sonra Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz diğer bir hutbe okudu

ve şöyle buyurdu:

ALLAH Teâlâ ya hamd olsun! ALLAH Teâlâ ya hamd eder ve

O ndan yardım dilerim. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü amellerinden, ALLAH

Teâlâ ya sığınırız. ALLAH Teâlâ nın doğru yola ilettiğini hiç kimse saptıramaz!

Saptırdığını da hiç kimse doğru yola iletemez! Şehadet ederim ki: ALLAH

Teâlâ dan başka hiçbir ilah yoktur! O, birdir; O nun şerîki yoktur!

Sözlerin en güzeli, ALLAH Teâlâ nın Kitabıdır. ALLAH

Teâlâ kimin kalbini Kur ân la süsler ve onu küfürden sonra İslâmiyete girdirir,

o da Kur ân ı insanların sözlerine tercih ederse, işte o kimse felah bulmuş,

kurtulmuştur. Doğrusu, Kitabullah sözlerin en güzeli, en belâgatlısıdır.

ALLAH Teâlâ nın sevdiğini seviniz! ALLAH Teâlâ yı candan

gönülden seviniz! ALLAH Teâlâ nın kelamından, zikrinden usanmayınız! ALLAH

Teâlâ nın kelamından, kalbinize kasvet ve darlık gelmesin! Çünkü ALLAH

Teâlâ nın kelamı, her şeyin üstününü ayırıp seçer, amellerin hayırlısını,

kulların seçkinlerini, kıssaların iyisini zikreder. Helal ve haram olan her

şeyi beyan eyler.

Artık ALLAH Teâlâ ya ibadet ediniz ve O na hiçbir şeyi

şerik koşmayınız. O ndan gereği gibi sakınınız. Dilinizle söylediğiniz güzel

sözlerinizle ALLAH Teâlâ yı tasdik ve ikrar ediniz. ALLAH Teâlâ nın ihsan ettiği

rahmetle aranızda sevişiniz. Muhakkak biliniz ki: ALLAH Teâlâ, ahdinin

bozulmasına gazab eder. ALLAH Teâlâ nın selâm, rahmet ve bereketleri üzerinize

olsun. 1

Yine aynı yani Salim b. Avf oğullarına ait Ranuna vadisi

denilen yerde, Saîd b. Abdurrahman el-Cumahî (R.A.) den rivayet edilen bir

hutbede de Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

Hamd, ALLAH Teâlâ ya mahsustur. Ben, O na hamd eder,

O ndan yardım ister, bağışlanmak ve hidayet dilerim. O na iman ederim, O nu

inkâr etmem. O nu inkâr edenlere de düşmanlık ederim.

Ben ALLAH Teâlâ dan başka hiçbir ilah olmadığına, O nun

bir olduğuna, ortağı ve benzeri olmadığına, Muhammed in de O nun kulu ve resûlü

olduğuna şehadet ederim.

ALLAH Teâlâ, O nu peygamberlerin gelmesinin kesildiği,

ilmin azaldığı, insanların sapkınlığa düştüğü, zamanın bitmeye başladığı,

Kıyametin kopma ve kâinatın sona erme zamanının yaklaştığı bir sırada, tam bir

hidayet, tam bir nur, tam bir öğüt olan Kur ân-ı Kerim le göndermiştir.

ALLAH Teâlâ ya ve Resûlüne itaat eden, muhakkak doğruluğa

ulaşmıştır. ALLAH Teâlâ ya ve Resûlüne karşı gelen de, azgınlık ve taşkınlığa,

sapkınlıktan sapkınlığa düşmüştür.

Size ALLAH Teâlâ dan korkmayı tavsiye ederim. Zaten bir

Müslümanın bir Müslümana en hayırlı tavsiyesi de, onu ahirete teşvik etmesi,

ona ALLAH Teâlâ dan korkmayı emretmesidir.

ALLAH Teâlâ nın sizi sakındırdığı şeylerden sakınınız!

Bundan daha üstün ve hayırlı bir öğüt, bundan daha üstün ve hayırlı bir

hatırlatma yoktur.

İşte bu, Rabbinden korkarak, ürpererek ibadet eden kimse

için bir takvadır, istediğiniz ahiret mutluluğu için gerçek bir yardımdır.

Kim gizli ve açık her işinde ALLAH Teâlâ nın rızasını

gözeterek ALLAH Teâlâ ile arasını düzeltirse, dünyada onun adı hayırla anılır.

Öldükten sonra da bu, kendisinden önce göndermiş olduğu hayra muhtaç bulunduğu

bir zamanda kendisine bir azık olur. Bunun dışındaki işlerden kendisi ile onlar

arasında uzun bir mesafe olmasını arzu eder. ALLAH Teâlâ ise, kendisine karşı

gelmekten sizi sakındırıyor, sizi azabından korkutuyor. ALLAH Teâlâ, kullarına

çok şefkatli, çok esirgeyici ve çok merhametlidir. Sözünü doğrulayan, va dini

yerine getiren ALLAH Teâlâ ya andolsun ki; bundan cayma yoktur! Çünkü ALLAH

Teâlâ: Benim katımda söz değiştirilmez. Ben, kullara zulümkâr da değilim,

buyuruyor.2

1- Beyhekî, Delailün-Nübüvve, 2/524;

2- İbn Hişâm, es-Sîretün-Nebeviyye, 2/63  Kâf sûresi:29