TÜİK, şaibeli enflasyon rakamlarını açıkladı. Veriler her zamanki gibi bizleri şaşırtmadı. Neden derseniz, iktidarın ekonomi programını arkalayan, enflasyonun düştüğü izlenimini veren veriler, özellikle emekliler arasında hayal kırıklığına yol açtı. TÜİK’in 6 aylık şaibeli enflasyonu, yüzde 16, 67… 6 ayda bir maaşlarına TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine göre zam verilen emekliler, her zamanki gibi hüsrana uğradı. İşin tuhaf boyutu, TÜİK, yıllık enflasyon rakamlarını yüzde 35’e sabitlerken, bağımsız enflasyon araştırma grubu ENAG’ın enflasyon verileri ise yüzde 70’lerde.
Şimdi, SSK ve BAĞ-KUR emeklileri, TÜİK’in açıkladığı şaibeli yüzde 16, 67’lik oranda zam alacaklar, memur emeklileri ise enflasyon verileri artı toplu sözleşme zam farklarıyla avunacaklar. Bir yandaş kanalda en düşük emekli maaşının, 16 bin 880 liraya çıkarılmasıyla ilgili sokak röportajına denk geldim…
Vatandaşların çoğu, “Allah bin bereket versin” diyerek iktidarın bu zulmünü sineye çeken bir moddaydılar. Her zaman gündeme getiririm, bu ülkenin insanları iktidarın tepeden gelen propagandist mesajlarına eyvallah çeken, her şeyi sineye çeken bir yapıya büründürülmüştür. Düşünmezler, konuşmazlar, üretmezler, sorgulamazlar, hesap sormazlar.
Yandaş medya vasıtasıyla iktidarın hazır lop mesajlarını zihinlerine indirir, sadece –mır, -mır ederler… Bu insanlar için bilgi önemli değildir… Zira, bilgi sahibi olan insan, yorum yapar, hesap sorar… Bu ülkede milyonlarca emekli var… Bu emeklilerin neredeyse 4 milyonu, 14 bin 460 lira olan en düşük emekli maaşına mahkum durumda. Şimdi bunların maaşlarının yükseltilmesi için meclisten bir düzenleme geçmesi gerekiyor. Düzenleme sonunda, maaşları 16 bin 880 liraya yükselecek. TÜRK-İŞ her ayın sonunda açlık ve yoksulluk rakamlarını açıklıyor. Türkiye’de açlık sınırı; yani dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcamaları yapacağı rakam 26 bin lirayı aşmış durumda. Yoksulluk sınırı ise 80 bin liranın üzerinde… Aklımıza Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in dizeleri düşüveriyor:
“Allah’ın on pulunu bekleyedursun on kul, bir kişiye tam dokuz dokuz kişiye bir pul,
Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa, yaşasın kefenimin kefili karaborsa”
AK Parti iktidarı döneminde emekli maaşı bağlama oranlarının Nasrettin Hoca’nın leyleğine dönüştürülmüş olması, Türkiye’de emeklilerin yaşadığı bu trajediyi ortaya çıkarmıştır. Emekliler seyyanen zam ve intibak yasası istiyorlar… İktidarın umurunda mı? Bu ülkenin kaynakları, açlık sınırının altında maaş alan emeklilere, asgari ücretlilere fazlasıyla zam yapılması için yeter de artar bile…
Cennetmekan Erbakan hocamız, efsane 54. Hükümeti döneminde, emeklilere, asgari ücretlilere, çalışanlara, BAĞ-KUR’lulara yüzde 100’lerden, yüzde 300’lere varan zamlar yapmıştı. O dönemde ana muhalefette olan Mesut Yılmaz, “Kaynak nerede?” diye bas bas bağırıyordu. Erbakan hocamız, bu ülkenin insanlarına hizmet sevdalısıydı, insanların sofralarına iki ekmek daha koyabilmeleri için ülkenin kaynaklarını kullanmaktan geri durmamıştı.
O dönemde maaşına yüzde 300 zam yapılan bir BAĞ-KUR emeklisi, maaşını çekmek için bankasına gitmiş. Bankacı kız, emeklimize maaşını ödemiş… Emekli amcamız, “Hanım kızım, bu maaş çok fazla, sen galiba bir yanlışlık yaptın, tekrar hesapla” demiş… Bankacı kız da, “Hayır amcacığım, Başbakan Erbakan sana zam yaptı, al maaşını güle güle harca” demiş… Emekli amcamız, evine dönmüş, hemen başbakanlığı aramış… Başbakanlıktan karşısına Erbakan Hocamızın danışmanlarından birisi çıkmış… “Bana zam yapmışsınız, teşekkür ediyorum” demiş. Erbakan Hocamızın danışmanı, “Amcacığım, sadece sana değil, bütün emeklilere zam yaptık, maaşını güle güle harcayabilirsin” cevabını vermiş. O dönemde işçi sendikaları da ellerindeki tekliflerle Erbakan Hocamızın yanına gitmişler… Erbakan Hocamız, işçi sendikalarının getirdikleri teklifin neredeyse iki katını kendilerine verince, ne yapacaklarını şaşırmışlar… Bugün Kamu İşçilerine sunulan yüzde 17’lik zam teklifini görünce Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı hükümeti, Cennetmekan Erbakan Hocamızın dönemi hatırımıza geliyor. Türkiye’yi aya uzaya çıkardıklarını iddia eden, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla uçurduklarını söyleyen AK Parti hükümetiyle, Refahyol hükümetinin arasındaki fark, siyah ile beyaz arasındaki fark gibidir. Erbakan eylemdir, Erdoğan ise söylemdir… Erdoğan, sadece nutuk atar!