Fıkraya benzer bir olay anlatımı ile yazımıza başlayalım:
Padişah murat etmiş, hazinesinin başka bir şehre nakledilmesini ferman buyurmuş. “Ünlü bir kumandan” komutasında 700 kişilik bir muhafız bölüğü bu iş için seçilmiş. Kervan hazırlanmış, hazine sandıkları develere yüklenmiş, muhafızlar silahlarını kuşanmış olduğu halde hareket etmişler.
Issız bir dağdan geçerken eşkıyalar önlerini kesmiş, hazineyi ele geçirip kayıplara karışmışlar. Birkaç gün sonra geri dönen “ünlü kumandan” padişahın huzuruna çıkmış ve olayı anlatmaktadır:
“Padişahım, biz azıcık 700 kişiydik. Önümüzü kalabalık 7 harami kesti. Bizden hazineyi istediler, kesinlikle vermedik. Derken kavga başladı. Kâh biz alta düştük, kâh haramiler üste çıktılar. Arkadaşımızın birisi kılıcını çektiği gibi; kınına geri soktu. Kahramanca hazineyi savunduk ama sonunda hazine sandıklarını ele geçirdiler. Padişahım endişe buyurmayın, hazine sandıklarını verdik ama anahtarları vermedik. İşte bu heybenin içinde, yüksek huzurunuza arz ederim.”
Neden bunu anlattık?
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Gazze’deki soykırım hakkında konuştu ve aynen şunu dedi:
"Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz. Filistinli kardeşlerimizin hesapları eninde sonunda sorulacaktır."
Benzerliğe bakar mısınız?
İslam devletlerinin 700 kişilik ordusu görevde iken, önlerine 7 kişilik harami İsrail teröristleri İslam’ın mukaddeslerini gasbetmek için çıktı. Yıllardır kavga sürüyor. “Ünlü kumandanlar” bu kavga için neler demediler ki:
-Bunlar teröristtir!
-Kınıyoruz!
-Şiddetle kınıyoruz!
-Nefretle kınıyoruz!
-En ileri derecede kınıyoruz!
-Lanetliyoruz!
-Lanetle beraber kınıyoruz!
-Sabrımızı test etmesinler!
-Sabrımızın da bir sınırı var!
-Libya’ya, Karabağ’a nasıl girdiysek bunlara da aynısını yaparız!
-İslam İşbirliği Teşkilatı’nı toplayacağız!
-İslam İşbirliği Teşkilatı bu sefer etkin kararlar alacak!
-D-8 teşkilatını toplayacağız!
-Terörist İsrail ile ticari ilişkileri askıya alan tek biziz!
-Limanlarımızı da İsrail bağlantılı gemilere kapatıyoruz!
-İsrail’e sevk edilen petrollerden şu kadar pay alıyoruz!
-Filistinli kardeşlerimizin bize olan sevgisini ve güvenini kimse yok edemez!
-Yetki bizde, sabrımız taşarsa İncirlik’i de, Kürecik’i de kapatabiliriz!
-Ey ikiyüzlü Batı, münafıksınız!
-Katil İsrail’e silah verenleri kınıyoruz!
Bu arada yandaş medya da desteğini hiç esirgemedi:
-İsrail F-35’lerine uyarı yapıldı, derhal hava sahamızı terk ettiler!
-Dünyada bir tek bizim başkanımız İsrail’i durdurmak için çabalıyor!
-Katil İsrail bir tek bizden korkuyor!
-İsrail bizimle sınır komşusu olmaktan korkuyor!
-Katil İsrail’e savaş ilan edersek birkaç günde dümdüz ederiz!
-Savunma sanayimiz göz kamaştırıyor, ABD bile korkudan tir tir titriyor!
-Katil İsrail’in korkusu bizim yeni icat ettiğimiz silah sistemleri!
Ve Cumhurbaşkanı son olarak o cümleyi kurdu:
"Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz. Filistinli kardeşlerimizin hesapları eninde sonunda sorulacaktır!"
Sanırsınız ki, İsrail’in yaptığı katliam ve yıkımlara karşı etkili ve süslü cümleler bulmak için bir kurul çalışıyor ve her gün bir söz bulup “ünlü kumandana” fısıldıyorlar.
Yorum yapalım mı?
Hayır!
Neden?
Yapamıyoruz!
KILIÇLARIN GÖLGESİ
İkinci sur üflenip de,
Bölük bölük kalkılınca;
İhtiyacımız olacak,
Gölgesi için kılıca!
Ekrem Şama