Önce Fenerbahçe’yi yazarak başlayayım bu haftanın en tarafsız futbol yorumlarına.
Fenerbahçe, Konyaspor’la Saraçoğlu’nun boş tribünleri gününde oynadı. Konuk takım Konyaspor 3-2 galip. Fakat o da ne? Galip takımın teknik adamı sevinçli değil. Üzüntü maskeleri düşüp durur yüzünden.
Bir önceki sezonun şampiyonluğu etkileyen maçında da takımı galip gelmişti ve sevinmemişti, toplu resimlere poz vermemişti ile karıştırılmamalı bu galibiyete sevinmeme hali. Burada, mağlup takım Fenerbahçe adına duyulan bir üzüntünün tescillendirilmesi var. Peşinden gelecek iki kelimenin bu satırlardan sonra, tabi yerseniz olması ayrı konu.
Fenerbahçe seyircisi maça gelmeliydi diyor, Konyaspor teknik sorumlusu. Nasıl olsa, acaba burada sizinle geçmişte yaşadıklarını hatırlamak istemediklerinden mi gibi karşı soru sorulmayacak. Çünkü bu bir pazarlama röportajıdır.
Evet, evet neredeyse birkaç aydır ısrarla sürdürülen Fenerbahçe’ye geliyor, ha anlaştı, ha anlaşıyor gibi tavsiyenin ötesine geçen ve illa alacaksınız tehdininin kokularını sindiren bu tür pazarlama yazılarından Konyaspor cephesi de bıkmış olmalı ki, her Fenerbahçe maçından önce verilen, hakemler etkileniyor, demeçlerinden vaz geçilerek, sayın başkanlarınca, “Bizim verdiğimiz para değil mi?” isyanına seslendirilmiştir. Konyaspor’u sigortasız, kaçak işçi çalıştırıyor havasında tanıtmaya kimin hakkı olabilir.
Halbuki hiçbir gazetede okumadık. Bir önceki hafta sahasında 3-0 sonuçlu net bir mağlubiyet tadan Konyaspor’un, Saracoğlu’nda 3-2 galip gelmesi, başarılı olacağına dair yeterli örnektir gibi bir uzman yorumcu yazısını. Sebebi ne ola ki.. İçinde hakem kelimesi geçmeyen bir bu Fenerbahçe satırlarımızdan, bir başka maçın tartışılan hakemini savunmaya geçiyoruz, hazır olun!
İkinci sarı kartın kart olmadığında hem fikir tüm ekran konuşmacıları ve kulüp yazıcıları. Aboubakar’ı attı, haksızlık yaptı.
Türk mizah filmlerinin ünlü repliğiyle soralım sorumuzu biz de.. Evet, öyle yaptı ama, bir sorun, niye yaptı?
O sarı kart olmasa idi, o maçın neyini tartışacaktınız? Verilmeyen penaltılarını mı? İşte size o kaçma fırsatını böyle veriyor, adı anıldığında kadrolu imajı akıllara gelen ünlü hakemimiz. Kolaylık sağlıyor size. Daha ne yapsın?
Bu dediklerimizin böyle olduğunu bu tartışmacılar ve yazıcılar da biliyor. Tek yanlışları şu: Konu ettikleri hakemi zeka fukarası gibi göstermek, sunmak.. Böyle sanılmak mahzurlu değil ama..
Bize de bunları yazdırdı işte!