Paranızı faizle bankaya verirseniz banka size yüzde 10
faiz verir. Bir yıl sonra 110 lira olarak alırsınız. Ama o sene yüzde on
enflasyon olmuştur, bundan dolayı aslında siz paranızı 90 lira olarak almış
olursunuz. İşte faizli para aynı zamanda enflasyonlu paradır. Daima faizden çok
enflasyon olur, dolayısıyla böyle bir para elde etmek için sözden vazgeçmek
demek, azalan para ile alışveriş yapmak demektir.
Amerika da 200 Yahudinin sahibi olduğu Merkez Bankası
(FED) işte böyle bir doları ortaya çıkarmaktadır. Bu para devamlı enflasyon
içinde yaşamak zorundadır. Bir gün gelir birden tepetaklak gidiverir. Azalma
yerine tamamen helâk olma durumuna düşer.
Doların akıbeti budur, böyle olacaktır.
Çin ve Rusya ben dolarınızı artık para olarak
kullanmıyorum dese, borçlu ülkelere altın değeri ile faizsiz borç verse, tüm
dolar sömürü sermayesine iade edilmiş olur ve onun elinde kuru yaprak yani
kâğıt yığını kalmış olur. (s.6)
Biz bugünün müşriklerinden bahsederken iki grubu ele
alıyoruz. Biri, dağlara çıkıp eşkıyalık yapan müşriklerden söz ediyoruz. Diğeri
ise ABD deki ikiyüz sömürücü sermaye sahiplerinden bahsediyoruz. Görünürde
ikisi birbirlerinden çok farklıdır. Dolayısıyla bu âyetlerde her iki müşrike
ayrı ayrı işaret etmektedir. Gerçekte bunlar köstebek yuvasıdırlar. Aralarında
tünel vardır, birliktedirler, bize iki baştan veya baş ve kuyruktan
görünmektedirler.
Sömürü sermayesi dünyayı yönetmek için sivil teşkilat
kurmuştur. Bunlar masonlar ve buna benzer sivil kuruluşlardır. Mesela TÜSİAD
böyledir. Bunlar sömürü sistemine odun taşıyanlardır, sistemi ikmal edenlerdir.
Çıkar temin ederek halkı sömürmektedirler.
Kur an insanların gruplanmalarını ve dayanışma içinde
olmalarını ister. Bu gözle bakıldığı zaman masonluğu kötü görmemiz mümkün
değildir. Biz masonluğu değil gizliliği kötü görüyoruz. Bize karşı görünmez
oldukları gibi kendi aralarında da derece derece gizlilik içindedirler. Örnek
olarak, bunların doktoru sağlam bir insana deli raporu verebilir veya aynı
kişiyi hapishaneye koyabilir. Bu iddialar belki yalandır ama gizli olmaları
sebebiyle onlar hakkında söylenen bu sözleri doğrular gibi görünüyor.
Bu müşrikler yalnız masonluk benzeri gizli kuruluşlar
kurmakla kalmazlar. Diğer taraftan silahlı gizli mafya da kurarlar. Onları
gerektiği yerde kullanırlar. Senet mafyası, rüşvet mafyası, iş mafyası ve
silahlı mafya vardır. Bugünkü PKK yı finanse edenler bunlardır. Dolayısıyla
ABD de altın parayı değiştirmeyi reddeden ve karşılıksız para ile dünyayı soyan
müşriklerle dağlardaki PKK arasında tam birlik vardır ama görüntüleri
farklıdır.
Biz bunları yazarken onlara düşmanlığımızdan değil,
onların bunlardan vazgeçmeleri gerektiğini duyurmak için yazıyoruz. Yoksa
bugünkü sanayi uygarlığının onların eseri olduğunu her vesile ile söylüyoruz.
Bize düşen açık tebliğdir, gerisini kendileri bilir...
Birinci âyette bizimle anlaşma yapan, aslında barış
içinde olduğunu iddia eden ABD deki sömürü sermayesi müşrikleridir. Bizi
ağızları ile memnun etmek isterler ama içleri kinlerle doludur. Kinlerle dolu
olmasının sebebi şudur.
Allah yeryüzüne sadece iki şeriat kitabı göndermiştir.
Bunlardan biri Tevrat, biri de Kur an dır. O devirlerde müsbet ilim gelişmediği
için insanlar içtihat yapmayı bilmiyorlardı. Dolayısıyla Tevrat bir fıkıh
kitabı gibidir, daha çok o devre ait uygulamaları göstermektedir. Günümüzdeki
sorunları kıyas yoluyla çözeriz. O zaman yeryüzünün hükümranlığı İsrail
oğullarına verilmişti. Çünkü aile dışında eğitim müesseseleri yoktu. Kur an ise
fıkıh kitabı değildir, fıkhı öğreten kitaptır. Kur an içtihat ve icma müesseselerini
koymuştur, yere ve zamana göre değişen sorunların nasıl çözüleceğini
öğretmiştir. Kur an ilâhi hilafeti İsrail oğullarının imtiyazından almış ve tüm
insanlığa sunmuştur. Gönüllü olanlar asker olurlar yani mümin olurlar ve
insanlığın düzenini bunlar korurlar.
Bu sebepledir ki sömürü sermayesinin en çok buğuz ettiği
kimseler Kur an ehlidirler, onların içinden de şeriat ehlidirler. (s.7,8)