Onlar dediğim Siyonistler ve haçlı dünyası...
Yani, bâtıl... Yani, hak gelince zâil olanlar...
* Siyonistler ve Haçlı dünyası istiyor ki, her ne olursa olsun Gazze'de, Filistin'de, bu toprakların gerçek sahipleri ülkelerini, vatanlarını savunmasınlar!
* Siyonistler ve Haçlı dünyası istiyor ki, her ne olursa olsun Gazze'de, Filistin'de, bu toprakların gerçek sahipleri ülkelerini, vatanlarını korumasınlar, kollamasınlar!
* Siyonistler ve Haçlı dünyası istiyor ki, her ne olursa olsun Gazze ve Filistin tamamen savunmasız, korunmasız olsun!
* Siyonistler ve Haçlı dünyası istiyor ki, her ne olursa olsun Gazze ve Filistin tamamen HAMAS'sız bir yapıya bürünsün!
* Siyonistler ve Haçlı dünyası istiyor ki, her ne olursa olsun Gazze ve Filistin tamamen İzzeddin el Kassam Tugayları'ndan arınsın!
İşte tam da bu sebeple;
* Hangi anlaşma olursa olsun...
* Hangi metin/metinler hazırlanırsa hazırlansın...
* Hangi ağdalı ve dolaylı, dolambaçlı cümleler kurulursa kurulsun...
* Hangi zirve/zırva olursa olsun...
* Hangi ülkeler hangi anlaşmaya imza koyarlarsa koysunlar...
* Hangi ülke lideri, "Artık Gazze'de soykırım olmayacak!" demecini verirse versin, ne derse desin...
Bu adamların, yani Siyonistlerin ve Haçlıların umurunda bile değil!
Bu adamların tek bir amacı ve tek bir hedefi var; o da Gazze'de HAMAS'tan ve İzzeddin el Kassam Tugaylarından zerre miktar kalmasın!
Zira, HAMAS ve İzzeddin el Kassam Tugayları'nın ismini bile duyduklarında tüyleri diken diken oluyor, tir tir titriyorlar.
Zira, HAMAS ve İzzeddin el Kassam Tugayları'nın ismini bile duyduklarında, dudakları arasından salyalar akmaya başlıyor!
***
O yüzden de HAMAS ile işgalci terör örgütü arasında bir ateşkes anlaşması imzalanmasına ve yürürlüğe girmesine rağmen Gazze, halen bombalanmaya devam ediyor...
O yüzden de HAMAS ile işgalci terör örgütü arasında bir ateşkes anlaşması imzalanmasına ve yürürlüğe girmesine rağmen Gazze'de halen savunmasız bebekler, savunmasız çocuklar, savunmasız kadınlar, savunmasız erkekler, savunmasız yaşlılar, savunmasız gençler katledilmeye, şehit edilmeye devam ediyor...
O yüzden de HAMAS ile işgalci terör örgütü arasında bir ateşkes anlaşması imzalanmasına ve yürürlüğe girmesine rağmen Gazze ve Filistin bombalanırken, “Zirve Şov” yapan Trump'ın sesi soluğu çıkmıyor!
***
Bu bölümü iki cümle ile bitirelim;
1) HAMAS ve İzzeddin el Kassam Tugayları elbette ve de kesinlikle kendi vatanlarını, kendi topraklarını, kendi ülkelerini savunmaya devam edeceklerdir.
2) Küfür tek millettir!
ATEŞKES İMZALANDI AMA SOYKIRIM SÜRÜYOR!
* Gazze'de ateşkes imzalandı ama soykırım devam ediyor!
* Gazze'de ateşkes imzalandı ama bebekler şehit edilmeye devam ediyor.
* Gazze'de ateşkes imzalandı ama çocuklar şehit edilmeye devam ediyor.
* Gazze'de ateşkes imzalandı ama gençler şehit edilmeye devam ediyor.
* Gazze'de ateşkes imzalandı ama yaşlılar şehit edilmeye devam ediyor.
* Gazze'de ateşkes imzalandı ama kadınlar şehit edilmeye devam ediyor.
***
* Ateşkese rağmen, 8 milyarlık dünya âlemi Gazze soykırımına sessiz, kör ve sağır!
* Ateşkese rağmen, 8 milyarlık dünya âlemi içinde 2 milyarlık İslam dünyası da Gazze soykırımına kör ve sağır!
* Ateşkese rağmen, üzerinde sorumluluk olanlar bu sorumluluklarını yerine getirmiyor/getiremiyor! Bknz; İslam ülkeleri yöneticileri, yetkili ve ilgilileri...
