Siyasetle tıka basa doldurduğumuz zihnimizi birazcık

havalandırıp şiir kitaplarına doğru yol alsak ne güzel olurdu. Biliyorum şimdi

bana dudak bükeceksiniz. Sırası mı diyeceksiniz, başka şey mi yok diye

söyleneceksiniz. Ben ise size inadına şunu söyleyeceğim, üstelik Cemal

Süreya nın dilinden ödünç alarak: Küçük bir kitaptır yaşamak/Elinde tutmaya

yarar Kitapların en küçük ve incesi şiir kitaplarından başka ne olabilir ki

Şairler birbirleriyle uğraşmaktan vakit buldukları takdirde kitlelere yığın ve

kalabalık olmadıklarını hatırlatırlar. İnsanın kendine gelebilmesi için

kalabalıklardan çıkış kapısı bulması gerektiğini söylerler. Şiir okuduğu zaman

insan durduğu her mekân, baktığı her yön inzivaya müsait hale gelir, dünya bir

anda ıssızlaşır. Şiir, asayişi sağlayan çok önemli bir dinamizmidir ki önce

insanın kendi içindeki gürültüyü susturur. Şayet içinizde teşhis koyamadığınız,

nereden geldiğini anlayamadığınız bir huzursuzluk varsa emin olun içinizdeki

gürültüdendir. Modern hayat yalıtımsızdır. Ses geçirmez sığınaklardan

mahrumdur. Sanayi medeniyetinin mahsulü olan kentler bu gürültüye göre dizayn

edilmiştir. Kelimeler kalabalıktır bu dünyada. Hiçbir yandaş bulamadıkları

zaman bile yalan, dedikodu ve politik, tecimsel argümanlara müracaat eder;

gevezeliklerle organize olurlar. Çocuk eğitiminin zorluğundan dem vuranlara

bazen şöyle seslenmek istiyorum: Ey âhâli çocuklarınıza para getirmeyen, başarı

sağlamayan şeylere yöneltin. Bu dünyada insan ruhunu besleyen şeyler paraya

tahvil edilmeyen şeylerdir. Çocuğunuz bir konuda yoğunlaşacağı zaman eline ne

geçeceğini değil kalbine ve kafasına neler yerleştirebileceğini düşünsün. Şiir

kitapları kutsal metinlerle genç dimağlar arasında arabuluculuk yapar. Zihni soyut

ve aşkın olana hazırlar. Şiir okuyan çocuğun kalbi yumuşar, hassasiyeti

gelişir, dikkat ve rikkat seviyesi artar. Öyleyse onların beslenme çantasına

yerleştirebileceğiniz birkaç şairi yeni mahsulleriyle dikkatlerinize sunmuş

olalım.

Özcan Ünlü: Hiç Değilse Bugün isimli son çıkan şiir

kitabıyla sözün bittiği yerde şiirin başladığını ispat ediyor. Söz düştü/

Dökülen kıvılcımı yuttu/ Anlam kaçtı şiirden. dizeleri şairin şiire verdiği

sözü tuttuğunu gösteriyor.

Yağız Gönüler: Kırılınca Klarnet adlı ilk şiir kitabı

kısa zamanda ikinci baskı yapan şairin bu kitapla uzun yola çıkmaya hüküm

giydiğini söyleyebiliriz. Ne diyordu bir şiirinde, bunu kendisi

cevaplandırsın. Yola çıkmak, haklı çıkmaktır diyorum

Yunus Emre Altuntaş: Huzursuz Rabıta adlı ilk kitabı

Ebabil yayınlarından çıktı. İyi şair ve iyi insan. Bir insanın iyi olduğunu

şiirinden anlayabileceğimizin ipuçlarını veriyor şiirinde. Acıya bilenmiş ve

acıyla bilenmiş bir şairin şiirleri var bu kitapta. Acı şöyle söyletir adamı:

Ben ruhuma kıymığı batsın için/ Hayata sürtüyorum kendimi

Süleyman Unutmaz: Fena bir şiir kitabı için gerçekten

tahrip gücü yüksek fena bir isim. Bir münacaatla söze başlayan şairin ilk kalp

ağrısı bu kitap. İlk dikkat çeken şey, şairinin daha çok söyleyeceği şeyi olduğu.

