Birileri siyasetçileri dinliyor!
Birileri de “siyasetçileri dinleyenleri” dinliyor!
Yani dinleyen dinleyene!
Yani “birbirlerini” dinleyip duruyorlar!
Ve her gün ortaya yeni ses kayıtları sürülüyor!
Birileri siyasetçilerin “birbirleri ve yakın akrabaları” ile yaptığı konuşları servis ederken birileri de siyasetçileri dinleyenlerin “kendi aralarında” yaptıkları konuşmaları ortaya döküyor!
Sonra “yalanlamalar” başlıyor!
Dinlenen siyasetçiler ortaya konulan kayıtların “düzmece ve montaj” olduğunu iddia edip yalanlıyorlar!
Siyasetçileri dinleyen konuşmaları internet ortamına düşürenler de kendi konuşmalarının “ortaya çıkması” üzerine yine aynı yola başvurup kayıtların “düzmece ve montaj” olduğunu iddia ediyorlar!
Dinlemeler bununla bitmiyor!
İlk başta onlar, yüzler ile ifade edilen dinlenilen sayısı son günlerde “binlerle” ifade edilmeye başlıyor!
İddiaya göre düzmece operasyonlar ile binlerce kişi dinlenilmiş!
Dinlenilenler arasında siyasiler var, siyasilerin danışmanları var, bürokratlar var, iş adamları var, gazeteciler var!
Bu dinlemelerin vebali “bir-iki savcının” üzerine yıkılmaya çalışılıyor!
Suçlanan savcılar da “bu şerefsizliktir” diye isyan bayrağını açıyorlar!
Şu hale bir bakar mısınız
Sanki başka hiç iş güç kalmamış gibi sürekli birbirlerini izleyen, dinleyen bir topluluk haline geldiklerinin farkında bile değiller!
Onlar ki “tecessüsün yasaklandığı” bir inanca sahip olduklarını iddia ediyorlar!
Onlar ki bir eve girerken bile kapıyı en fazla üç kez çalıp “izin verilirse” içeriye girmeleri tavsiye edilen bir toplum!
Onlar ki birbirlerinin “ayıplarını araştırmamakla” yükümlüler!
Bu tür temel ilkeler ortada dururken, bunları “kulak ardı” edip birbirlerinin ayıplarının peşine takılmaları neyin ifadesi olabilir
Öyle anlaşılıyor ki “inançlarının gerekleri” ile aralarında ciddi problemler var!
Ya “inandık iman ettik” dedikleri temel kuralları aslında hiç iplemiyorlar ya da böyle davranmaya devam edeceklerse kendilerine “yeni bir inanç sistemi” bulma zorunlulukları var!
Birbirlerini dinleyip duranlar!
Birbirlerinin ayıplarını araştırıp duranlar!
Birbirlerinin kuyusunu kazıp duranlar!
Ne yaptıklarının farkındalar mı acaba
Nereye gittiklerinin şuurundalar mı
Kime ya da kimlere “hizmet ettiklerini” biliyorlar mı