Bugün, 29 Ekim 2025, Çarşamba...
Milli bayramlarımızdan Cumhuriyet Bayramı...
1925 yılında çıkarılan bir kanun ile ulusal bayram olarak kutlanmaya başlandı.
***
Millî Görüş lideri, Refah-Yol Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan gerektiğinde ince latifeler yapan...
Gerektiğinde ironik karşılıklar veren...
Bazen de çok sert çıkan bir liderdi.
***
Bugün, Millî Görüş lideri merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın doğum günü...
Biliyorsunuz, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926'da Sinop'ta dünyaya geldi.
Doğum günü 29 Ekim olan Erbakan'ın ilginç benzerliğe esprili bir cevabı olmuştu, hatırlayanınız olacaktır!
Erbakan Hoca, doğum gününün aynı zamanda Cumhuriyet Bayramı olmasıyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı:
* “Ben, bu konuda doğum günümü kutlayanlara latife ile şu cevabı veririm: 'Doğum günüm için Türkiye'nin her yerinde bu kadar merasime ne gerek var?' Ama şunu ifade etmek isterim ki; Cumhuriyet Bayramı'nda doğmak insanı memnun eden bir husustur. Cumhuriyetin kendisi de bir doğuştur. Onunla birlikte doğmuş olmak bir sevinç kaynağıdır. İnşallah beraberce doğduğumuz Cumhuriyetimizi lider ülke yapacağız, yeni bir dünya kuracağız ve bütün ülkelerin önüne geçireceğiz.”
HOCA'NIN, ECEVİT'E VERDİĞİ MUHTEŞEM CEVAP!
Dedik ya hani, Erbakan Hoca gerektiğinde ironik karşılıklar veren bir liderdi...
Bir örnek vermek isterim;
Yer; Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu...
Erbakan Hocamız, Meclis kürsüsünde ağır sanayi hamlesini anlatıyor.
Konuşmasında, “Yüz bin motor yapacağız!” hedefini koyuyordu, Erbakan Hoca.
Zamanın önemli siyasi aktörlerinden Bülent Ecevit, bu konuşmanın üzerine Erbakan Hoca’yı oturduğu yerden “hayalcilikle” suçlayınca...
İşte o anda olanlar oldu!
Erbakan Hoca’nın, Ecevit’e 'hazır' cevabı tam manasıyla bir efsaneydi;
- “Sayın Ecevit, bizi hayalcilikle suçluyor. Hayal çok kıymetli bir şeydir. Hayal etmeden bir şey olmaz. Sayın Ecevit şairdir, kendisi hayal etmenin ne kadar kıymetli bir şey olduğunu herkesten daha iyi bilir.”
Hoca'nın bu cevabı üzerine Meclis Genel Kurul salonunda bulunan tüm milletvekilleri alkışladı.
Laf atan Bülent Ecevit de dâhil!
Erbakan Hoca’nın bu cümleleri kapak gibi cevaptı!
Dilden dile dolaşan efsane bir mukabele idi!
***
Hayal etmek, hayal kurmak derken...
* Hayal etmek güzel bir şey!
* Hayal etmek büyük projelerin başlangıcıdır!
* Hayal etmek büyük fikir ve düşüncelerin temelini oluşturur!
* Her şey bir hayalle başlar! Bir şeyi yapmadan önce hayal edersiniz!
* Dünün hayalleri bugünün gerçekleri, bugünün hayalleri yarının gerçekleri…
***
Yine dedik ya, Erbakan Hoca gerektiğinde çok sert demeçler veren bir siyasi liderdi...
Yine, mekân Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Yine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul kürsüsü...
Erbakan Hoca, bu kez çok sert çıkmıştı;
- Bana ne Amerika'dan, bana ne Amerika'dan...
Millî Görüş lideri, Refah-Yol Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, TBMM'de yapmış olduğu konuşmada dönemin hükümetine seslenmiş ve, "Vay canına ya, biri hipnotize mi ediyor sizi Allah aşkına? Efendim, Amerika'nın hoşuna gitmezmiş, bana ne Amerika'dan, bana ne Amerika'dan! Amerika mı bizi yönetecek?" ifadelerini kullanmıştı.
