Kâinatta her şey eğitime tabidir.
Hayvanı eğitmezseniz vahşi olur.
Ağacı eğitmezseniz yabani olur.
İnsanı eğitmezseniz hırsız olur, cani olur, katil olur,
hayvandan aşağı bir mahlûk olur. Anasını satan bir katil olur.
Biz, insanları eğiterek yararlı hale getirip topluma
kazandırmalıyız.
Peki, bu nasıl olacak
Bugünkü eğitim sistemiyle mi
Kesinlikle hayır.
Mevcut eğitim sistemiyle millet olarak eğitilmiyor
öğütülüyoruz. Eğitim kurumlarında gül gibi evlatlarımız diken haline getiriliyor.
Devleti milleti soyan bir densiz bu şeytanlığı ne zaman öğrendiler.
Bunca hortuma, hırsız, arsız, eşcinsel, ahlaksız, zalim
böcekler nasıl yetişti Dağdan mı indiler bunlar
Devleti, milleti soymak için sağlam bileği, çatal yüreğe
gerek yok. İngilizce okuttuğunuz, bilgisayar mühendisi ve internet bilgisi
(eğitimi) aldırdığınız kişiler soygunculuğu, hortumculuğu pekâlâ(!) yapıyorlar.
Kademeler yükseldikçe soygunculuk da modernleşiyor.
Filanca yönetici, falanca vekil, fişmekan genel müdür, namı diğer bir zamanların
siyasetçileri, soyguncuların isimlerinin önüne konan sıfatlar böyle oluyor
geçmişe baktığımızda.
Kim eğitti bunları bu kadar
Kesinlikle maarif sistemimiz.
Bunca başımızın belası anarşistler bu ülkenin eğitim
sisteminin cezası değil mi Bir tane diplomasız anarşist gösterebilir misiniz
Bir tek diplomasız eşcinsel var mı Varsa gösterin Allah aşkına.
Böyle eğitim sistemi mi olur Çağdışı milli kimlik,
kişilik ve kültüre karşı, müessiriyeti olmayan, uyduruk, yalan bir anti- eğitim
ile genç nesillerin canına okuyup duruyoruz, maalesef.
Eğitim, talim ve terbiye demektir. İnsanı vasıflandırmak,
tekâmül ettirmek (olgunlaştırmak) iyi vatandaş, iyi insan haline getirmek için
onu bilgiyle, faziletle, üstün karakterle donatmak demektir.
Çağdışı bir anlayışın fidanlığı halinde çalışan mevcut
eğitim sistemi, kültürel bir soykırımdan başka bir şey yapmıyor. Artık sağır
sultan da duydu, biliyor: Okullarda uyuşturucu çok yaygınlaşmış. Eroin, kokain,
esrar, hap ve saldırganlık... Gençler uyuşturucu belasından kurtulsa, hırçınlık
belasından kurtulamıyorlar.
Bu ülkede hiç kimsenin hedefi, gül gibi çocukları eğitim
kurumlarında diken haline getirildikten sonra, devlet gücünü göstermek için o
dikenleri kırmak olmamalıdır. Şayet olursa bu gidişin sonu felaket olur.
İstiyoruz ki, gül gibi çocuklarımız hep gül gibi kalsınlar.
Eğitim kurumlarımız gençlerimizi vatan sevgisiyle,
mukaddesat aşkıyla, namusun, şerefli, hayırlı şerden ayıran, haram lokmadan
kaçınan, fedakâr insan olarak yetiştirmezse vatan için şehit olacak Mehmetçiği,
mermi taşıyacak. Fatma bacıları ithalat yoluyla mı temin edeceğiz
Barışta vatan, milli kültürle ihya olur.
Savaşta vatanı, iman ve kan kurtarır.
Mevcut kanımızın emperyalist kültürlere emdirilmemelidir.
Böyle bir tezgâh maarifimizce tezgâhlanırsa kime ne bahane bulabiliriz
Bulamıyoruz, ondan dolayı da millet olarak bocalıyoruz, hep acı çekiyoruz.
Yetkilerden de çare bekliyoruz...