Başbakan Necmettin Erbakan’ın 54. Hükümeti’nin Cumhuriyet tarihimizin en başarılı hükümeti olduğunu herkes çok iyi biliyor ve böyle olduğunu her vesileyle söylüyor; kimiler de ister istemez kerhen veya tav’an itiraf etmek durumunda kalıyor…
Bu yazı vesilesiyle bence bazı önemli uyarı ve hatırlatmalar yapacağım…
Adil Düzen Çalışanları olarak, yetmişli ve seksenli yıllardan itibaren Erbakan Hocamız ile yaptığımız “Adil Düzen Çalışmaları ve Hazırlıkları” sayesinde, Erbakan Hocamızın ifadesiyle, “Adil Düzen’in kokusu mesabesindeki uygulamalarla” bu başarı elde edildi; bu başarıda çorbadaki tuz mesabesinde emeğimiz ve katkımız var, elhamdülillah…
Bu BİR!
Son yirmi yıldır iktidarda olanların başarı ve başarısızlıkları (özellikle de başarısızlıkları) gündeme geldikçe… Hep hatırlattığım, yazdığım, söylediğim veya -eski yakın çalışma arkadaşlarından biri olarak- onlardan biriyle bir araya geldiğimizde doğrudan dile getirdiğim şudur: “Başbakan Necmettin Erbakan’ın 54. Hükümeti’ni taklit etmek neden aklınıza gelmiyor; Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinin en başarılı hükümetini…”
Bu da İKİ!
Adımız REŞAD görevimiz İRŞAD ve/ya daha da fazlası ya; hem özel hem de genel olarak söylenmesi, yazılması, yapılması ve gerektiğinde daha da fazlası bizde hep oldu elhamdülillah, bundan sonra da Allah’ın izniyle olmaya devam edecek… Hayatımızın her alanındaki yani dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî alanlarındaki genel durum hem ülkemizde hem de bütün dünyada çok kötü ve kısaca iki kelimeyle ifade etmek gerekirse “SOSYAL TUFAN” seviyesinde ya… Çare ve çözüm de “ADİL DÜZEN GEMİSİ” ya… Artık bu kadar tebliğ ve irşattan sonra ilgililer, yetkililer ve de istisnasız herkes ne yapılması gerektiğini anlayıp idrak etsin ve gereğini yapsın diyorum…
Bu da ÜÇ!
Bundan sonra yazılanlar da bu uyarılarımızın devamı sayılsın…
Ve bunlar da DÖRT olsun!
Bu girizgâh D-8 Projesi’nin sene-i devriyesi ve bu konuda yazılan bir yazı vesilesiyle yazılıyor ya da yazıldı, bu yazılar aynı zamanda Erbakan Hocam ile Süleyman Hocamı anmaya devam etme yazılarıdır. Allah onlara rahmetiyle muamele eylesin ve bizlere de onların bıraktıkları yerden bütün çalışmaları ve projeleri sürdürmeyi nasip etsin…
Sözünü ettiğim yazı Fehmi Koru’nun Ocak Medya’sında yayımlanan 12 Haziran tarihli ve “Her iktidara böylesi nasip olmaz: Erbakan’ın D-8 Projesi…” başlıklı yazısı.
Önce o yazının en başında yazılanları okumaya başlayalım…
“Partiler iktidara gelmek amacıyla kurulur, halktan yeterli oyu alabilen hedefine ulaşır; sonrasında da, zamanı geldiğinde, başka parti/leri tercih eden halkın oyuyla iktidarı terk etmek zorunda kalır. Demokrasilerin işleyişi böyledir. Bizde de -araya askeri kesintiler girmesini saymazsak- bugüne kadar hep böyle oldu. Çok partili hayata geçildikten sonra kaç iktidarla karşılaşıldı, gözünüzün önüne getirin. Önemli olan, iktidara gelmek, iktidarda uzun kalmak değil, iktidarda kalış süresini en iyi şekilde değerlendirmektir. İktidardaki hayatı kısa sürmüş bir hükümet o süreyi kalıcı izler bırakarak da değerlendirebilir. Tıpkı 28 Şubat (1997) sürecine muhatap edildiği için ömrü ancak bir yıl sürebilmiş 54. Cumhuriyet Hükümeti gibi…
Prof. Necmettin Erbakan’ın başkanlığında kurulmuş Refahyol hükümeti (28 Haziran 1996-30 Haziran 1997) gibi… O hükümet bugün bile iki eseriyle belleklerdeki yerini koruyor. İlki, bütçe imkânlarını zorlayarak beklenenin çok üstünde zamlarla maaş ve ücretlerin dar gelirlilerin yüzünü güldürecek bir seviyeye çıkartılmasıydı… Kurulur kurulmaz bunu sağladı 54. Hükümet… Çalışanlar, memurlar ve emekliler o dönemde ücret ve maaşlarına yapılan zammın yararını bugün bile görmekteler.” (DEVAMI VAR)