Korktuğum başıma geldi!

Bir zamanlar devlet denilince ilk o akla gelirdi

Eski Büyükelçi-Dışişleri Bakanlarından, tescilli Müslüman karşıtı olarak bilinen Coşkun Kırca için Süleyman Demirel in bir yakıştırması vardı;

- Bir kanun teklifinin ya da bir tasarının TBMM Komisyonundan geçmesini istemiyorsanız, Coşkun Kırca ya havale ediniz

Nam-ı diğer Baba, şunu söylemek istiyordu; Meclis Komisyonuna gelen bir teklif ya da tasarıya soğuk bakıyorsanız, komisyon üyeleri ile polemiğe falan girmeye hiç gerek yok; Coşkun (Kırca) bey altından, üstünden onu evire çevire öyle bir hale getirir ki, Komisyon üyeleri lanet olsun der ve zaten görüşmeler kendiliğinden düşer

***

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) krizinde Meclis Başkanı Cemil Çiçek devreye girince içimden nedense bir eyvah! geçirdim.

Biliyorsunuz, şu anda emeklilerin, asgari ücretle çalışanların perişan durumlarını es geçtik, gittikçe yükselen patates, fasulye, pirinç fiyatlarını bir kenara koyduk, varsa yoksa HSYK! ya kilitlendik.

Memlekette yatırım varmış, yokmuş o kadar da önemli değil.

HSYK da, HSYK!

***

Peki, ne oluyor bu HSYK ya

2010 yılında yapılan ve kabul edilen referandum ile HSYK nın yapısı değişti ve daha fazla sayıda üye seçimle işbaşına geldi.

Düne kadar her alanda olduğu gibi HSYK da da işler tıkırında idi

Vakta ki, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından HSYK nın açıklamaları ve bazı inisiyatifleri mevcut iktidarı fazlasıyla kızdırdı.

Hükümet, Biz yanlış yaptık, bu HSYK nın yapısını yeniden değiştireceğiz demeye başladı.

Ama bir sorun vardı.

2010 da yapılan Anayasa değişikliği idi ve şimdi de eğer değişiklik yapılacaksa Anayasanın yeniden değişmesi gerekiyordu.

TBMM deki mevcut sandalye dağılımı göz önüne alındığında bu da mümkün gözükmüyordu

O halde ne yapılacaktı

İktidar, O zaman biz de HSYK yı kanunla düzenleme yoluna gideriz kararını verdi ve harala gürele Meclis Komisyonundan maddeleri geçirdi.

Bu arada, HSYK yı kanunla düzenlerseniz bu Anayasayı açık ihlal anlamına gelir. sesleri 864 rakım dahil ülkenin hemen her tepesinden seslendirildi.

CHP, Yapılacak bir Anayasa değişikliğinde biz yokuz. mesajı verdi

***

İşte tam da bu sırada son derece ilginç ve gizemli bir ses yükseldi, Ankara kulislerinden

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, HSYK meselesini ben çözerim. dedi.

Böylesine kritik ve hassas noktada, yani zurnanın zırt dediği yerde böyle bir demeç duyunca gayri ihtiyari içimde o ses yankılandı;

- Eyvah!

Neden aniden irkildim, ben de anlayamadım.

Sizde de böyle bir his uyandı mı, Allah aşkına

Antalya için somut öneriler

Saadet Partisi Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı M. Fatih Tekin, belediye mali yapısının güçlendirilmesiyle alakalı altı madde sıralıyor;

1. Denk bütçenin oluşturulması

2. Tahakkuk oranlarının arttırılması

3. Mevcut belediye gelirlerinin en az %80 tahsilâtının yapılması

4. Hizmet aracı ve servis araçlarının satın alınmasından ziyade kiralanması yolunun tercih edilmesi

5. Stratejik plan, performans programı-raporu ve faaliyet raporunun kanunun emredici şartlarına uygun olarak hazırlamak ve kamuoyunun bilgisine sunmak ve bütçenin gerçekleşme oranını yüzde 90 seviyelerine çıkarmak.

