Söylediler, okudum ve hayretler içinde kaldım. Attila Gökçe kardeşim ki yıllarca Tercüman’da kader birliği yapmıştık, tutmuş Galatasaray Başkanı Duygun Yersuvat’la bir röportaj yapmış. Kendisine özellikle teşekkür ederim ki, Sayın Yersuvat’ı bize sunduğu için...
Şimdi sadede gelelim. Haa bu arada Attila’nın şişiren, uyduran, hayal dünyasında gezinen, yalan yazmada çok mahir bir gazeteci olmadığına da hemen vurgulayayım. Röportajın bir yerinde Galatasaray Başkanı söyle diyor; “Fethullah örgütü Fenerbahçe’den 50 milyon dolar avanta istedi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da bunu elinin tersiyle çevirdiği için 3 Temmuz süreci başlatıldı, yani Fenerbahçe şike davası içine çekildi.” Yuh olsun Sayın Yersuvat! Elinizde bu iddianızı, bu bilginizi bize kanıtlayacak belgeniz var mı Öyle ya siz hukukçusunuz. Hem de profesör katında... Hem de Galatasaray Üniversite’sinde hukuk fakültesi dekanlığı yapacak kadar önemli bir hukukçusunuz.
Hadi attınız, heyecana geldiniz, Attila gibi usta bir gazetecinin karşısında ter döktünüz, peki, yeniden yargılanmanın başlamasına sadece sayılı günler kala bir hukukçu böyle bir görüş belirtebilir mi Asıl felaket de burada zaten... Haaa dediğim gibi, “Buyurun Attila Bey, bu 50 milyon dolarlık istemin belgeleri ve alınan cevap” dersiniz ben de kalkar ellerinizden öperim. O da yok... Ve de belirttiğim gibi davaya bir aydan daha az bir süre kala... Ben şimdi bu dava sürecinde Galatasaray’ın Sayın başkanını hâkim karşısında ifade verirken görmek, duymak istemez miyim Ama boşuna beklerim gibi... Ben hukukçu değilim ama, yine de Duygun hoca kadar kesin konuşmayayım dedim yani...
Özetle, Galatasaray’ın hukuk profesörü olan yeni başkanı bence tarihi bir gaf yapmıştır. Şimdi ister misiniz Aziz Bey, bu zat-ı muhterimi şahit olarak göstersin... Duyduğuma göre Galatasaraylıların siteleri başkanlarına ateş püskürüyormuş. Haksızlar mı Yahu, 3 Temmuz’dan beri kıvranan Fenerbahçe’de, Aziz Bey dâhil, tek bir vatandaş çıkıp da bu 50 milyon dolarlık avanta isteminden söz etmedi. Demek ki uyuyorlarmış deyip açık açık dalgamızı da geçelim... Teşekkürler Attila kardeş!