Son günlerin en ilginç tartışması yeni CHPnin temsilcilerinden İstanbul Milletvekili Adayı Prof. Binnaz Toprakın Zincirlikuyu Mezarlığının girişinde yazılı olan Her nefis ölümü tadacaktırayetine ilişkin söylemleri oldu. Binnaz hoca Kanaltürkte bir tartışma programında, "Önünden her gün binlerce insanın geçtiği mezarlığın kapısının üstünde ruhuna El Fatiha yazardı. Şimdi ise her canlı bir gün ölümü tadacaktır yazıyor. Bu çok sinir bozan bir şey. Zaten bu gerçeği herkes biliyor." cümlelerini sarfetti.

Bundan sonra tartışma büyüdü.

Fakat bir ayrıntı gözlerden kaçtı.

Sahi, Binnaz Toprak bu görüşünü ilk nerede dile getirdi

22 Nisan 2011 tarihli Millî Gazetede bu köşede,Millî Gazete yazarıyım dedim ama yine de kurtaramadım! başlığı altında şu satırlar yeraldı: "Yeni CHPnin temsilcilerinden Binnaz Toprakın bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesine mesajı vardı. İstanbulda maddeten en azından belli bir seviyenin üzerinde olanların yaşadığı Etiler merkezli bir kesimin şikayeti esasen bu. Toprak, "Zincirlikuyu Mezarlığının girişine kocaman Her nefis ölümü tadacaktır ayetinden rahatsız... "Daha yumuşak bir yazı yazılamaz mı " önerisini getirdi, Binnaz Hanım. Bunu biraz garip karşıladığımı ifade etmeliyim..."

Aynen ABDdeki Bürokratlar haberinde olduğu gibi Millî Gazete tüm matbuatı bu konuda da atlattı.

Hafta içinde ağırlıklı olarak tartışılınca Binnaz hanım Bugünden Seda Şimşeke ayrıntılı savunma yapmak durumunda kaldı;

"Bu konu zamanında kamuoyunda çok tartışılmıştı. Bütün Semavi dinlerin kutsal kitaplarında ölümle ve ahiretle ilgili bölümler vardır. Ancak, bu tür ayetler mezarlıkların ya da mezar taşlarının üzerine yazılmaz. Osmanlı 600 yıllık bir İslam Devletiydi, ecdadımızın mezar taşlarına baktığınızda bu ayeti göremezsiniz. Öteden beri cenazelerde, mezar taşlarının üzerinde, mevlütlerde "Ruhuna Fatiha" okunması söylenir. İslam, birtakım Hıristiyan tarikatlarında olduğu gibi korku üzerine bina edilmiş bir din değildir. Bilakis Allah sevgisi başta olmak üzere İslam dini Allahın yarattığı bütün varlıkları sevmeyi öğretir. Dolayısıyla benim söylediğim ayetle ilgili değildi, bu ayetin mezarlığın girişine yazılmış olmasıyla ilgiliydi."

Peki bu yaklaşımıyla Binnaz Toprak bir gaf yaptığını kabul ediyor muydu

"Anlaşılan bu seçim atmosferinde AKP söylenen her sözü artık ortadan kalkması gereken bu din ve laiklik gerginliğine çevirmek istemekte, meydanlarda CHPliler adeta hedef gösteriliyor."

Ne anladınız bu cümlelerden, sahi

CHPnin bu sorunlu yanı sadece Binnaz hanımla sınırlı değil, elbette.

Geçenlerde eski Bakanlardan Prof. Dr. Turan Güneşin Prof. oğlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit  Güneş de Cuma namazının kaza edilebileceğini söylememiş miydi

İnsan bilmediği konuda hiç olmazsa susmasını da bilmeli.

Anlayacağınız dini konularda CHPnin eskisi de yenisi de bir..

Merak etmeyin, garp cephesinde değişen bir şey yok...

Millî Gazeteyi takibe devam... Atlatma yazı ve haberlerimiz sürecek...

Bunları biliyor musunuz

Fıratpen memleketine Kuran Kursu yaptırıyor

Fırat Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nevzat Demir, vefat eden aile bireyleri adına memleketi Erzincanın Çukurkuyu Beldesinde bir yatılı erkek Kuran kursu yaptırma kararı aldı. Nevzat beyin annesi Fatıma Demir, babası Yusuf Ziya Demir ve kardeşi Recep Demir kısa aralıklarla ahirete göçmüşlerdi, hatırlayacaksınız. Önümüzdeki Cuma günü saat 13:30da Recep Demir Yatılı Erkek Kuran Kursunun  temel atma töreni yapılacak.Törene önemli isimlerin katılması bekleniyor.

Dr. Nevzat Demir ilginç bir kişilik; gece hayatından hazzetmiyor. Yaşının ilerlemiş olmasına aldırmadan alanında doktora yaptı. Fanatik Beşiktaşlı. Hatta bir ara Beşiktaş Başkanlığına bile soyundu ama olmadı. Adını taşıyan, modern Nevzat Demir BJK Tesislerinin inşasına 4 milyon dolar verdiği dile getirilmişti. Erzincanın İliç İlçesine bağlı Sularbaşı (Gangurut) Köyünde de en görkemli ve teşmilatlı ev yine Demir ailesine ait.

Dr. Nevzat Demir liderliğinde faaliyetlerini sürdüren Fırat Plastik, 1972 yılında plastik inşaat malzemeleri alanında üretim yapmak üzere kuruldu, bugün dev bir tesis olarak yoluna devam ediyor.

Diyanetin açtığı sınava alınmadık

"Bizler Diyanet kurumunun açtığı yeterlilik sınavına girdik. Ve hamdolsun yazılı sınavı geçtik. Sözlü sınava girmeye hak kazandık. Yalnız sözlü sınava bizleri almıyorlar. Ben ilahiyat ön lisans 2. sınıf öğrencisiyim. Ve ön lisans olarak başvurdum. Ama diplomamı almadığım için beni sınava almıyorlar. İmam hatip mezunu olup da sınav konumu olarak ön lisans yazanlarda alınmıyor. Bu konuya değinmenizi rica ediyorum." (Ali Akça)

Başbakan 180 derece çark etti!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün görev süresi ne kadar

7 yıl mı, 5 yıl mı

Kimilerine göre seçildiği dönem ölçü alınmalı ve Gülün görev süresi 7 yıl olmalı. Kimileri de Referandumda değiştiği için 5 yıl olmalı demekte.

Bu durum her defasında Başbakan Erdoğana da soruluyor.

Erdoğan da her seferinde konuya Yüksek Seçim Kurulunun karar vereceğini söyledi. Ancak ilk kez çok farklı bir söylemde bulundu; Başbakan, Kanal7de önceki gün gece yayınlanan Başkent Kulisinde Gülün görev süresine TBMMde yapılacak düzenleme ile karar verileceğini açıkladı. Bu gerekliliği de Anayasa profesörü Ergun Özbudun dile getirmiş. Bu yeni bir durum.

Görünen o ki önümüzdeki Çankaya seçimleri tam bir satranç oyunu olmaya aday.