Yıllar önce gazetelerde ve televizyonlarda haber olan bir uyuşturucu patronu, Hollanda hapishanesinin avlusuna, kiraladığı helikopteri indirip kaçtığı haberini duyduğumda çok üzülmüş ve bunun üzerine bu sütunlarda bir makale yazmıştım.
Türk Milli eğitiminden geçen bu insanımızın mayasında, Hollanda hapishanesinden helikopterle kaçma özelliği varmış ve biz bu özelliğini uyuşturucuya yönlendirmişiz.
Okulun en zeki öğretmeninin aldığı maaş evi geçindirecek durumda değilken, sınıfı babasının hatırına geçen ve okula en yüksek paralı özel araba ve şoförle gelip giden çocuğun babasının uyuşturucu mafyası olduğunu gören zeki ve hareketli arkadaşı, öğretmen olmak yerine uyuşturucu satıcısı olmayı seçtiğini, uyuşturucunun zararı anlatılsa da haramlığı anlatılması yasak olan bir eğitimden geçmiş adam yasakları delmenin, hapishaneden kaçmanın yolunu bulduğu an yanlış ama paralı yoluna devam eder.
Biz, bu adamı, okulda iken doğru bir eğitimden geçirmiş olsaydık, aynı adam çağdaş Kara Murat olup, Beyaz Saraya girip verilen görevi yerine getirebilecek şekilde olurdu.
Özel kolejlerin açılmaya başladığı günlerde bir özel kolejin sahibi, özel kolej açan on iki kadar vakıf ve derneğin yöneticilerini kendi kolejinde bir yemek masası etrafında toplamıştı ve yemekten sonra bana da biz söz hakkı vermişti.
Ben, o konuşmamda iki teklifte bulunmuştum:
Birincisi, herkes bu kolejlerde öğrencileri, İslam ahlakı üzere yetiştirmeye dikkat etsinler.
İkincisi, on ikiniz bir konuda birleşiniz ve bir kolej daha açınız.
Bu koleje hepiniz katkıda bulununuz. İstanbul ve Türkiye genelinde aklı başında, zeki ama haşarılığı nedeniyle okuldan atılmış bütün çocukları bu kolejde toplayınız, masraflarını hepiniz karşılayınız ve bu hareketli çocukların enerjilerine uygun bir eğitim veriniz de çağdaş Fatihler, Alpaslanlar, Selahaddinler yetiştirin anlamında konuşmuştum ama gerçekleşmedi.
Mafya babaları, terörist yöneticileri, uyuşturucu baronları... bunların hepsi Türk Milli eğitiminden geçmiş insanlarımız.
Okula geldiklerinde günahsız, tertemiz, bembeyaz sayfa gibi beyinlerini size açtılar.
Ne oldu da bunlar, bu hale geldiler diye kendine soran var mı
Mutlaka vardır ama bunlara virüs bulaştıran eğitim programlarıyla ilgilenen var mı
Siyasal Bilgiler Fakültesine gelen Anadolu’nun saf ve tertemiz çocuklarından bir çoğu, babasını beğenmez olarak çıkıyor, okulda örnek verilen ülkeye gitmek için yollar arıyor ve yine Milli Eğitimin bursuyla o ülkeye gidip geldikten sonra farkına varmadan kendisine telkin edilen şeyleri uygulayarak parasız casusluk yapmaya devam eder.
Bazı şeyleri bilmek yeterli değil.
Bazı Müsteşrikin/Oryantalistin bildiğini bir çok Müftümüz bilmez ama oryantalist o bilgisine rağmen Müslüman değildir.
Türkiye’de ve dünyada uyuşturucunun zararlı olduğunu bilmeyen yoktur ama en bilinçli kabul edilen Amerika’dır en büyük tüketici.
Çocuklarımıza yalnız doğru bilgi yüklemek yeterli değil.
O iman ve bilginin amel-i saliha dönüşmesi, amel-i salihini hava gibi soluması gerekir.
Eğitim kurumlarımızda, gem almaz çocuklarımızın başlarını ezmemeye, yalnız başı Yaratanın kurallarına göre hareket etmesi için eğitmeye dikkat edelim.
Yemle gemlenenlerden olmayalım.