(ERBAKAN haftaLARının başlaması vesilesiyle; ERBAKAN HOCA’MIZ ANISINA)

“Soru 4-Yerinden yönetim ve merkezi yönetim dengesi neden önemlidir?

Gerek siyasi gerekse iktisadi hacimler yönetim sisteminin temelini oluşturur. Aile içinde yaşayan insanlar ekonomik faaliyetlerini bir üst birim olan semtlerde yürütürler. İşletmeler bakımından ilk ekonomik birim semtlerdir.

Faizli sisteme alternatif olarak iktisadi işletmeler nasıl kurulacaktır?

Bu konuda günümüz iktisadi aşaması emek mübadelesi dönemi olup işçilik aşaması şeklinde uygulanmaktadır. Geleceğin ekonomik düzeni işçilik yerine ortaklık ilkesine dayanacaktır. Bu konuda iktisadi girdiler üretime ortak olarak girecekler ve her girdi kendi payını ürün olarak ve karşılığı senet olarak almış olacaktır. Böylece ister emek ister sermaye isterse toprak ve tesis ile kamu payını bölüşüm olarak almış olacaktır. İslam hukukçuları faiz yasaklanınca şirket modellerini geliştirmişlerdir.

Özetleyecek olursak, tarihte iki büyük inkılâptan söz edebiliriz. Süleyman Karagülle, ilk yerleşik uygarlık olan Nuh Peygamber zamanındaki inkılâp ile yazının bulunduğunu, günümüzde ise ikinci inkılâp ile birlikte bilgisayar dönemine geçildiğini ifade etmektedir. Bunun anlamı şudur; insanlığın ortaklık ekonomisine dayalı proje ve muhasebe dönemi başlamak üzeredir. Bu dönem bambaşka bir uygarlık olacak, plan ve projesiz hiçbir şey yapılmayacaktır. Önemli bir fark ile plan ve projeleri merkezi yönetimler yerine, devlet ve sermaye yerine, halk yani halkın oluşturduğu dayanışma ortaklıkları yapacaktır. Paranın yani karşılıklı para olan senetlerin çıkarılmasında sermaye veya devlet yine işletmeler öne çıkacaktır. Merkez bankaları basılan paraların sadece hareketliliğini sağlayacak, karşılıklı parayı halk üretmiş olacaktır. Para; ya emek karşılığı veya mala dönüşmüş emeğe karşılık üretilecektir. (https://akevler.org/AkevlerMakaleler/11418/SonYor/10053/Suleyman-Karagulle/Iscilik-Sisteminden-Ortaklik-Sistemine). Bu dönem Nuh Peygamberin inkılâbından çok daha ileri olacaktır.

1967 yılında Akevler’de başlanılan çalışmalar belli bir seviyeye gelmişse de henüz istenilen düzeye ulaşmış değildir. Çalışmalar kesintisiz devam etmektedir. Daha o zamanlar yayımlanan kitaplarda ve makalelerde yazdıklarımız yarım asır gibi bir zaman içinde gerçekleşmiştir. Bugün bunlar net duruma gelmiştir. Sermaye ile siyaset (devletler) cepheler kurmuştur. Türkiye devletlerin yanında yer almıştır. Türkiye’nin tercihi doğrudur. Sömürü sermayesinin ömrü bitmek üzeredir. FAİZSİZ ortaklık sistemi gelecek dünya ve uygarlığın en önemli uygulaması olarak karşımıza çıkacaktır. Bu konuda hemen herkesin kafa yorması gerekmektedir. Ancak bu konudaki öneri ve alternatifler peygamberler sistemi içinde mevcuttur. Bütün bu çalışmaların güncellenmesi ve günümüz şartlarında uygulanması gerekir. Bunun için yapılacak olan içtihatlar topluluğun hem sosyal hem de ekonomik hayatına önemli katkılara sağlayacak ve insanlık faiz ve ekseriyet kararlarının zulmünden kurtulmuş olacaktır.

Soru 5-Neler yapılabilir?

Bu cevap iki aşamalıdır. Bireysel olarak gruplaşmalar halinde yapılacaklar ile kamu tarafından yapılacakları birbirinden ayırmak gerekir.

1. Yeryüzü tüm insanlığındır. O nedenle makroda engeller oluşturan insan hak ve hürriyetlerinin kullanılmasını engelleyen vizeler ile ekonomik maliyetleri artıran gümrüklerin kaldırılması gerekir. Sermayenin, emeğin, malların ve ilmin dünya üzerinde serbestçe dolaşımının sağlanması şarttır. Tüm dünya, doğal hukuk görüşüne dayalı akdedilecek kanunlar içinde tüm insanlığın ortak malı olacaktır.

2. İnsanların insanlık kuralları içinde doğal/ilahi hukuk içinde özgür olmaları gerekir. Bu konuda paradigma değişikliği şarttır. Devletlerin gücü yerine insanların ve insanlığın gücünün öne çıkması gerekir. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak merkezlerin hükmeden değil hizmet eden örgütlere dönüşmesi gerekir. Devletlerin dış güvenliği, illerin iç güvenliği sağlaması, her bucağın özerk olarak kendi kamu hukuku olması, tüm kamu işlerinin bucaklarda yürütülmesi gerekir.” (DEVAMI VAR.)