Geçtiğimiz gün
gazetelere göz atarken bir haber dikkatimi çekti: ABD nin Virginia eyaletinde
coğrafya öğretmeni öğrencilere kelime-i şehadeti Arapça yazmalarını istemiş. Bu
durum bazı öğrencilerde ve velilerde tepkiye sebep olmuş ve okul yetkilileri
hakkında şikâyette bulunmuşlar. Velilerin şikâyetleri üzerine bölgede tüm
okullar tatil edilmiş. Okul yetkilileri ise Ortadoğu Coğrafyası dersinde hat
sanatının işlendiğini öğretmenin de bu niyetle çocuklara kelime-i şehadeti
yazmalarını istediğini söylemişler.
İslamofobi bu toplumlarda o kadar kuvvetli işlendi ki,
insanlar artık İslam ı çağrıştıran bir nesne ile karşılaştıklarında hemen
korkuya kapılır oldular. İlkelerini hak ve adalet üzerine kuran İslam ne yazık
ki, şiddet ve savaşla özdeşleştirilmeye çalışıldı. Hepimizi bildiği üzere,
İslamofobi batının organize ettiği bir saldırı sistematik bir caydırma yöntemi.
Onlar bu yöntemle sınıfsal politik mekanizmalarını işler hale getirdiler ve
kendilerinden olmayanları ötekileştirdiler.
Psikolojik baskı altında kalan Müslümanlar, niçin
suçlandıklarını bilmiyor ve kendilerini güvende hissedemiyorlar. Batı, İslam ı
ve Müslümanları şiddet yanlısı gösterebilmek için yeni kavramlar üretiyor ve bu
kavramlar üzerinden bir algı oluşturmaya çalışıyor. Ne yazık ki batının
güdümünde hareket eden medya da birey ve toplumların dikkatlerini şiddete
yönlendirerek gündemlerindeki senaryoyu bütün dünyada yayıyor.
Peki, şimdi şiddet yanlısı olarak gösterilen ve horlanan
Müslümanlar ne olacak Öncelikle şunu belirtelim, yaşamlarını Batı da sürdüren
Müslümanlar bu damgadan fazlasıyla etkilenmiş durumdalar. Bu konu enine boyuna
ele alınmalı ve kişilerin içsel olarak yaşadıkları ruhsal süreçler hakkında
bilgi edinilmeli gerekirse psikolojik destek sağlanmalıdır. Zira oluşturulan
algı bu insanların sadece sosyal yaşamlarını etkilemiyor, bunun yanında
psikolojilerini travmatize ediyor. Kişi niye suçlandığını bilmiyor ve kendini
ifade edemiyor. Benlik duygusu zedeleniyor, çaresizlik, yalnızlık yaşama karşı
ilgisizlik, korku, üzüntü ve engellenmişlik duygusu yaşıyor.
İslam a ve Müslümanlara karşı oluşturulan negatif algının
ortadan kaldırılması ve Müslümanların normal yaşamlarına devam edebilmeleri
için, ferdi çabaların yanında siyasiler de harekete geçmeli, İslam a ve
Müslümanlara yapılan karalama kampanyalarına karşı çıkmalıdırlar.