Şaşmaz bir sınırınız var ama açık etmiyorsunuz.
Aylar, yıllar geçse de değişmiyorsunuz.
Millilik sınırlarınızı söyleyin de bilelim.
Mesela sizin için “Milli Piyango” milli mi?
Yılbaşı çekilişleri için gazetelerinizde ilaveler hazırlıyorsunuz ya hani…
Bunu hangi mantıkla yapıyorsunuz?
Çam ağaçlarını ne için kesersiniz?
“Din” sizin millilik sınırınızın neresinde?
Hangi inanç sizin için tam millilik?
Okullarımızda müfredat nasıl olmalı.
Şöyle soralım; ilkokullarımıza havra açmak mı millilik?
“Kilise açmak da gerekiyor mu” anaokullarına sizin mantığınıza göre.
Sizin “millilik” kavramınızda sadece din düşmanlığı mı var.
Çocuklarımız (Allah muhafaza) vaftizle mi, haçla mı haşır neşir olsun?..
“Millî Eğitim Bakanlığı”mızın en başındaki kelime “Milli”..
Bu millinin bir karşılığı olmalı elbette.
Bakanlık ne yapmalı, derslerde at yarışı kuponları mı dağıtsın?
Biz de gerektiğinde Millî Eğitim Bakanlığını eleştiriyoruz.
Hiç kimsenin olmadığı gibi onlar da hatadan münezzeh değil.
Yeni bakan Yusuf Tekin’in de icraatları takip edilir, gerektiğinde yerden yere de vurulur.
Ama bir açıklamanın içerisinde “vakıf” “dernek” gibi kelimeler geçince ayağa kalkmadan önce bi baksak diyorum.
Eksik mi fazla mı, ülkemizin hayrına mı zararına mı?
Elbette vakıfların da derneklerin de aralarında sorunlu olanları vardır. Ama toptancı yaklaşımların bu ülkeye hiç ama hiç faydası yok.
Ülkemizin değişmez ve değiştirilmesi mümkün olmayan gerçekleri var.
Bunlarla barışsak diyorum.
En azından tahammül etmeyi öğrensek. Gayret etsek.
Enerjimizi başka alanlarda harcasak.

Bu ülkeye bu kadar mı uzaksınız?

Tamam hayatınızda hiç camiye gitmemiş olabilirsiniz.
İnternet gazeteciliği de olsa toplumu bilinçlendirmek adına bir şeyler yapma iddiasındasınız. Ama önce sizin bilinçlenmeniz gerekiyor.
Yahu hiç mi genel kültürünüz yok.
Caminin kenarından da mı geçmediniz.
Dedeniz, babanız da mı camiye gidip gelmezdi?
Onlardan hiç mi sohbet dinlemediniz?
Mesela ülkemizde kuru fasulye ile pilav milli yemeğimizdir.
Yanında turşu ve kuru soğan tercih edilir.
Ayran yoğurttan yapılır.
Yoğurt da sütten.
Süt tozundan da yapan olsa da tercih edilmez.
Çay Karadeniz’de yetişir.
Balık denizden çıkar.
Et ağaçta yetişmez mesela.
Siz nerde yetiştiniz Allah aşkına?

Adayınız nerede?

Genel seçimler öncesi Cumhur İttifakı’nın sorduğu “adayınız nerede” sorusunu bu kez karşı taraftakiler soruyor, “İstanbul adayınız nerede?”
Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu rakiplerini bekliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün İstanbul'un kentsel dönüşümüne ilişkin yol haritasının açıklandığı programda, “İstanbul adayımızı yakında açıklayacağız” dese de henüz netleşmiş bir takvim yok.
İsim belirlemekte zorlanılıyor görüntüsü hakim.
İktidar olmanın avantajları olduğu gibi bazı dezavantajları da var.
Sanıyorum Cumhur İttifakı bu ruh halini yaşıyor.
Bu kadar uzun süre iktidarda kalıp yıllar içerisinde bu kadar fazla aday açıklayınca ister istemez isimleri de tüketiyorsunuz.
Tabi vaatleri de tüketiyorsunuz.
Genel seçimler için böyle bir sorun yaşamıyorsunuz ama yerel seçimlerin en kritik ili için hala öne çıkan bir aday yok.
Öyle gözüküyor ki en son yine Bakanlar Kurulu sıralarına göz dikilecek.

Nokta

En fazla merakımı cezbeden konu; Süleyman Soylu bu yerel seçimlerde de İstanbul’da sokak sokak çalışacak mı?