Pazar günleri için farklı yazılar yazmaya özen gösteriyorum ama her

zaman mümkün olamıyor. Bu PAZAR günü için yazmayı planladığım "beş

konudan" maalesef sadece birini yayına gönderebiliyorum. Diğer konuları

belki farklı şekilde yazarım, inşaallah...

Bu arada çok sorulan ve istenen bir konuyu hatırlatayım: Yazılarımı,

2003 yılından başlamak üzere, "yıllık" olarak "KİTAP" hâlinde

hazırladım; 2011 yılına kadar geldim...

Bu PAZAR, "Haftalık Seminer Notları" çalışmamızdan bölümler sunuyorum...

Şimdi "dört senede bir gerçekleşen seçimle gelen meclisin sözde

ekseriyetle yaptığı kanunlarla yapılan MERKEZİ YÖNETİM" mi, yoksa bizim

"içtihat sistemi ve icma sistemi ile yerinden yönetimli HAKEMLİK

SİSTEMİ" mi daha demokratiktir / Bunu kavramak için "MÜMİN" olmak

gerekir. / Çünkü Allah hakkı görmemeleri için "kâfirleri" kör

etmiştir...

Yirminci yüzyılı düşünelim. İnsanlık bu yüzyılda en büyük sanayi

nimetlerine ulaşmıştır, tarihin en büyük sanayi hamlesini yapmıştır ama

en çok insan bu asırda katledilmiştir, en büyük zulüm bu asırda ortaya

çıkmıştır. / İnsanlar müsbet ilimle her şeyi emirlerine aldılar ve artık

Tanrıya ihtiyaçları kalmadı gibi zannetmeye başladılar. Bu asra

"aydınlanma asrı" dediler, "demokratikleşme asrı" dediler ama sonunda en

çok "zulmü" bu asırda yaptılar. / İşte "fitne" budur. / Size fitnenin

sadece bir tanesinden bahsedelim. / Faizi meşru gördüler. / Faiz ne

yaptı / Fiyat ve ücret anarşisini doğurdu. Durup dururken mallar

pahalanmaya başladı. Kimse mal üretip stok yapmadı, yapamadı. Böylece

bir asrın içinde defalarca "işsizlik sorununu" ortaya çıkardı. İşsizlik

"açlığı" getirdi. İnsanlar "borçla" yaşamaya başladılar, "üretim" durdu,

borç da bulunamaz hâle geldi. İnsanlar "yolsuzlukla, birilerini

çarpmakla ve soymakla" yaşamak zorunda kaldılar. Yöneticilerin "baskısı"

ortaya çıktı. Geçinemeyen görevliler "rüşvetle" yaşamaya başladılar.

Yolsuzluk müessese hâline dönüştü. Bir gün geldi halk rüşvet de veremez

oldu. Bu sefer görevliler "halkı ezmeye başladı. Sonunda "mafya" doğdu.

Bugün mafya dünyaya hâkimdir ve bu hâkimiyet azalmıyor, aksine

artıyor... / İşte, tüm fitnenin kaynağı "FAİZ"dir. / ABDdeki 200 İsrail

oğlu hükümranlığını sürecektir diye dünyada "savaşlar, isyanlar,

ihtilaller, açlıklar, işsizlikler, krizler" vs olmaktadır. / Burada şu

soru sorulur. / Peki, bugün bütün insanlar zalim midir, bu fitneyi hak

etmekte midir / Bu konudaki kural şudur. Âhirette zalimler cehenneme

mazlumlar cennete gideceklerdir. Herkes ameline göre karşılığını

bulacaktır. / Bu dünyada ise kural başkadır. "ADİL (EKONOMİK) DÜZEN"

için yani "İslâm düzeni" için "CİHAD edenler" sonunda başarıya

ulaşırlar, şehit verseler de sonunda zafer onların olur. Ama "cihad

yapmayanlar" kendileri zalim olmasalar bile zalimlerle birlikte helâk

olurlar. / İşte, yirminci yüzyılın "musibet asrı" budur, birçok zalim

olmayan insanlara da bu asrın musibetleri isabet etmiştir...

(...) AK Partinin başına gelecek olan da budur. / Ne yazık ki

Kuranın bu uyarılarına kimse kulak vermiyor. Herkes zannediyor ki

Allah "ZİNA, FAİZ, RÜŞVET VE TERÖR DÜZENİNİN" sürüp gitmesine izin

verecektir! / Kimileri de kıyameti bekliyorlar!.. (...)

Kimdir bunlar, bu "maruf zalimler" kimlerdir / Çağımızda bunlar

Amerikadaki Merkez Bankası (FED) sahibi Yahudilerdir. / "Zina, faiz,

rüşvet ve terör düzenini" hep bunlar kurmuşlardır. / "Zina düzenini"

kurdular; aile müessesesi yıkılsın, ailesiz kalan kadın erkek bizim

işçimiz olsun diye... / "FAİZ düzenini" kurdular; ekonomi tekelleşsin,

sadece onlar olsun, kendilerinden başka işveren kimse kalmasın diye. /

"Rüşvet müessesesini" geliştirdiler; kendileri kadar kimse rüşvet

veremediği için yönetimi emirlerine alsınlar diye... / "Mafyayı" kurup

geliştirdiler; tetikçileri olsun, istedikleri kimseleri ortadan

kaldırsınlar diye... / "İdamı" ortadan kaldırıp yasakladılar,

hapishaneleri lüks otellere çevirdiler... / ZALİM olanlar işte

bunlardır. (686ıncı Haftalık Seminer Çalışması notlarımızın 15

sayfasından sadece 1 sayfa!)