Yani şiirsel yoğunluk. Belki de bitmeyeni yazıyordur şairimiz. İşte bitimsiz

olana göz kırpan bir dize: Bütün yazdıklarım sonsuzluğu içerir

Serdar Kacır: Uzak Ülkeme Doğru zamanı iyi ayarlanmış

bir ilk kitap. Bir dua çağrısı işittim bu şiirlerde. Ya da bütün şairlerin

ortak arzusunu sezdim: ve tanrım güç ver bana/ emanet edebileyim dilimi

toprağa/giderken çağrılmaya

Onur Bayrak: Şairi Öldürdüler isimli ilk kitabın

mülkiyeli şairi okuyucuya modern zaman aralığından sesleniyor gibi: vakit her

şey hatırlanacak kadar tenhalaştı derken şiirin her şeyi münzevi kılan

tarafını işaret ediyor olmalı.

Hatice Çay: Aynı zamanda Milli Gazete yazarı olan Hatice

Çay ın ilk kitabı Yedi İklim yayınlarından Kırmızı Konfeti adıyla çıktı.

Uzun söze gerek yok Hatice Çay imzası ileride şiir onu terk etmezse esaslı sıkı

bir şaireyi müjdeliyor. Ah şıngırtın senin ne yüksek yalnızlık! diyen bir

şair ileride çok iyi şiirler yazabilir.

Berat Bıyıklı: Ölü Kâhinin Günlüğünden kitabı Yedi

İklim yayınlarından çıktı. Şairimiz 1990 doğumlu. Bence tam bir ilk kitap yaşı.

Uzun bir soluğa ayarlanmış dizeler okudum bu kitapta. Çeşmelere gümüş taslarla

eğilen kadınlar gördüm. Bir fotoğraf asılıydı sanki her şiirin başköşesinde.

Fatih Çodur: Yalnızlık Hariç Değil: Bugün yine şiirim

başımdan aşkın diyerek başlamış şiirine Fatih Çodur Yalnızlık Hariç Değil

adlı kitabında. İroni ve humor ilk dikkat çeken nokta Çodur un şiirinde. Bir

yanıyla öyküye yaslanıyor şair. Önü şiir arkası öykü. Şemsiye şiirinden: bu

kadar düşman olunur mu bir şeye/ üzgünüm/ yağmurun altında ağlayan şemsiyeye

Evliya Çelik: Sıkı şiir takipçileri Evliya Çelik in

şiirlerine Dergâh dergisinden aşinadırlar. Özellikle vurucu dizelerine. İlk

kitabı Başlama Vuruşu bu hayat denen oyunun güzel biteceğini gösteriyor. Şu

dize için neler yazılmaz ki: Yarım bir tebessüm işte yanağım/ Bir takım

konuların öpüp bıraktığı

Yavuz Altınışık: Kitabın kapağından içeriye doğru süzülüp

hemen şu dizelere doğru uzatıyorum yüreğimi: Suyu yavaşça yudumla lokmaları

küçük tut/ Sabırla gerdir yüzünü hükümet kapılarında/ Güzel sin . Yavuz

Altınışık ın ilk kitabı şantiye modern modern dünya üzerinde kendi

kelimelerini arayan bir insanın silkelenişini anlatıyor. Belki de ben öyle

anlıyorum.

Erdem Arslan: Topla Yüzünü Palyaço kitabıyla şiir

sofrasında diz kırmayı bilen bir şair olduğunu ispat etmiştir. Biz hep

kalbimize bağdaş kurup oturan ıssızlığımızla kaldık dediğine göre, bu şiir

sürecek demektir.

Listelere giremeseler de işte bunlar hep şair!