Her ne kadar eksik yanları olsa da İslam İşbirliği ismi

bana sempatik geliyor. Kelime olarak İslam kelimesine zaafımız var. O ismin

girdiği her olay bize sıcak geliyor. Mesela öyle saf ve güzel damarımız var

bizim millet olarak ki, yıllar önce Osmanlı Bankası nı Müslümanlar olarak

benimsedik, yıllarca bizden biri zannettik. İslam İşbirliği de biraz o

şekilde bende. Yani ismi güzel en başta. İslam İşbirliği denilince, bizden

abi dememek elde değil. Bir de geçtiğimiz günlerde İslam Ordusu adı altında

bir barış harekât ekibi oluşturuldu. Tanıtım haberlerine bakınca, tamam

diyorsunuz, ha işte dünyanın belini kırdık , kırdık evet ama gülmekten. Savaş

uçakları falan, böyle baya bildiğin tanklar, askerler rambo gibi giyinmiş,

bir kaç tane böyle foto, video vs.

Neden güldük Gülmek için birçok neden vardı çünkü

Şimdi kısa bir kıssa anlatacağım.

Napolyon muharebeyi kaybeden komutanına sorar:

Neden, der.. Neden kaybettiniz savaşı

Komutan hiddetlenmiş Napolyon a karşı, titrek bir sesle:

­­Efendim bir çok neden vardı..

     Napolyon aynı

hiddetle devam eder:

Bir tane, tek bir tane neden söyle bana der,

Komutan başlar:

-Efendim birincisi barut bitti, ikincisi

- Tamam Der Napolyon,

Tamam, haklısın Barut biterse savaş olmaz..

Şimdi beni gülümseten ise İslam Ordusu olarak gösterilen

görüntülerdeki uçaklar, tanklar vs ağır mühimmat araçları, bunların hiçbirini

İslam Ülkeleri yapmıyor. Hiçbiri ama hiçbiri İslam Ülkeleri nin üretimi

değil!

Yani dostlar, bütün bu üretim bizim olmadığı için yazılımları

da yabancı haliyle. Öyle yazılım deyip geçmemek lazım. Uçak gövdesi işin en

kolay kısmı. Yazılım susturulunca, o on milyonlarca dolarlık uçaklar, tanklar

vs ağır mühimmat araçları bildiğin teneke oluyor. Evet, bildiğin teneke! Yani

yazılımı susturulmuş o uçak, o saatten sonra belki bir köşeye koyarsan otantik

bir dürümcü mekânı olur. Başka da bir işe yaramaz zira!

Şimdi barut bittimi nasıl savaş bitiyorsa yazılım susunca da

uçak bitiyor. Uçak bitince haliyle olacaklar çok da tahminden uzak değil

sanırım. Eskiler derler ki: işini sağlam yap! Bir çivi bir nalı, bir nal bir

ayağı, bir ayak bir atı, bir at bir kumandanı, bir kumandan bir orduyu tutar ve

taşır!

Şimdi iş yapıyoruz işbirlikleri, ordular falan İsimleri

İslam la başlayan şeyler ve daha şeyler oğlu şeyler Bütün altyapısı güya

müttefik dediklerimize ait. Ha müttefikler ABD, İngiltere, İsrail vs ülkeler.

Sen bu İslam Ordusu nun namlusunu o diyarlara bir çevir hele, bak ne oluyor.

Mazallah o uçaklarla kuş bile vuramayız.

Şimdi gelelim madalyonun diğer tarafına

Sultan 2. Mahmut a o zamana kadar hiç yemediği

keçiboynuzu nu methetmişler. Sultan bu kadar methedilmiş nimeti merak etmiş:

Getirin o vakit, nasıl bir şeymiş görelim! Der.

   Getirivermişler

hemen ve padişah hemen ağzına atıp başlamış çiğnemeye. Çiğnemiş, çiğnemiş tatlı

bir tat gelir gibi olmuş. Devamla çiğnemeye devam etmiş. Bir müddet sonra bir

anda tükürüvermiş çiğnediklerini. Etraftakiler merakla sormuşlar

Niçin attınız efendim

Bir dirhem bal için beş çeki odun çiğnenmez demiş

Bütün bu yapılanların anlatılması için aslında iyi bir kıssa

seçtiğimi düşünüyorum. Bakın şimdi, biz 2 milyar Müslümanız yahu, önce bunu

idrak etmek lazım gelir. Bal kavanozu şuracıkta durur iken, biz gidiyoruz,

kendimize güya müttefik arayıp, sürekli o tahta parçalarını ağzımızda çiğneyip

duruyoruz. Yazıktır, günahtır velhasıl ayıptır, ayıp!

Bu kadar insan katledildi bölgede, bu kadar çocuk düşüp

dizini kanatmadan bedenleri paramparça oldu!

Bu kadar insan evsiz, yurtsuz kaldı

Hâlâ neyin işbirliği Önce bir söz birliği lazım

Bir söz verdik amenna! İşittik ve itaat ettik dedik

Ancak bu sözümüzün ne kadar ardındayız

Bu Avrupa Birliği nedir Kim bunlar

Biz inananlar olarak işbirliği değil birlik istiyoruz

Bunun çalışmalarını istiyor ve bunu arzu ediyoruz, kuru

heveslerimizle değil, bu şekilde olacağına dair bir kavanoz balımız var

elimizde

Bu Avrupa, bu ABD, bu İsrail, bu İngiltere gücümüzü çok iyi

biliyor ve bizi güçsüzleştirmek için bizi bu şekilde yemliyorlar. Bakın aziz

dostlar, biz Müslümanız ve Müslümanlar olarak bu Siyonist, emperyalist,

kapitalist düzene karşı durmalıyız.

Unutmayın,

Uçurtmalar, rüzgâr sayesinde uçmazlar. Aksine rüzgâra karşı

durdukları için uçarlar

Selam ve dua ile