Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması ile ilgili daha

önce eleştirilerimi dile getirmeye çalışmıştım. Zamanla bu eleştirilerin

haklılığının ortaya çıkacağını düşünüyorum. Çünkü bizde sisteme dönük her

alanda yapılan değişikliklerde AB ülkeleri ile ABD örnek alınıyor. Hâlbuki bu

ülkeler ile Türkiye arasında önemli farklılıklar var. Onlarda istenen sonucu

verebilen bir uygulama bizde ciddi sıkıntılara yol açabiliyor. Söz gelimi idam

cezasının kaldırılması v e zorunlu eğitimin kesintisiz olarak 8 yıla

çıkartılmasının açtığı yaralar ortadadır. Hatta kesintisiz 8 yıllık zorunlu

eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkartılmış olması da bünyesinde çeşitli

sakıncaları barındırıyor. Aynı durum hukuk sistemimiz ve yasalarımız için de

geçerli. Çeşitli alanlarda yapılan ve yapılması düşünülen yeni düzenlemeler iyi

niyete dayanıyor olsa da örnek farklı bir kültür ve medeniyete ait olunca

ülkemizde uygulamasında ister istemez kan uyuşmazlığı yaşanıyor.

Maksadım bu değil. İlköğretimden liselere geçişin sınav

esasına bağlanmasının yanlış olduğunu belirtmek istiyorum. Özellikle normal

liselerin tümden iptal edilerek Anadolu ve meslek liselerine dönüştürülmesi ve

bunun için de sınav mecburiyetinin getirilmesi daha önce de belirttiğim gibi

öğrencilerin pek çoğu ailelerinin yaşadığı il ve ilçelerin dışında okumak

zorunda kalıyorlar. Hâlbuki normal liselerde uygulanan programlar ile Anadolu

liselerinde uygulananlar arasında çok büyük bir farklılık yok. Bugün Anadolu

liselerinde uygulanan program düz liselerde de uygulanabilir böylece düz lise,

Anadolu lisesi ayrımına gerek kalmazdı. Liseye gitmek isteyen öğrenciler de

eskiden olduğu gibi liselere öğrenciler doğrudan geçer, gereksiz bir yarışa

girmek zorunda kalmazlardı. Buna karşılık meslek liselerine geçişte bölüm

tercihi bakımdan belki sınav zorunluluğu olabilirdi. Böylece liselere geçişte

sınavlar en aza indirilmiş ve öğrencilerin de daha ortaokuldan itibaren

dershaneye gitmelerine gerek kalmazdı. Hâlbuki uygulanmakta olan sınav sistemine

göre imam hatipler hariç tüm meslek liseleri ve Anadolu liselerine giriş

sınavla oluyor. Daha doğrusu imam hatiplere gireceklerde sınava tabi iken şimdi

durum değişmiş görünüyor. Bu arada imam hatipler niçin Anadolu liselerini

kazanamamış olanlar için mecburi istikamet haline getirilmiştir o da ayrı bir

soru. Şahsen dünkü bir gazetede, TEOG da başarısız olanlar imam hatip lere

gidecek başlığı altında yer alan haber bu okullara yönelen geçlerimizi

rahatsız etmez mi Yani hiçbir yeri kazanamayan hiç olmazsa imam hatip e

gitsin mantığının tutar bir yanı olabilir mi Şahsen imam hatiplerde okuyan

çocukların bilgi, beceri ve kabiliyetlerinin diğer okullarda okuyanlardan geri

olmadığına inanıyorum. Hatta imam hatip okullarının programları diğer liselerden

çok daha ağırdır ve buraları bitiren öğrenciler başarı sıralamasında

diğerlerinden geri kalmazlar, geçmişte de kalmamışlardır. Hatta geçmişte imam

hatip lisesini bitiren gençlere üniversite sınavlarına girmek yasakken, onlar

Haziran da kendi okullarından mezun olur, Eylül de de düz lise sınavlarına

girerek orayı bitirmiş, üniversite sınavlarını kazanarak yüksek eğitim

görmüşlerdir. Yukarıda sözünü ettiğim haber insanı rahatsız edici niteliktedir.

Haberin Bakanlık genelgesine dayandırılmış olması ayrıca dikkat çekicidir. Bu

bakımdan şu ortaöğretime geçiş sınavları ya tamamen kaldırılmalı, girecekleri

okulları öğrencilerin belirlemesine imkân verilmeli ya da sadece müracaat çok

fazla olan meslek liseleri ile sınırlandırılmalıdır. Kaldı ki; daha düne kadar

ülkemizin hiçbir köşesinde liseye gitmek isteyen öğrenciler açıkta

kalmamaktaydılar. Şimdi liseler birdenbire çeşitlendirildi, lise girişinde

yarış başladı. Bu arada düz liselerin kapatılması birçoğunun meslek lisesine

dönüştürülmesi ile Anadolu liselerine girmekte de sıkıntı başladı. Liseler

konusunda ortada bir problem yok iken problem icat edilmiş gibi bir görüntü

ortaya çıktı.