-Adil Düzen her şeyde olduğu gibi ‘vergi’ alanında da denge ve adaleti sağlar…

-Adil Düzen ‘hayatın dört ana alanında’ da bu dengeyi gerçekleştirmiştir…

-Adil Düzen hayatın dört alanında var olan ‘sosyal tufanı’ sona erdirir…

-Adil Düzen insanlığın beklediği ‘sosyal adaleti’ gerçekleştirecektir…

Ülkemizdeki sorunlar bitmiyor. Sorunlar bitmeyince her gün veya her dönemde bunlardan biri ya da birkaçı gündemi işgal ediyor. Şimdi de gündemde ‘vergi’ konusu var…

Prof. Dr. Necmettin Erbakan, her şeyden önce ‘ilim’ adamıdır, biz de kendisiyle henüz altmışlı yıllarda ‘ilim’ alanında çalışmaya başladık; ‘İslam ve İlim’ konferansları konusunda…

Aynı yıllarda biz de bir taraftan Yük. Müh. Süleyman Karagülle hocamızın konuşmacı olduğu ‘İslamiyet ve Ekonomik Doktrinler’ konferansları düzenliyor, diğer taraftan bu iki hocamızın konferanslarını o zamanki mütevazı imkânlarımızla kitaplaştırıyorduk…

Yetmişli ve seksenli yıllarda da devam eden bu ‘ilmî ve amelî’ çalışmalarımız, özellikle seksenli yıllarda başta Prof. Dr. Arif Ersoy hocamızın da aramıza katılmasıyla, akademisyenlerden de oluşan ‘Adil Düzen Çalışanları’ ekibi ve çalışmaları oluştu…

‘Millî Görüş Hareketi’ özellikle bu dönemde ‘Adil Düzen’ söylemi veya slogan sayesinde ve özellikle ‘Efsane Millî Görüş Belediyeciliği Hizmetleri’ sonrasında ülkemizde birinci parti olmayı da başardı; Prof. Dr. Necmettin Erbakan, başbakan da oldu…

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığındaki işte bu hükümet, ‘Adil Düzen’ uygulamalarının tamamı değil de sadece gölgesi mesabesindeki uygulamalar sayesinde bile, Cumhuriyet tarihimizin matematiksel olarak en başarılı hükümeti oldu…

Bütün bu ‘ilmî ve amelî’ ya da ‘teorik ve pratik çalışmalar’ yapılıyorken, ilim adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ‘Adil Düzen Konferansları’ vermeye devam ediyordu…

Bu konferanslar sadece ülkemizde değil, dünya çapındaki ilim adamlarının da katılım ve katkısıyla önemli diğer dünya ülkelerinde de yapılıyor, ‘Akademisyen Adil Düzen Çalışanları’ da bu konferanslara katılıyor ve bir taraftan ‘Faizsiz Adil Ekonomik Düzen’ diğer taraftan ‘Adil Dünya Düzeni’ de insanlığa sunulmuş oluyordu…

İnternette ulaşımı kolay ve vergi’ konusunda olduğu gibi birçok ana konuda meşhur olan işte bu yurt içi ve yurt dışındaki konferanslardan biri de Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, “Adil Düzen’de vergi yoktur!” konferansı ismiyle bilinmektedir ki; biz de bu yazı dizimizin ana başlığı olarak bunu seçtik, mutlaka dinlemenizi tavsiye ederiz…

Bu yazıyı yazdığımız bugün (24.06.2024), bu konuda yazılanlardan söz edelim… 1) Ben yeni vergi yasasını savunuyorum (Cem Küçük, Türkiye) 2) Bir millet nasıl soyulur!(İbrahim Kahveci, Karar) 3) “Vergi Adaleti!” (Fikret Bila, Halk): “Hazine kaynaklarını tüketen iktidar yeni bir vergi paketi hazırlığı yürütüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hazırladığı yeni vergi paketinin içeriğiyle ilgili bazı bilgiler kamuoyuna yansıdı. Türkiye’de gelir dağılımı adaleti olmadığı gibi vergi adaleti de yok. Nüfusun en zengin yüzde 20’si milli gelirin neredeyse yüzde 50’sini alıyor. En alt düzeyde yer alan işsizler, işçiler, memurlar, emekliler, küçük esnaf ise en fazla vergiyi ödeyen kesim. Bunun nedeni Türkiye’deki vergi düzeninin adaletsiz oluşu. Vergi gelirlerinin yüzde 65’ini dolaylı vergiler oluşturuyor. Dolaylı vergiler, halkın gelirine bakmadan herkesten tahsil edilen vergilerdir. Katma Değer Vergisi (KDV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi. Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi gibi dolaysız vergilerin vergi gelirleri içindeki payı ise yüzde 35. Adil bir vergi sisteminden söz edebilmek için dolaylı vergi gelirleriyle dolaysız vergi gelirlerinin birbirine eşit olması beklenir. Ancak Türkiye’de vergi sistemi zenginden yana bir sistemdir. Zaten geçim zorluğu içindeki halk kitleleri vergi yükü altında daha da ezilir. Bu iktidar döneminde bu yük daha da arttı.  İktidar, zenginden ve kendi eliyle oluşturduğu yeni zenginlerden yana kararlar alıyor. Örneğin 2023 yılında, kendine yakın şirketlerin 188 milyar liralık vergi borcunu affetti.  Bu yıl bütçesinde 2 trilyon 700 milyar lira açık vermesi tahmin edilirken kendine yakın şirketlerin vergi borcu neden affedilir?” (Devamı var)