Geçen gün bir dost meclisinde Suriye de yaşananları

konuşurken anladım ki; maalesef şuurlu Müslüman olarak tanımlayabileceğimiz

ileri düzeyde kültürlü insanımız bile bölgede yaşanan olayları anlamaktan ve

küresel güçlerin Siyonizm- sinsi planlarını idrak etmekten çok uzak. Hâlâ

hayal âleminde, derin rüyalarda yaşıyor insanımız.

Bu dönemin ilk icraatı hatırlayacaksınız; Irak işgaline destek vermekti, hükümet adeta

işe Irak savaşıyla başladı.

3 Kasım 2002 de yapılan genel seçimlerle işbaşına gelen

iktidarın ajandasındaki en önemli tarihler; 1 Mart 2003 meşhur Tezkere

Vakasının yaşandığı gün, 20 Mart 2003 ise Irak işgal tarihinin başlangıcıdır.

Henüz eskiden kalma duygularını kaybetmemiş olan, insanlık

namına tezkereye ret veren milletvekillerinin neredeyse hain ilan edildiği,

dönemin Başbakan ının uykularının kaçtığı, istifa etmeyi düşündüğü gündü 1 Mart

2003.

Reddedilen tezkereye rağmen Bağdat a bomba yağdıran,

Basra yı yerle bir eden, Musul da taş üzerine taş bırakmayan uçaklar

Türkiye nin onayıyla İncirlik ten kalktı. Sonrasında yaşanan katliamın ve

çığlıkların öncüsüydü. 

Ülkemizde iktidar değişimini müteakip, dört ay gibi kısa

bir süre sonra ve reddedilen tezkereye; yani milli iradeye rağmen işgalcilere

verilen bu desteği anlamak mümkün değildi.

***

Daha sonra NATO yu davet ederek Libya da yaşananları

cümle alem biliyor. Mısır da yanlış yönlendirme, Yemen de mezhep savaşında

taraf olma ve Hamas ın, Hizbullah ın tasfiye edilmesine ortak olmak, zemin hazırlamak asla kabul edilebilir,

mazur görülebilir hatalar değildi.

Bu dönemin son icraatı ise Suriye yi karıştırıp ülkede iç

savaş çıkmasına destek vermek oldu. Haftaya Cuma namazını Şam da kılacağız,

Suriye bizim iç işlerimizdir   Üç

saatte Şam dayız Sen o koltukta oturamazsın diyerek koca bir halkı sokağa

döktüler.

Sonra daha bir adım ileri giderek nokta atışı yapılmasına

çanak tutma süreci başladı. Hama da eski yaptıklarınızı tekrarlamanıza izin

vermeyeceğiz dediler, Hama yerle bir oldu. Sonra Humus kırmız çizgimizdir

dediler, Humus yerle bir oldu. Halep içişlerimizdir dediler, Halep yerle bir

oldu.

Sonra Rus uçağı düşürüldü. Önce Evet biz yaptık

efelenmeleri, ardından Rus olduğunu bilseydik yapmazdık özürleri ... Böylece

Bayır bucak ve iç bölgelere göre nispeten huzurlu olan sınır hattı boydan boya

bombalatıldı.

  Hamasi nutuklar,

karşılıksız efelenmeler, kabadayılık tavırları ve artistik hareketler ancak

Suriye Devletinin halkını daha çok bombalamasından başka bir işe yaramadı. Sonuçta

bugün Suriye de insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biri yaşanıyor.

Bilinçli bir şekilde 25 milyonluk bir ülke nasıl paramparça ediliyor, ancak

seyrediyoruz.  Sinsi bir projeyle,

Suriyelilerin topraklarından tahliye edilmesi gerekiyordu, tahliye edildi.

Çünkü arkadaki büyük plana  büyük

plana  (BOP) göre  İsrail in Arz-ı Mev ut hayali Şam ı kapsıyor.  Bunun için Suriye nin boşaltılması ve

parçalanması gerekiyordu. (BOP) göre İsrail in Arz-ı Mev ut hayali Şam ı kapsıyor.  Bunun için Suriye nin boşaltılması ve

parçalanması gerekiyordu. İsrail i tehdit eden unsurların tasfiyesi

gerekiyordu, gereken yapıldı. Doğu vilayetlerimizin tahliye sürecini Suriye nin

tahliyesiyle birlikte düşününce vahamet ortaya çıkıyor. Bu noktada şuurlu

insanımızın bakış açısının düzgün olması ve zihninde şu soruyu cevaplaması

gerekiyor. Kime hizmet ediyoruz Nereye gidiyoruz