zaman Anıtkabir e git

birader. Mustafa Kemal orada yatıyor. Cumhuriyet i sizin gibi beyinsizlere

bıraktığı için muhtemelen bin pişman oluyordur. Seksen yıldır aynı sloganları

tekrarlayan beyinsizlere Mustafa Kemal ne yapsın Has..tir çeker herhalde.

Sosyetik laiklerin oksijensiz beyni asker kafası gibi

çalışıyor. Kışla sanki. Bundan önceki darbe nümayişlerinde Ordu göreve

sloganları atıyorlardı, şimdi ordudan beklentileri kalmadığı için Mustafa

Kemal in askerleriyiz diyorlar. Allah göstermesin Türkiye bir savaşa girse bunların

hepsi soluğu ya Fransa da ya da Almanya da alırlar. Bizim dedelerimiz

Çanakkale de savaşırken bunların dedeleri Robert Kolej de fink atıyordu.

Taksim Gezi Parkı eylemleri, Türkiye de bir avuç

sosyetenin finanse ettiği, Almanya başta olmak üzere Avrupa devletlerinin

destek verdiği bir sanal eylemdir. Taksim Gezi Parkı ndaki dört ağaç bahane

edilerek Müslümanlara karşı yapılan bir eylemdir. Halk eyleme destek vermiyor.

Halk yani Müslüman çocukları yok eylemlerde. Sosyete çocukları var. Laik

kokanaların, madamların, mösyölerin çocukları var. Adı Türk adı olsa bile

gerçekte yabancı milliyete mensup Müslüman düşmanları var. Bu eylemler devlete

ya da hükümete karşı yapılmıyor Müslümanlara karşı yapılıyor. Eğer sadece

hükümete karşı yapılsaydı başörtülü kadınlara ve kızlara saldırmazlardı, camiye

ayakkabıyla girmezlerdi, eğer sadece hükümete karşı yapılsaydı Taksim de AVM

istemiyoruz Taksim e cami istiyoruz derlerdi. Eğer bu eylemler Müslümanlara

karşı değil sadece hükümete karşı yapılsaydı halkın vergileriyle alınan ya da

yapılan kamu mallarına zarar verilmezdi. Müslüman halkın parasıyla alınan

otobüsleri yakmak hükümete karşı olmak değil, Müslüman halka karşı olmaktır.

Halkın hakkını gasp etmektir. Ben halktan biri olarak kamu mallarına zarar

verenlere hakkımı helal etmiyorum. Her vatandaş her ay devlete en az bin lira

vergi veriyor, kamu malları o vergilerle alınıyor; yakıp yıkanlara bin lirayı

bırakın bir kuruş dahi olsa hakkımı helal etmiyorum.

Aptal laikler hem Mustafa Kemal in askeri olduklarını

söylüyorlar hem de Topçu Kışlası na karşı çıkıyorlar, bu ne menem

yalancılıktır. Hem askersin hem kışlaya karşısın; has..tir! Hem en çok AVM ye

sen gideceksin hem de AVM ye karşı olacaksın, has..tir!

Oysa ben şahsen Topçu Kışlası na karşıyım. Çünkü kimsenin

askeri değilim. Sadece Taksim de değil, nerede olursa olsun her yerdeki AVM ye

karşıyım. Çünkü AVM ler kapitalizmin mabetleridir. Hiçbir banka alışveriş

kartım yok. Kendini antikapitalist olarak tanımlayanların bile cebinde banka

kartları var. Ben antikapitalist değilim sadece Müslüman ım banka kartı

kullanmıyorum, AVM lerden alışveriş yapmıyorum. Kendini solcu olarak

tanımlayanlardan daha fazla solcu şair ve yazarların kitabı var kitaplığımda,

Mustafa Kemal hakkında Kemalistlerden daha çok kitap okudum.

Sabahtan akşama kadar

internette ona buna tivit yetiştirenler şimdi de duran adam eylemi

yapıyorlar, alışmışlar akşama kadar durmaya. Aptalca bir eylem! Komik değil

gülünç bir eylem. Zekâ düzeyi sıfır! Türkiye de az da olsa bu kadar aptal

olmasına hayret ediyorum.