Bugün yazmak içimden gelmiyor.

Başlığa bakınca beni anlıyorsunuzdur herhalde... İstanbul

başta olmak üzere son bir kaç gündür yaşadıklarımız beni ciddi şekilde rahatsız

etti. Karınca kararınca derler ya işte ben de o kadarcık değineceğim. Serde

gazetecilik var ya... Bendeniz öyle paraşütle inme değil, yıllarca gazete

hazırlamış, matbaa kurşunu yemiş, mürekkep kokusundan defalarca zehirlenmiş

kişi olarak izin verirseniz, sporun dışına çıkıp iki satır yazayım.

Ben doğma büyüme Kadıköylüyüm. Yani İstanbullu. Ancak

hemen şunu vurgulayayım, meydana gelen olayların Gezi Parkı ile uzaktan

yakından ilgisi yoktur. Evet, orada eylem yapanlara polisin orantısız güç

kullanması doğrudur. Ama ya sonrası Ben gözlerime mi inanayım, yoksa medyada

sallayanlara. Mademki mesele Gezi Parkı protestosu da, BDP, TKP ve sayısız

illegal örgütün flamalarının, bayraklarının ne işi vardı Devamla, onca

tahribat neyin nesidir Yakılmadık otobüs, devrilmedik yayın arabası,

parçalanmamış banka otomatı, indirilmemiş mağaza, dükkân vitrini de mi Gezi

işidir Yoksa onları da beğenmediniz de yenilerinin yapılmasını mı

istiyorsunuz

Mesele gayet açıktır. Gezi Parkı protestosu malum

odaklarca kullanılmış, üzerine bir şehir terörü kondurulmuştur. Ve ne yazıktır

ki benim halkım hâlâ bu terör kondurmasına tutunup, sabahlara kadar tencere

tava çalıp, oraya buraya yürümektedir. Ama şu bilinmelidir ki, yarın yine

yağsız, yakıtsız ve de en önemlisi özgürlüksüz kalırsınız. Siz ne dediğimi

gayet iyi anladınız sanırım. Siz siz olun demokrat, medeni Türk kalın ve

meselenizi sandıkta çözmeye çalışın. Ve de bu ülkeye nice hizmetler vermiş

Erbakan hocama yapılanları unutmayın. Rahmetli Menderes i de... Onların

tekrarını görüverirsiniz. Sonra da değil Taksim e, Gezi Parkı na, kapının önüne

bile izin almadan çıkamazsınız. Benden söylemesi. Boğaz Köprüsü yürüyüşleriniz

de bir anda koğuş voltalarına dönüşüverir... Biber gazı mı Vallahi ona bile

hasret kalırsınız. Diyeyim ben... Tabii ki sözüm malum odaklara değil, onların

dümen suyuna takılmış vatandaşa...

Sanırım hükümet şapkasını önüne koyup, değerlendirmesini

yapacaktır. Yoksa... Ben Adalar a giderken, hep içimden Yassıada da turizmi

geçiririm ama anılarımın arasında da boğazlanır gibi olurum.

Spor mu Sabah ola hayrola!