Dünya üzerinde sanki az savaş varmış gibi, son yıllarda ülkelerin kıran kırana bir silahlanma yarışına girdiğini ibretle takip ediyoruz. Bu amaç ile bağlantılı olarak, gelişmiş silahların ve envaiçeşit savaş makinelerinin sergilendiği savunma sanayi fuarları, neredeyse her ay dünyanın farklı bir ülkesinde gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde İstanbul’da IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı organize edildi. Fuarda onlarca ülkeden yüzlerce savunma sanayi firması stant açtı. Gelişmiş teknolojik silahların, cihazların, aksesuarların tanıtıldığı fuarda milyarlarca dolarlık dev bütçeli anlaşmalar yapıldı.

Buraya kadar her şey normal gibi, lakin fuarın normal olmayan şartlarda, yani 21. yüzyılın en büyük vahşet serisi olan Gazze soykırımının devam ettiği bir süreçte gerçekleşmiş olması, tepkilere neden oldu. Gazze’deki soykırım ile Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı bir savunma sanayi fuarının ne ilgisi var diye soranlar olacaktır. Cevabını lafı eğip bükmeden verelim; İsrail ordusunun en büyük silah tedarikçileri olan küresel silah firmaları ne yazık ki fuarın katılımcıları arasındaydı.

İsrail ordusunun Gazze’deki soykırımını kolaylaştıran, katliam ordusunu güçlendiren ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin silah üretim şirketleri, IDEF 2025’te “biz de burdayız” dediler.

Bu soykırım tüccarlarının stantlarında her ne kadar uçak, tank, tüfek, silah, lazer, dürbün gibi makineler ve araçlar görünüyor olsa da aslında sergilenen, Gazzeli mazlumların kanları ve cesetleriydi. Peki bu organizasyonun ev sahibi olarak Türkiye, “İsrail ordusuna silah ve mühimmat satan hiçbir firma fuara kabul edilmeyecek” şartı koyamaz mıydı? Belki de koyabilirdi ama tercih edilmedi...

IDEF 2025 resmi web sitesinde ilan edilen katılımcı firmaların birçoğu tartışmasız bir şekilde, İsrail’in Gazze’deki katliamlarının açık suç ortaklarıydı. Mesela, Lockheed Martin’e bakalım; İsrail’in Gazze’deki en büyük yıkım makinesi olan F-35 savaş uçaklarının üretici firması. Ah o Gazzeli çocuklar!... Ah o tonlarca bombalarla yıkılmış binaların enkazından uzanan Gazzeli yavruların minik elleri, parmakları!.. Lanet olası Lockheed Martin’in ürettiği F-35’lerin hayattan kopardığı on binlerce masum insan… Geçtiğimiz Mart ayında İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lockheed Martin’in ürettiği F-35’lerin, Gazze’ye saldırıların başlamasından bu yana tüm alanlarda 15 bin saatin üzerinde operasyonel uçuş yaptığı duyuruldu. Neredeyse Gazze semalarından hiç inmediler. Gazze topraklarında bombalamadık tek bir metrekare alan dahi bırakmadı bu vicdansızlar. GE Aerospace, Teledyne FLIR, Honeywell, BAE Systems, Rolls-Royce, Leonardo, Azersilah firmaları da aynı şekilde… IDEF 2025’te stant açma hakkı verilen bu firmalar, İsrail ordusuyla iş birliği yapmak suretiyle katilleri besliyor, büyütüyor ve geliştiriyor. Sonuç; Filistinli mazlumların üzerine ölüm olarak yağıyor.

Yerli silah üretmekle övünen birçok İslam ülkesinden yetkililer de fuardaydı. Bu eleştirimi onlara yöneltmek istiyorum. Fuarlarda boy boy dizilmiş pırıl pırıl silahlarınızla, ülkelerinizin gelişen gücünü, yükselen prestijini temsil ediyormuşsunuz! Lütfen açıklar mısınız? Bu tam anlamıyla hangi prestij oluyor? 7 Ekim 2023’ten bugüne devasa bir mezarlığa dönüşen İslam toprağı Gazze’ye tek bir mermi dahi sokamamanın prestiji mi? 60 bin masum insanı vahşice katleden İsrail’e geri adım attırabilecek, kayda değer tek bir yaptırım dahi uygulayamamanın prestiji mi? Bu, gelişmiş teknolojisiyle övündüğünüz silahları, kısıtlı gücüne rağmen işgalcilere ağır kayıplar verdiren Kassam Tugayları’nın Kudüs Seriyyeleri’nin eline ulaştırabilseydiniz, Gazze’deki orantısız savaşın tablosu nasıl değişebilirdi hiç düşündünüz mü? Velhasılıkelam; Allah’ın vaadi haktır, siz destek olsanız da olmasanız da Filistin direnişi bir gün mutlaka zafere ulaşacak. Burada düşünülmesi gereken şudur ki; tarih sizi bu mücadelenin neresinde konumlandıracak? Tavsiyem odur ki; bunun muhasebesini şimdiden yapmaya başlayın…