Her mevsimin kendine göre özelliği ve güzelliği vardır.

Mevsimlerin biz müminlere verdiği önemli mesajlar dikkatlerden uzak

tutulmamalıdır. Mevsimler akıllara gençliği, olgunluğu, ihtiyarlığı, ölümü ve

ahireti hatırlatırlar; ahirete hazırlığı telkin ederler. Her mevsimin verdiği

mesajları vardır. Bunlar Rabbü l-âlemin in rahmet ve rahim tezahürüdür. Rahmet,

merhametten doğmuştur.

Kur an-ı Kerim de birçok ayette Allah ın gökten rahmetini

indirdiği, kar ve yağmurun yeryüzünde büyük bir yenilenmeye sebep olduğunu,

bunların da insanın menfaatine olduğu beyan edilir. Kar ve yağmurun yeryüzünde

büyük bir temizlik kaynağı olduğu zikredilir. Rüzgârın aşılayıcı olduğu

belirtilir. Konuyla ilgili ayetlere kaynağından bakabilmemiz için kaynakları

sıralayabiliriz:

Araf Suresi, ayet: 57

Enfal Suresi, ayet: 11

Ra d Suresi, ayet: 17

Furkan Suresi, ayet: 48

Neml Suresi, ayet: 63

Kasas Suresi, ayet: 73

Rum Suresi, ayet: 24, 46

Şura Suresi, ayet: 28

Zuhruf Suresi, ayet:11

Bu ayetler bize Allah ın rahmetinin kar taneleri, yağmur

damlaları ve rüzgâr esintileri şeklinde üzerimize boşaldığını gösterir. Kul

istese de istemese de bu böyle tecelli eder. Karın, yağmurun ve rüzgârın dünyanın

dengesi açısından önemini akıl sahibi herkes az çok bilir. Hâl böyle olduğu

açıkça görülürken kar yağdığında bilhassa medyada:

Beyaz esaret

Beyaz kâbus

Kara kış

Beyaz çile

Beyaz kâbus hayatı durdurdu vesaire gibi beyanlar

duyuyoruz veya işitiyoruz.Aslında insanlar bu olaylara şükran-ı nimet olarak

anlaması ve yaklaşması icap eder. Olsa olsa buna beyaz bereket denilmesi

gerekir. Halk arasında söylenen de budur. Gerçekten kar, yağmur ve rüzgâr

berekettir, sağlıktır, şifadır.Şu hususun da daima bilinmesi zarureti vardır.

Dünya hayatı, bütün şartları, iyilik ve kötülükleri, kolaylık ve zorlukları ile

birlikte anlam kazanır. Beğenmediklerimizi de değiştirme şansımız yoktur.

Dünyada meydana gelen bazı hadiseler, bazen belâ ve musibet görünümünde

olabilir. Mesela yağan kar bazılarına musibet gibi, musibet görünümünden

olabilir. Nur Suresi, 45 inci ayeti bu hususta önümüzü aydınlatır. Aslında

insan için bir nimet olan bazı imkânlar mesela akıl bir nimettir ve lütuftur.

Bu lütuf ile insan kendini savunacak başarılı çalışmalar yapar. Şu husus da

dikkatimizi çekmek durumundadır. İnsanlar tabiat olayları ile ilgili

söylemlerinde sonucun nereye varacağının da hesabını yapmalı ve öyle

konuşmalıdır. Bu dikkat olayların, zahmet gibi görünen hadiselerin rahmet

boyutundan görülmesini sağlayacaktır.

Kar, yağmur, rüzgâr ve sel gibi olayların tahripler

oluşturması önceden alınması gereken tedbirlerin alınmaması sonucundan

kaynaklanması olumsuz beyanlara sebep olması da düşündürücüdür.

Şiddetli geçen kış mevsimi bu mevsimin gereği yoğun kar

yağışı nedeniyle yakınmalar akıllıca düşünememenin sonucudur.

Konuyu şu sonuca bağlamanın akıllı bir akıl yürütme

olduğunu bilmek lazım. Tabiat olayları Allah ın bir sünnetidir. Bunlar da her

halde insanoğlunun menfaatine cereyan etmektedir.

Birçok habercilerin tahmini hava raporlarını olacak,

yağacak vesaire gibi haberlerin fal boyutuna dönüşüyor olması da cehaletin bir

başka boyutudur. Gevezelik etmemek lâzım. Herkes haddini bilmelidir.