Erbakan Hoca'nın Meclis kürsüsünden bu unutulmaz seslenişi, milyonlarca kez paylaşıldı, paylaşılmaya da devam ediyor...
KAZIM KARABEKİR'E RAHMETLE...
Bugün Cumhuriyet Bayramı...
Büyük Türk kumandanı Kazım Karabekir...
Yeni devletimizin temelleri, umutların tükendiği bir zaman diliminde ecdadımızın bu topraklarda verdiği şanlı mücadele ile, Kurtuluş Savaşı ile, şehit kanları ile atıldı.
1919 baharında Türkiye'nin kaderini değiştiren ve İstiklal Mücadelesinin kırılma noktasına adını yazdıran büyük kumandanlardan biri de merhum Kazım Karabekir'di.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e verdiği destekle İstiklal Mücadelesine bambaşka bir yer edindiren asker ve devlet adamı Kazım Karabekir...
Rahmete vesile olması için büyük kumandan Kazım Karabekir'den söz etmek istiyorum.
* Kazım Karabekir, 23 Temmuz 1882'de İstanbul'da doğdu.
* Kuleli Askeri İdadisinde öğrenim gördü, 1902'de Harbiye Mektebi'ni bitirdi.
* 1905'te Erkan-ı Harbiye'den yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu.
* Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Rumeli'de teşkilatlanmasında önemli rol oynadı.
* II. Meşrutiyet'in ilanının ardından Edirne'deki 3. Ordu Komutanlığına atandı.
* 1909 yılında 31 Mart Ayaklanması’nın bastırılmasında görev aldı.
* 14 Nisan 1912'de binbaşılığa yükseldi.
* Balkan Savaşları döneminde Trakya sınır komiseri olarak önemli görevler yaptı.
* 1915'de Çanakkale Savaşı'nın başlaması üzerine cepheye geçti.
* Kerevizdere'de Fransızlara karşı aylarca mücadele etti.
* 1916'da Kutü'l-Amare'yi kuşatan 18. Kolordu Komutanlığına getirildi, daha sonra Kafkas Cephesi'nde kolordu komutanlığına tayin edildi.
* Mütarekeden sonra 1919 baharında Erzurum’da 15. Kolordu Komutanlığına getirildi.
* Ordu müfettişi olarak bölgeye gelen Mustafa Kemal Paşa’ya, görevinden ayrılmasına rağmen destek sağlamaya devam etti.
* Kurtuluş Savaşı boyunca Doğu Cephesi komutanlığı yaptı.
* 15 Kasım 1920'de Ermeni ordusunu büyük bir bozguna uğrattı.
* Rus Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti'yle de Kars Antlaşması görüşmelerini yürüttü.
* 1923'te İstanbul milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.
* Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez, Adnan Adıvar ve arkadaşları ile 27 Kasım 1924'te Cumhuriyet’in ilk muhalefet partisi Terrakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurup genel başkanı oldu.
* Terrakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Şeyh Sait İsyanı nedeniyle 3 Haziran 1925'te kapatıldı.
* 22 Haziran 1926'da İzmir'de Mustafa Kemal'e düzenlenen suikasttan haberdar olduğu halde bildirmediği iddiasıyla tutuklandı ve İstiklal Mahkemesi'nde idamla yargılandı ancak mahkeme heyetinin oy birliğiyle beraat etti.
* İkinci dönem milletvekilliği bitince Kazım Karabekir, 5 Aralık 1927'den 1938'e değin Erenköy'deki -bugün müze olan- köşkünde inzivaya çekildi.
* İsmet İnönü, cumhurbaşkanı olunca Kazım Karabekir de 31 Aralık 1938'de İstanbul milletvekili oldu.
* 23 Temmuz 1946'da TBMM başkanı seçildi.
* 26 Ocak 1948'de Ankara'da vefat etti.
***
Kurtuluş Savaşı mücadelemizde büyük rol oynayan Kazım Karabekir'e ve tüm şehitlerimize Allah'tan (C.C.) rahmet diliyorum.