6. Akaryakıt ve madeni yağ ikmallerinin tasarruflu hale getirilmesi.

Bunlar oldukça somut ve elle tutulur hedefler.

**

M. Fatih Tekin den de söz etmek istiyorum;

Tekin, aslen Bucak lı. 1984 yılında Antalya da doğdu. 1999 yılında Antalya Anadolu İmam Hatip Lisesi orta kısmından, 2002 yılında ise Yılmaz Koleji nden mezun oldu.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Maden Mühendisliği Bölümünü bitirdi.

Antalya da kendi şirketlerinde mermer ve madencilik sektörüyle meşgul.

Okul hayatında Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Karadeniz Teknik Üniversitesi-Üniversite Komisyonunda görev alan Mehmet Fatih TEKİN, son olarak Saadet Partisi Antalya İl Gençlik Kollarında Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı ardından da Başkan oldu. Evli.

Bir süredir, M. Fatih Tekin in Antalya ve ilçelerindeki seçim gezilerini uzaktan izliyorum.

Halkla ilişkileri, kitlelere yaklaşımı, mesajları bana son derece sıcak ve sempatik geldi.

Memurun enflasyonu esasen yüzde 40!

2013 te yıllık enflasyon yüzde 7,4 büyüme oranı ise yüzde 3,6 oldu deniliyor. Devlet memurları, sözleşmeliler ve memur emeklilerinin mevcut maaş ve ücretlerine 1 Ocak 2014 ten geçerli olmak üzere 123 TL zam ve yüzde 0.27 lik enflasyon farkı eklendi. 2013 Aralık ayında bin 850 TL maaş alan bir memur 2014 Ocak ayında bin 981 TL maaş aldı.

Yani memur ve emeklileri hem TÜİK in yalan yanlış enflasyon hesabının kurbanı oldu hem de Türkiye nin büyüme oranından pay alamadı. Milyonlarca memur ve emeklisi vatandaş geçim mücadelesi verirken iktidar ve rant mücadelesi veren hükümeti ve tüm siyasi partilerimizi uyarıyorum.

Yanlış ithalat-ihracat politikaları ve ücret ve zam uygulamaları başta olmak üzere hükümetteki koordinasyon eksikliği, tarım politikalarının çarpıklığı ve siyasi krizler yüzünden vatandaşın mutfağında yangın çıkmıştır. Memurun sofrasındaki enflasyonun TÜİK enflasyonunu kat kat katlamış, memur ve emeklileri geçinmek için ikinci üçüncü işlerde çalışmak zorunda kalmıştır.

Hükümetin komik ve insafsız zamlara mahkûm ettiği öğretmenler, memur ve emeklilerinin ücret, maaş ve aylıkları reel olarak erimeye ve gerçek enflasyon karşısında aşınmaya devam etmektedir. TÜİK in enflasyon hesaplamalarında cips, badem gibi fantezi ürünler dışarıda tutulup, memurun en fazla tükettiği temel gıda ürünleri baz alınırsa enflasyon artışının daha fazla olduğu ortaya çıkacaktır.

Halkın sofrasındaki maddelerin yıllık ortalama fiyat artışı, resmi gıda enflasyonu olarak açıklanan oranın çok üzerinde ve açıklanan enflasyon oranından çok fazla bulunuyor. (GÜRKAN AVCI-DES GENEL BAŞKANI)

NOT:  Bugün 19 Ocak 2014 Pazar... 1) İşte geldi 2014 Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011 seçimleri öncesinde yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi, sınıfta kaldı, çuvalladı. 2) Yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları, 28 Şubat darbesi döneminde kapatıldı. Vakıf olan bu yurtların asıl sahiplerine iadesi noktasında şu ana kadar tık yok. Dubakalin olacak

ADNAN ÖKSÜZ