* Ateşkese rağmen, üzerinde sorumluluk olmayanlar alakasız cümlelerle güya Gazze soykırımını protesto ediyor ama perdenin arkasından da kıs kıs gülüyor! Bknz; sarı kovboy Trump vd.

İLKE VAKFI'NDAN ÖNEMLİ RAPOR!
İLKE Vakfı, toplumsal meselelerle ilgili bilgi, politika ve strateji üreten, karar alıcılara yol gösterecek araştırmalar yapan ve gelecek için gerekli birikimin oluşmasına katkı sağlayan bir sivil toplum kuruluşu.
Vakıf, son olarak, "İş-Yaşam Dengesi Bağlamında Ebeveyn İzni ve Çocuk Bakım Hizmetleri" konusunda bir rapor hazırladı.
Rapor, iş ve aile alanları arasındaki dönüşen ilişki ve çatışmayı ifade eden iş-yaşam dengesi kavramı; günümüzde ekonomik yapıdaki değişimler, sosyal yaşamın dönüşümü, çalışma hayatındaki yeni dinamikler ve demografik eğilimler hususlarını içeriyor.
Dr. Öğr. Üyesi Nurgün Kul Parlak tarafından hazırlanan raporda, dikkat çeken bazı tespitleri ve önerileri paylaşmak istiyorum;
* "Ebeveyn izni politikalarının etkili ve sürdürülebilir biçimde yapılandırılması, mevzuat düzenlemeleriyle ve ilgili tüm paydaşların katılımını içeren kapsayıcı müzakere süreçleriyle sağlanmalıdır."
* "Kadın istihdamını desteklemeye yönelik stratejiler kapsamında, ebeveyn izni düzenlemeleri dezavantajlı grupların özgün ihtiyaçlarını gözeterek yapılandırılmalıdır."
* "Tüm çalışanlar için eşit ve kapsayıcı ebeveyn izni erişimini güvence altına alacak mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır."
* "Ebeveyn izniyle birlikte evde bakım izninin de her iki ebeveyne eşit biçimde tanınması gerekmektedir."
* "Babaların ebeveyn iznine katılımını artırmak amacıyla geliştirilecek politikalar, yalnızca hukuki düzenlemelerle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda sosyal ve ekonomik farklılıkları dikkate alan hedeflenmiş müdahaleleri içermelidir."
* "Babaların bakım izni kullanımını teşvik eden sosyal mesajlar yaygınlaştırılmalıdır."
* "Babaların izin süresince karşılaşabileceği gelir kaybı riskinin azaltılması için makul düzeyde ödenek sağlanmalıdır."
* "Çocuk bakım hizmetlerinin (ÇBH), kalkınma hedefleri, çocukların refahının güçlendirilmesi ve iş-yaşam dengesi politikalarıyla uyumlu biçimde yeniden tasarlanması, çağdaş sosyal politika anlayışının temel bileşenlerinden biri olarak ele alınmalıdır."
* "Çocuk bakım hizmetlerinin planlamasında, ebeveynlerin çalışma saatleriyle uyumlu zamanlamalar, ekonomik erişilebilirlik ve yüksek kalite standartları temel alınmalıdır."
* "Yerel düzeyde erişimi artırmak amacıyla mahalle ölçeğinde yarı zamanlı ve tam zamanlı kreşlerin kurulması, mekânsal eşitsizliklerin azaltılmasına katkı sunan bir politika aracı olarak değerlendirilmelidir."
* "Özel kreşlerin hizmet sunumuna ilişkin kalite standartlarının mevzuat düzeyinde açık biçimde tanımlanması ve bu standartların uygulanabilirliğini sağlayacak denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir."
* "İşyeri düzeyinde çocuk bakım sorumluluklarını gözeten bir yaklaşımın geliştirilmesi gerekmektedir."
* "Kadın istihdamını güçlendirmeye yönelik politikalar kapsamında, farklı yaş gruplarına yönelik çocuk bakım hizmetlerinin kapasitesi artırılmalıdır."
* "Ebeveyn izni, çocuk bakım hizmetleri ve esnek çalışma düzenlemeleri entegre bir politika çerçevesi içinde değerlendirilmelidir."
* "Aileyi merkeze alan, sosyal koruma mekanizmalarını gözeten ve bakım sorumluluklarının daha dengeli paylaşımını destekleyen bütüncül politika yaklaşımların önceliklendirilmesi gerekmektedir."
---