Çekik gözlü, küçük yapılı, güler yüzlü, kibar ve nazik
insanlar diyarı Japonlar, insanî ilişkilerinde son derece saygılılar.
Karşılaştıkları her insana eğilip selam vermelerinden söz
etmiştik. Her hangi bir işle meşgul olan birisi sizi görünce, işi bırakıp ya
iyice eğilir, ya da elini öne bağlayıp başını yere doğru eğer ve saygı duruşuna
geçer. Bu saygıları o kadar ileri derecede ki; bunlar selam vermekten iş
yapmaya fırsat bulamazlar dersiniz.
Fazla titizler. Caddelerde birçok insanda görülen ağız
maskesi, hastalık kapmamak için değil; başkalarına bulaştırmamak için
kullanılıyor. Maskesiz ulu orta öksüren birine, Virüs dağıtmakta cömert
olduğunuz için teşekkür ederim(!) sözleri de bu yüzden.
Japonya da yılda ortalama 600 deprem oluyor, ama halk
buna alışkınmış. Binaları depreme dayanıklı inşa edildiğinden hiç telaşa
kapılmıyorlar.
Deprem olmadan 30 saniye önce televizyon ekranları, radyo
yayınları ve cep telefonlarından gönderilen sinyallerle herkes bir anda tedbir
alıyor.
Bu ikazlar esas itibariyle ameliyathanedeki doktor, seyir
halindeki hızlı tren makinistleri ve asansöre binen kimseler için önemliymiş.
Diğerleri için vak a-i âdiyeden bir olay.
Ülkenin her yerinde sismik alarm veren deprem ölçüm
cihazları var, depremi anında tüm ülkeye sinyalle bildiriyor. Yatay ve dikey
dalgalar yayılıyor ve uyarı gönderiyor. Deprem tedbiri olarak binalar lastik
sarma ve çelikten inşa ediliyormuş.
HHH
Adaletin etkin olduğu ülkede, seçim kampanyasında
harcadığı 500 bin dolarlık bütçesinin kaynağını ispatlayamayan Tokyo Belediye
Başkanı, görevinden istifa etmiş.
Ülkede onur(!) intiharları sıkça rastlanan bir durumdur.
İstanbul da yeni boğaz köprüsü inşaatında görevli Japon mühendisin, halat
kopması sonucu ölen işçiden kendisini sorumlu tutarak harakiri yapması da bu
yüzden.
Ülkede değişik aralıklarla seçimler yapılmakta, ancak
katılım %50 yi geçmemektedir. Seçim heyecan yaşanmıyor. Siyasetle çoğunlukla
çiftçiler ilgileniyor. Seçmenler, kim daha çok taban fiyatı vaat ederse onu
destekliyorlar. Seçimde kimin kazanıp kimin kaybettiği, insanların genelinin umurunda
bile değil.
Ülkede resmi para birimi Japon Yeni nden başka para
geçmez. Döviziniz varsa bozdurmak zorundasınız. Dünyada en düşük suç işleme
oranına sahip metropol şehir Tokyo.
HHH
Milli kültürlerine önem veren Japonların, alfabelerine
bağlılıkları dikkat çekici. Japonca Çinceden türemiş, aynı Çince gibi şekil ve
sembollerden ibaret bir dil. Trafik tabelalarında, ancak uluslararası
olimpiyatlar nedeniyle İngilizceye de yer verilmiş.
Ülkede görünüşte aynı olan üç alfabe kullanılıyor.
Bunlar; Hiragana, Katagana ve Kanjii alfabesidir. Dillerinin inceliklerini
çözmek ise -bilenlerin söylediğine göre- sanıldığı kadar zor değil.
İleri teknolojik imkânlarına rağmen yaşamlarında sadelik
göze çarpıyor ve geleneklerine bağlılar.
Yüz otuz milyon nüfuslu ülkede, nüfusun yüzde biri
Müslüman, Yahudi ve Hıristiyan gibi diğer dinler hariç olmak üzere, tamamına
yakını Budizm, Şamanizm ve Şintoizm gibi geleneksel dinlere mensup insanlardan
oluşmaktadır.
Son dönemde yaşanan, Suriye de Japon gazetecinin infazına
kadar, İslam a sempati duymaktaydılar. Hâlâ da Müslümanların rahat yaşadığı bir
ülke olduğunu söylemek mümkündür.