Ermeni asıllı yazar ve şair Hambardzoum Kelenian ın 1929
yılında Suriye nin Deyrelzor kentini ziyaretinden sonra dile getirdiği, Fırat
Nehri nin kıyıları ve Deyrelzor çölünün Ermeni kafatasları ve kemikleriyle dolu
olduğuna dair söylemleri, beraberinde holocaust (soykırım) veya Ermenice
diliyle tseghasbanutiun iddialarının daha yalın şekilde ortaya konmasına
neden olmuştur.
İşte bu noktada, Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
Yüksek Sovyet Prezidyum Başkanı Nagush Harutiunian ın, 24 Nisan 1965 te
Erivan da düzenlenen törende ilk kez Rusça genotsid ifadesini Ermenice
hoghovrtasbanutiun yerine kullanması, Ermeniler açısından her yıl 24 Nisan
Remembrance Day (Anma Günü) törenlerinde kullanılmasına neden olmuştur.
ABD Başkanı Barack Obama, 28 Ocak 2006 da senatör
sıfatıyla dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice e gönderdiği mektupta;
Soykırım bir iddia, kişisel bir düşünce veya bir görüş olmayıp, tarihi
ispatlarla desteklenmiş ve kapsamlı şekilde belgelenmiş bir gerçektir diyordu.
Keza aynı Obama, 19 Ocak 2008 tarihinde başkan adayı sıfatıyla yaptığı
açıklamada; Ermeni soykırımı, bir iddia, bir kişisel kanaat veya bir görüş
değildir. Soykırım gerçeği asla inkâr edilemez demişti.
Aslında 24 Nisan 2014 te, Ermeni Soykırımı nı ifade eden,
c elaspanut yun (Genocide of Armenians) sözcüğü yerine, büyük felaket
anlamına gelen, medsyeghern (thegraetcrime) sözcüğünü tercih etmesi bir tür
politik maşinasyon olmasına rağmen, Türkiye de bir zafer olarak algılanmaya
çalışılması düşündürücüdür. Burada Başkan Obama, bir buçuk milyon Ermeni nin
katliamından söz ediyor, tek farklılık soykırım yerine büyük felaket
sözcüğünün tercih edilmesidir. Aslında, büyük felaket sözcüğünün arka
planında zaten soykırım ifadesi yatmaktadır.
Burada Obama nın yaptığı tek şey, Türkiye ile olan
stratejik ortaklık ilişkilerini göz önüne alarak elinde bulundurduğu güç
politikasını, (macht politik) Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin hassas
dengelerini de dikkate alınarak, Türkiye yi küstürmeme adına soykırım ifadesini
kendi politik üslubu ile dengeli şekilde bir çerçeveye oturtmaya çalışmasıdır.
AKP Hükümeti, bu açıklamayı Başkan Obama nın bir himmet
göstergesi olarak lanse etmeye çalışması, deyim yerindeyse bir moral politik
(moral politics) anlayışından öteye gidemez. Başbakan Erdoğan ın; 20. yüzyılın
başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını
diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz şeklindeki mesajı aslında
Başkan Obama nın 24 Nisan mesajıyla büyük ölçüde örtüşen niteliktedir. Burada
Başbakan, 2015 te sözde Ermeni katliamının yüzüncü yıldönümünde muhtemel
politik atraksiyonların önünü almak ve 2015 i en az sarsıntı ve hasarla
geçiştirmek amacıyla şimdiden tedbir amaçlı olarak bu mesajı vermiş olduğu su
götürmez bir gerçektir.
Başbakan Erdoğan ın bu mesajı kısa vadede politik bir
rahatlama gibi lanse edilmeye çalışılsa da, uzun vadede aslında Ermeni tezini
güçlendiren bir argüman olarak Türkiye nin karşısına çıkacaktır.
Yıllarca, bitmeyen nisan (adar-unger) için mücadele
veren ve Chris Bohjalian ın; The Sandcastle Girls , George Aghjayan ın
Reconstructing a Family History gibi binlerce kitap, doküman ve yayınla dünya
kamuoyunu soykırım konusunda ikna çabaları içerisinde olan Ermeni
Diasporası nın ileriki zaman diliminde nasıl bir tutum içerisinde olacağı doğrusu
merak konusudur.
Bu arada, özel bir TV programında Başbakan ın mesajını
Pirus Zaferi edasıyla ve politik haşiyelerle anlatmaya çalışan Dışişleri Bakanı
Sayın Davutoğlu, kitap yazımı için araştırma amaçlı olarak 2010 yılında bizzat
ithal ettiğim Asia Minor konulu tarihi bir haritanın üzerinde, KIBRIS ,
BOĞAZİÇİ ve şimdiki Ermenistan Devleti ne atfen ARMENIA sözcüğü geçtiği
için, ithalatına izin verilmeyen harita ile ilgili olarak dönemin Meclis İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer ÜSKÜL ün raporunu bir kez daha
dikkatlice okumasını tavsiye etmede fayda görüyoruz.
Temennimiz, Başbakan ın benzer şekilde Ermeni katliamıyla
hayatını kaybeden insanlarımıza da taziyelerini iletmesidir.